0


Blogumu bazen cok özlüyorum demistim degil mi^^
Yeniden basliyordum ki yine uzak kaldim birkac ay :)

2017 gireli en önemli konu oglumun sünnet olmasiydi sanki :) Sünneti yapan Viyana'da bir cocuk cerrahiydi, eger lazim olursa ismini verebilirim.
Ikinci bir önemli baslik ise kizimin gecen gün 11 yasina girmesi :) Biz anneler hep cocuklar ufakken en zor zamanlari zannederiz özellikle ilk cocukta. Ama yasadikca ögreniriz ki tersine...Kizimla son yil icinde fazla didisir olduk galiba ondan böyle duygusala gectim :P Detaylara girmek istemiyorum ama bunlar gecici seyler eminim ki.

Yine sosyal aglardan sikayetciyim, insanin yazmasini da okumasini da engelliyor. Haftada bir gün en azindan hic internetsiz olmali insan...Eminim o gün cok daha verimli gececektir her yönden. Sizler ne düsünüyorsunuz?
Ailemden gurbette olunca mesela Whatsapp uygulamasi yemek ekmek gibi günlük ihtiyac oldu, büyük kolaylik. Tabii diger gruplara da cevap vereyim ona buna da yazayim derken bir bakiyor insan ohooo :S Eskiden jeton ya da kart alip arardim annemleri :) Kisa genel konusmalardan ibaretti bu...Simdi bu aksama iftara menümüz ne onlari da dahil olmak üzere detaya da girebilmek güzel imkan ^^ Yani internet güzel birsey de dogru ve gereken kisiler icin vakit ayirildigi sürece :) Yoksa bazen öyle bos yerlere/kisilere vakit gidiyor ki ben iste onlara yazik oldugunu düsünüyorum en cok... 

Suan oglumu okuldan gelmis kizima postaladim, hadi biraz oynayin güzelce deyiverdim ama biliyorum ki uzun sürmeyecek yine ben yanlarina ugramak durumunda kalacagim :D 
Canlarim benim, simdi mutfaga gectiler oynamaya ki cocuk odasinda oynayin derim hep. O oda icin tasindik gecen yil bu zamanlar...Cevreye alistim mi bilemiyorum henüz, orta sekerli duygulardayim, az da önyargiliyim belki de Türklere karsi tutumlardan dolayi... Ama zamanla tatlanmasini isterim tabiki. En azindan "Hallo"dan bi iki tik ötesi komsu edinmeyi :P
Derken an itibariyle masamin üzerinde bahceden kopardigim bir tane erengülün kokusu burnuma gelmekte. Bir tane de gönüllü türkce kitap okuyuculugu yaptigim ilkokulun müdürüne götürdüm gecen gün, birinin yüzünü güldürmek güzel sey bence, ister yabanci olsun, ister baska dinden...

Bugünlük bu kadar, merak ettiginiz konular varsa o konularda da yazabilirim
(yazilacak birseyse) ^^

Ve Ramazan'in 5. günündeyiz, kavusturan Rabbime hamdolsun :) Devaminin saglikla, huzurdolu ve agiz tadiyla gecmesini diliyorum. 
Sonrasi Temmuz'daki Türkiye tatilimizi sabirsizlikla bekliyorum, özledigim ne varsa kavusmayi istiyorum insallah...

Sevgiler

4

Yeni Yila Yeni Renkler Gerek


Merhabalar, eski yil bitmeden bir yazi daha yazilmali dedim, özellikle de yenilik arayanlar icin fikir verici olabilmesini isterim :) Bu arada Aralik ayi icinde bir yasima daha girdim, hatta bir sair yolun yarisi diyor :O Ama ben bikac yildir hep 30 anlastik mi :P Yaa o degil de dün epey aradan sonra tartildim ki hayatimda hamilelik harici ilk kez 59 kiloya merdiven dayamisim :S 57yi gecmesem iyiydi...
Gelelim asil konuya :) Bir yil daha bitiyor ve bu bitiste genel muhasebe yapan var mi? Ya da benim gibi 2017'de acaba hayatima ne yenilikler yerlestirsem diye düsünenler? :) Tabiki planlamak bizden nasip etmek Rabbim'den (tevekkül...).


