4

ON YIL


Suan bu yaziyi yazmak icin tam 30 dakikam var ^^ Bilgisayari gündüz hic acamiyorum, gece de cocugu uyutunca geriye bir saatcik kaliyor mecburi olmadikca acmiyorum falan filan, yani kisaca artik telefondan ne takildiysam o kadar sosyalim :) Duyan da beni calisan anne zannedecek üstelik o da degil hatta nadiren yaptigim fotograf cekimlerine bile yogunlasamiyorum...Aslinda ne yazilar kafamda tasarlanip bosa gitti, ummadik anlarda böyle ilham gelir, not almam derken ucup giderler.
Bu yazinin asil sebebi önceki gün kizimin 10 yasina girmis olmasi :) Blogumu acma sebebim de ona hamileykenki dönemdi ve ben yemek tariflerinden blogcular dünyasina merak salmistim ki o zaman sayili blogcu vardi ve hatta birbirlerini tanirlardi :) Kizimin dogumunu bekledigim o heyecanli günler...Bir ilki yasamak, anne sifatina kavusmak, dünyanin meger ne farkli bir boyutu daha varmis bunu görmek...
Rabbim dileyen herkese nasip etsin bu güzel duygulari diyorum hep! Cünkü bir bayana öyle yakisiyor ki annelik, anne olmadan önce eksikmisim diyorum simdi geriye bakinca. Bu kosturmalar yorgunluklar belki bazen bir duraksatiyor insani ama evladinin sana bir icten bakisina bir gülüsüne silkeleniyorsun yeniden.

Kizimi cok seviyorum, iyiligini istiyorum her anne gibi ve belki bunu abartip bazen bunaltiyorum...Hani birseyin üzerine cok titrersiniz ve özellikle o esnada kirarsiniz falan...Iletisimimiz yönünde daha güzel gelismeler diliyorum kendi adima :) O yapisi geregi pek hasir nesir olan bir cocuk degil sevgisini gizliyor bazen...Belki de hani cocukluga inerler ya, ben de pek hissedemedigim sevgiyi simdi cocugumla, en sevdiklerimle kapatmaya calisiyorum...Büyüdükce o arada mesafe olusmasi dusuncesi bile biraz hüzünlenmeme sebep oluyor. Anneligin olumsuz duygular cukuruna dogru gitmeden hemen toparliyorum tamam ^^ Allah'tan kizim icin önce hep saglik diliyorum, sonra iyi bir insan ve müslüman olarak hayatini sürmesini, hayirli islerde tuzu bulunmasini, bize vefali bir evlat olmasini, mutlu olacagi bir hayat sürmesini, diger dünyasini da unutmadan dengede yasayabilmesini... Iste en önce bunlari diliyorum :) Ve bizim de bu dilekler gerceklesirken sahit olmamizi...

Ve bir önemli yenilik daha var ki o sebepten de kizima bir kutlama yapamadik (sonraya erteledik); Suan oturdugumuz eve yeni tasinmisken ögrenmistim kizima hamile oldugumu ve 10 yil sonrasi bu aralar yeni bir eve tasiniyoruz. Biraz hizli bir gelisme oldu, zaten epeydir idare etmeye calisiyorduk cocuk odasi olmadan...Bunu en cok kizim icin istedik, bir odasi olmasini. Ve Allah bize bir de ufak bir bahce nasip etti evin önünde :) Hic bir gün bahcem olacagini düsünmezdim, yani keske bir bahcem olsa dedigim cok oldu evet ama gerceklesecegini düsünmemistim...Hayallerinizi dile getirin, belki Dua olur, kabul olur.


4

COK Mutsuzum


"Heyy cok mutsuzum, neler oldu neler.."diye baslayan bir cümle ile "Heyy okuyucum cok mutluyum, cünkü...." diye baslayan cümle arasinda fark var degil mi? O farklardan biri bence mesela ilkinin daha ilgi cekecegi!