Kendi planlarimdan birkacini yazayim, devami da zamana ve bana kalsin :)

* Ayda bir kez daha önce hic yapmadigim bir tarif denemek istiyorum, böylelikle soframiz renklenebilir :)
* Esim yine ayda bir kez bizim icin yemek pisirmeyi düsünüyor (bunu bu yil da uygulamaya calismisti), bazilarina az gelebilir ama mutfakla arasi pek olmayan biriyse ve yaptiklari da gayet lezzetli oldugundan biz o günleri sabirsizlikla bekliyoruz ^^
* Kizimla haftada bir yarim saat gibi okuma saati yapmayi düsündük. Yani o zaten normalde de kendisi kitap okumayi cok seviyor da, ben de dahil olup cocuk kitaplari dünyasina dalmis olacagim, hem de ikimize özel birsey olmasi eminim iyi duygular katacaktir :) Ilk denememizi yaptik bile: "Lulu ve Brontozor"'u okuduk hatta baktik bitmek üzere yarim saat degil 40dk okuduk. Lulu cok inatci herseye itiraz eden bol "hayir" diyen hircin bir kiz iken basina neler geliyor da "lütfen" diyebilen nazik uyumlu bir kiza dönüsüyor siz de okuyun ögrenin (heyecani kacmasin dimi) ^^ Gercekten cocuk kitabi deyip gecmeyin, insan birseyler ögreniyor ;)
* Facebook blog sayfamda baslattigim 30 farkli kisi ile ayda bir Hatim etkinligimize insallah bu yil da tam gaz devam etmek istiyorum, belki ahirette önümüze gelir, Rabbim kabul eylesin. Bunun yanisira aslinda günlük hedef koymayi cok isterim yalniz istikrarli devam edebilir miyim bu yönde emin degilim (yani diyelim günde yarim sayfa ve tefsiriyle beraber...gibi). 
* Youtube'da kanal acmayi bayagidir düsünüyorum ama erteliyorum hep, belki bu yilin basinda hadi Bismillah deyip kafama göre yaparim birseyler :)
* Yine bir süredir okculuk kursuna gidip denemeyi cok istiyordum, bunun icin de Ocak ayinda bir tanitim randevum var bakalim, begenirsem de devaminda kursa baslayabilirim. Hayatta yeni birseyler denemeyi cok seviyorum demistim sanirim daha önce :)
* Fotograf cekmeye hobi olarak aynen devam ediyorum kafama estikce ama hic ise cevirmeyi düsünmedim sanki...Yani hobiden öte gecemiyorum zaten cocuklarla buna vakit yetistiremem gibi.Kisaca bu yil da fotograf alaninda yine kendimi gelistirmeye devam etmek istiyorum :)
* Epeydir düzenli dini sohbete gitmeyi cok istiyordum, yeni baslayan bir projeye rastgeldim, belki bir ay ya da iki haftada bir olacak olan o sohbetlerin ilkine katildim devam etmeyi de isterim kismetse.
* Telefonuma yükledigim uygulamadan biraz ingilizcemi gelistirmek istiyorum, günde 10dk. gibi...
* Günde belirli sayfa sayisinca ya da süre kitap okumayi kendime aliskanlik edinmeyi istiyorum. Bunu demisken, sizler de hayatiniza yeni aliskanliklar eklemek istiyorsaniz, bu konuda Youtube'dan Baris Özcan  videolarina bakabilirsiniz.
* Yeni yilda sabah namazlarindan sonra uyumamayi da dahil etmek isterim, hem günü bereketlendirmek icin...Gözüme zor gelse de bu...Cünkü artik oglum sabah bir saat gibi kendi oyalanabiliyor o sirada vakit tam sekerlemelik :D Yani en azindan suan kis mevsimi namaz vakti sonrasi böyle...
* Haftada en az 2 gün (en azindan evde) spor yapmakta cook istedigim bir hedef ama bu yönde de gevsek sayilirim hadi hayirlisi ^^


Simdilik bu kadarini sizlerle paylastim, kizimin elinden cayi yudumlamaya kacacagim, peki sizlerin var mi yenilikleri? Yok ise neden yok, olmali bence :)
Cünkü hayat sanildigindan cok kisa.
Ve 2017 hepimize en önce baris dolu olsun, sonra saglikli, huzurlu, hosgörülü, güzel sürprizli, hayirli... olsun.

6

Prenses'in Recelleri


Azönce kizim uyumadan bir masal anlatir misin deyince basta saat gec oldu baska aksam falan dedim ama kisa süre sonra kendimi onun yaninda buldum, 10dk. daha vaktim elbet vardir baska zamana niye erteliyordum ki...Ve bu defa ilk kez masalima sizleri de dahil ediyorum, yani azönce anlattigimi buraya da yazacagim :) 
*Kizim kücüklügünden beri kitaplardan okudugum degil de en cok böyle uydurduklarimi sever...


Prenses'in Recelleri

Bir zamanlar cok uzak ülkelerin birinde güzel mi güzel, meyve yemeyi coook seven bir prenses varmis. Emir vermis tüm bahce görevlilerine fidanlar dikilsin diye, cünkü meyveler büyüyünce kendi elleriyle toplayip yiyecekmis. Günler gelmis gecmis, dikilen fidanlar hic güzel gelismiyor ve soluyormus hatta...Yeniden diktiriyormus yine ayni sonuc, daha bir cicek acan agac bile olmamis hicbiri... Halbuki cevre semtlerin evlerinin bahcesinde ne güzel meyve agaclari varmis. Bir gün böyle kara kara düsünürken en yakin arkadasi ona "neden bu fidanlari kendin dikmiyorsun bir kez de, hem bu seni daha cok mutlu edecek eminim" demis. Prenses ona hak vermis, gercekten simdiye dek neden kendi dikmeyi düsünmemiski! Hemen prenses gibi degil de normal görünümlü biri olarak pazara gitmis arkadasiyla fidanlarini bile kendi secmis elleriyle. 3 cesit fidan almis, kendisi icin elma, annesi cok sevdigi icin armut, ve babasi icin erik. Tam odasinin penceresinden görünen bir yere dikmis fidanlarini onlarin büyüdügü hayalini kura kura...Aradan birkac gün gecmis odasindan bakiyormus ama birsey yok henüz. Yürüyüse ciktiginda geri gelirken oraya ugramis bir de yakindan ne görsün, minicik yesil fidanlar, hemen etrafini temizlemis, biraz sulamis, gözlerinin ici umutla dolmus. Artik sadece odasindan bakmakla yetinmiyor daha cok bahceye cikiyormus. Bir gün fidanlari seyrederken taaa eskilere dalmis, o an duygulanmis ve gözünden bir damla yas elma fidanina degince birkac karis uzamis fidan aniden, prenses bir an hem ürkmüs hem de sasirmis. Diger damlasi da armut fidanina düsünce aynisi olmus...Prenses mutluluk gözyasi dökmüs fidanlarina. Ertesi gün cicek acmis ücü de. Bunu gören bahcivanlar sizin özel bir ilaciniz mi var nasil oldu bu is diye sasirmislar. Tam da o günlerde prensesin dogumgünü yaklasiyormus ve özel hazirliklar varmis. Ve dogumgünü sabahi uyandiginda bir de ne görsün, 3 agaci da meyve dolu. O an ici kipir kipir olmus ve ellerini kocaman acip Allah'a sükretmis, "Allah'im bunlar senin dogumgünü hediyen biliyorum, cok tesekkürler" demis. O gün gelen misafirlere de ikram edilmis meyvelerden. Aradan günler gecmis yine ve prenses bir sürü daha meyve dikmis bahcesine, incir, seftali, ayva, nar, üzüm, kiwi, kiraz, bögürtlen...Ve sarayin yanina minik ama coook sevimli bir klübe yaptirmis, orada toplanan meyvelerle receller yapilip satiliyormus. Tabii prensesin bahcesi artik dilden dile duyuldugu icin ünlüymüs, herkes bu meyveleri ve recellerini tatmak istiyormus. Artan meyveleri de etraftaki fakirlere dagittiriyormus. O bir sepet verse Allah ona 10 veriyormus, öyle de bereketliymis ki...Babasi koskoca prensesinin böyle islerle ugrasmasini yorucu buluyormus ama onun bir hedefi varmis, biriken paralarla harika bir okul yaptirmis. O zamana kadar esi benzeri görülmemis bir okul. Babasi kiziyla gurur duymus. Prenses fidanlari kendinin dikmesini öneren arkadasina tesekkürünü unutmamis tabii, onu o recel isinin basina getirmis, beraber yürütüyorlarmis. Vee ülkedeki hicbir recel onlarinkinin tadini tutmuyormus. Böyle mutlu mesut yasayip gitmisler. 
Gökten 3 meyve düsmüs biri bana biri bu masali okuyana biri de kime olsun? :)

Fotograf: Minimundus/Kärnten'da cekilmistir.