Insanlar üzüntü haberlerine miknatis gibi daha hizli ve cabuk yaklasirken mutlulugu paylasmada gayet gevsek hatta takip etse bile ortak olmak yerine icten kiskancliklar kurabiliyorlar.
Biz ne zaman bu hale geldik?
Elimizde son bir ekmegimiz kalsa hic düsünmeden onu paylasir miyiz?
Beklentiler, cikarlar, pohpohlamalar, samimiyetsizlikler...
Bunu basimdan bir olay gectigi icin yazmiyorum suan, son senelerden gözlemlerim böyle.
Insan iliskileri sosyal aglar ile beraber daha da ölüyor gibi. Bir o kadar daha cok iletisim gibi gözükse de öyle degil. O iletisimdekilerin cogu zor bir gününde yaninda mi olacak zannediyorsun sen? Ben %5 diyorum en cok.
Adam diyelim ki kan ariyor, paylasiyor, listesindeki en yakin akrabalarindan sikayetci. Birakin kan bulmayi o paylasimi bile paylasmiyorlar destek olalim diye mesela...Zir yabanci yardim ediyor, o da iyi kalbini korumus insanlardan biri iste. Allah razi olsun, böyle insanlar hic tükenmesin, yoksa bu dünya nasil bir yer olur...Düsene bir tekme de sen vur!
Bana da vuruldu o tekmelerden zamaninda! Affediyorsun ama unutmuyorsun bunlari...
"Cocugumun okulda dersleri zayif, kayinvalidemle kötüyüz, islerim hep ters gidiyor, ev alacaktik olmadi, cantami kaybettim, esimle fena tartistik, sinavim berbat gecti..." desen kac kisi senin üzüntüne yürekten ortak olacak bir düsün? Iste o insanlari hic kaybetme, degerini sevgini göster.

Özel günün geliyor biri yaziyor ki "mutlu yillar", tamam cok güzel tebrik ettin ama bunun ici bos sanki, hani sevgi, ilgi, özen? Yani sirf yapmis olmak icin yapmak yapmaciklik degil de ne...Mutlu yillarin yanina birkac kelime daha eklesen, belki bir fotograf bulup Google'dan koysan daha önemsemis olmaz misin? Yapmak zorunda degilsin elbet ama o zaman "ben buralardayim, varim!" deme. Zoraki varlik yok gibidir.

Ne yaparsan yap sevgiyle yap, yüreginden geliyorsa yap.
Birine katacagin  ufak tebessüm bile belki eline verilecek hayat kitabinda birkac güzel sayfa doldurur belli mi olur? Ee hep ben mi, demeden...Evet "sen"! Kimse bilmese de anlamasa da iyiligi gören Allah var.
Birak karsiliklar beklemeyi...Verdigin cogalip sana geri dönecek, cünkü Rabbimiz'den cömerti yok.



2

Bitmeyen 30 ^^


Bu özel günler olsa bir türlü olmasa baska türlü, insan ister istemez beklentili oluyor ^^
Ben mesela sabah hazir kahvaltiya kalkip sonrasi biraz daha uyuma gibi lükse sahip olmak istedim, istedim yaniiii :P Devaminda böyle bir kupon ya da cek "git istedigin kamerayi lensi al " falan yazan bisey gelebilirdi :D Hayaller ve gercekler farkli tabi ^^
Herzaman en cok istedigim seyler degismiyor: Degerli oldugumu görmek, sevgiyi hissetmek, güvenmek. Bunlarsiz verilen hediyeler maddiyati az ya da cok önemsiz.

Günümün en degerli hediyesini oglum verdi, bir ara kollarini acip acip bana dogru sarilip güldü, ben güldüm o güldü, o güldü ben güldüm derken dakikalarca eglendik, göbegim dansetti gülerken, kalbimin ici isindi, gözlerim kisila kisila kayboldu, agzim yirtilacak kadar acildi...iste öyle de bir hediye bu :) Hangi parayla bunu satin alabilirim ki! Elhamdülillah.
Sonra devaminda elinde Güllüoglu'nun sevdigim pastasiyla okuldan gelen kizim eve girdi babasiyla :) Duygularini herzaman dile getirmez, bugün bana öyle güzel kelimeler söyledi ki "iyiki varsin annecim, ya sen olmasaydin...Seni bu kadaaar cok seviyorum (derken kollarini taaa geri aciyordu) :)
Ellerinde ciceklerle gelen esim, o ki zaten daha biri solmadan bir baskasini alir bana. Ciceksiz kalmaz bu ev hic hamdolsun. Hatta gecenlerde hic beklemedigim birsey yapmisti: Trafikte kirmizi yandi bekliyoruz arabada, o an hizlica indi ve karsi kaldirimda kenardaki güllerden bir tane koparip geldi :D Neye ugradigimi sasirdim yani ^^ Beni hep böyle sasirtman dilegimle hayat arkadasim, iyiki varsin :)
Sizler ile bu hayatin anlami ve tadi var, yoksa kac yasina girmisim girmemisim yasamisim gezmisim tozmusum önemsiz, bombos. Rabbim bize beraberce nice nice saglikli, huzurdolu, bereketli, keyifli ve hayirli ömür versin.

Yasimi soran herkese ayni cevabi veriyorum artik: 30, önceki yillar orada takili kaldi, sayac bozuldu :P

Blogcunuz geri mi döndü ne ^^
Dogumgünümde hediye cekilisi baslattim, katilmak isteyenler olursa beklerim: 

Not: Suan esim eve girdi, elinde kendi hazirladigi istedigin bir Canon lens alabilirsin kuponu ile :D 
Hayaller demekki gercek olabiliyor samimi ve cok isteyince ^^ 


9

10 Yıllık Blogcu

https://www.facebook.com/Photolog.Sltn/?ref=bookmarks
 Blogumun yildönümünü unutmusum, gerci oglum hayatimiza gireli biz evlilik yildönümümüzü bile hatirlayamaz olduk iki yildir, nasil unuttuk diye suratimiza bakindik saskin ve biraz da gülümseyerek, olsun nasilsa unutturan harika ötesi birsey olunca ^^ :)

Sizlere kisaca yazamadigim dönemdeki önemli birkac husustan bahsetmek isterim:  

*Kizim artik 9 yasinda 4. sinifa gidiyor, ne istedigini daha da bilen, bizim kadar yemek yiyebilen, kardesini her gecen gün daha cok seven, annesiyle didismekten kacinmayan, yerine göre patavatsiz ama hep güzel yüreklim, ilk göz agrim o benim :)

*Oglum 1 yasini gecti, delikanli 11 ayliktan sonra hayati hizlica adimlamaya baslayarak ne var ne yok ortaya dökmekte rekorlar kitabina girmeye aday ^^ Cana yakinim, cesurum, güleryüzlüm o benim :) 

*Fotograf sayfamin ismini degistirdim, Photolog SU suan icin :) Aslinda sadece Photolog yapmakti amacim, alinmis...Fotograf cekimleri sonbaharda birkac tane yaptim yeniden, görmek isterseniz bazilarindan ekledigim oldu sayfama buyrunuz :)

*Herseye ara verebiliyorum ama cuma kartlarina veremiyorum, bagimliyim itiraf ediyorum ^^ Cuma kartlarina özel bir Instagram hesabi actim, "Cumagram". Her Cuma dualarda bulusmak isteyenleri mutlaka bekliyorum :) Dua etmezsek nasil yasardik degil mi? Ne büyük nimet...Hamdolsun.

Ve geri en basa bloga dönüyorum simdi :) Blogum tam 10 yili doldurmus, 11'e adimlarini atmis bile :) 10 yillik blogcular kimler var icinizde?
Bunca yildir begenisini, sevgisini, vaktini, samimiyetini ve yorumunu esirgememis olan tüm okuyucularima cok tesekkür ederim, Rabbim hepimizin karsisina iyi insanlar cikarsin sanal alemde bile olsa.