2

Gri Bir Ögle Vaktinden...

Oglumu uyutmayi basardigim günlerden bir ögle vakti, hemen bloga kaciverdim hazir kiz da okulda ortalik sessizken :D Ögle uykularini birakti bizim oglan bir süredir ancak disarida arabadaysa uyuyor evdeysek uyumama ihtimali yüksek oluyor.
Havadan sudan yazacagim belki biraz ama yazacagim :) Blogumu ayri seviyoruuuum :) Blog sayfa basliginda 10 yillik yazisini 11 yillik ile degistirmeliyim...
Vayy beee koca 11 yil.

Havalar iyice sogudu, gri bulutlu günler cogaldi. Böyle havalarda ben ben degilim :D Yani birseyler yapip kendimi o grilikten kurtarmam gerekiyor yoksa bunaliyorum sanki, bu sizde de oluyor mu? Gereksinim gibi...
Özellikle de calismayan anneler eminim degisiklik ihtiyacini sadece kisin degil her mevsim hissediyordur.

Bir de D vitamininin önemini okuyunca, artik kis mevsimleri kullanmaliyim dedim, hatta ailece kullanmaliyiz. Sizlere de tavsiye ederim. Özellikle almancada sonu -R ile biten aylarda kullanilmasini okumustum, yani Eylül, Ekim, Kasim, Aralik, Ocak, Subat.

Aklimda yeni fikirler oluyor hep ama uygulamak mümkün olmuyor. Keske ben fikirlerimi versem ve birileri uygulasa ^^ Mesela minik ördügüm ivir zivirlarin nasil yapildigini soran oluyor, acaba örerek gösterecegim bir Youtube kanali mi acsam diyorum...Kizim da cok kitap okuyor kitap tanitimi yapsa kendi gibi cok okuyanlar icin faydali olabilir...Tabii ben yüz gözükmeden yapmak istiyorum bunlari. Bilmiyorum neden hic görsel olarak ön planda olmayi sevmedim, aslinda düzgün ve faydali bir amac icin olacaksa bunda bir kusur görmüyorum. Insanlarin elestirilerini düsünürsek zaten arpa boyu yol alamayiz yahut agzimizla kus tutsak en ufak birseyde hata arayan yine bulur... Yani önemli olan ne istedigimiz, niyetimiz...Neyseki Allah biliyor ya diyorum böyle durumlarda vicdanim rahat oluyor :)

Bloga daha cok yaz diyen takipcilerime selam ediyor ve bir baska yazida görüsmek üzere diyorum :)
0

Instagram Post-6


Bir Instagram paylasimlarindan olusan yaziyla daha buradayim, haydi hazirsaniz buyrun:

Hayatimdaki en renkli gülüm...Eski evden getirip öylece bahceye terkettigim ama orayi seven succulentlerim...Oglumun minik elleriyle bana topladigi ilk cicegim (papatyalar) :)


Arada da olsa kitap okumaya devam ediyorum, keske daha cok okuyan biri olsam...Ama evimizde okumayi cok seven bir kitap kurdu kiz var neyseki ^^


Esimin gecen kis hediyesi kardan kalp, insallah kalbimiz hic sogumasin...Ailece ilk ucurtma deneyimimizden...Güzel bir geziden geriye kalan anne ve cocuklari fotografi :)


Arada ufak seyler örmeye devam ediyorum...Bence herkes el isi türü bir hobiyi hayatinda bulundurmali ;) En sagdaki mandala zaten pek yabanci gelmez havalar soguyunca ortaya cikiyor, oglumla yasit kendisi ^^


Önceki Instagram Postlarina göz atmak isterseniz linkleri ekliyorum:



Back to Top