Ben de 10. yil hatrina bir silip süpüreyim bu aralar, headeri yenileyeyim, tozunu alayim blogun ^^ 

Nice nice 10 yillarimiz olsun, nine olunca da yazabilelim insallah :)



Biraz Nostalji :
 
 
2

Annelik ve Uyku

Merhaba blogum, yine uzun oldu yazmayali degil mi.."Kimse var miii?" diye bir sorasim geldi takip eden :)
Yazmayali neler oldu, ilk aklima gelen araba ile Türkiye'ye yolculuk etmemizdi. Hep ucakla giderdik, bu deneyim heyecanli, yorucu ve güzeldi :) Aslinda sadece bu bile basli basina uzun bir yazi konusu olurdu da suan her gecen dakika gece uyuyacagim uykumdan gidiyor hesabi yapinca parmaklarim daha bir hizlaniyor ^^
Sizlere daha önce uyku egitimi ile ilgili yazi yazmistim, malum iki kez Türkiye ziyareti sonrasi bizde düzen falan kurulamadi, hep erteledim durdum, cocugun fizyolojisine biraktim ama baktimki bizimki annesini kendini uykuya daldiran emzik olarak kullaniyor...
Haftada bir iki gece iyi uyusam yeterdi belki ama hergece nerdeyse bol uyanmaliydi ve benim sinirlerime bile yansidi artik uzun vadeli birikmis uykusuzluk. Cocuk gece gündüz zaten uykuya dalamadikca agliyor ee bari uyku egitimi verirken 3-5 gün aglar biraz neden baslamiyorsunki dedim kendime. Hem o da uykusu alip daha mutlu olur, hem ben biraz dinlenip daha verimli bir anne olabilirim. 
Hee bu arada uzman uyku egitimi danismanina da yazdim ama fiyatini görünce bu isi kendim de yapabilirim, cocugumu en iyi taniyan benim sonucta diye düsündüm.
Önce uyudugu vakitleri not almak icin bir haftalik tabela cizdim ve kapiya astim, hedefim bir haftada degisiklik olmasiydi ama inanin o kadar sürmüyor, 3 gün sonra ektiginizi bicmeye basliyorsunuz :) Bir sabah uyaninca saati görünce sasirdim, "vayy 5 saat araliksiz uyku hosgeldin hayatima cok olmustu özlettin kendini^^" Ne yaptigim aslinda cok basit, gece emmeyecegini bilmesini saglamak. Uyandikca emzirmeyince bana kizdi biraz ama yaninda olup oksadim, pispisladim, dokundum taa ki o dalana dek..3 gün sonrasi artik kendi uyansa da emmek icin aglamadi ve geri uyudu. Tabii bazen ummadik gece de uyanip dalamadigi da oldu yine yanina gittim hafif bir iki dokunmama daldi. 
Kisacasi ilk günlerki gibi zor olmuyor sonrasi.
Uyku egitimi sart mi, ne gerek var? diye düsünen olabilir ama dogum yaptigimdan bu yana hatta öncesinden dinlenmemis bir yüzün artik surat ifadesi bile degisiyor. Ee cocuklar icin katlanacagiz? Ama bir yöntemi varken neden kullanmayalim ki bunu ;) Hem o iyi uyudukca daha dinlenmis olacak :) Ayrica gündüzleri kendisi istemeden de doyuruyorum, geceki acigi kapatmaya calisiyorum.
Benim icin en önemlisi geceydi, daha bir yasina girecek ama sadece ögleyin bir kez uyumasini az buluyorum.
Ayni sekil doyurup uyanikken yataga birakiyorum ve uyuyana dek yataginin yanlarinda durup kitap okuyarak vakit geciriyorum o esnada...
Tabi yatma öncesi rutini de gerekli...Bu konuda aklima gelenler bunlardi, bu aralar hasta oldugu icin uyku düzeni dagildi, gece emzirdim sifa niyetine ama iyilesince yine eski sisteme daha hizli gececegimizi düsünüyorum.
Saglikli, bol dinlenmeli uykular dilerim tüm anne ve bebeklerine :)
Back to Top