14

Bugünü Yazmak Istedim



Bugün Anneler Günü degildi, dogum günümde degildi ama öyle bir gün mü gerek ki illaki...Rabbim beni mutlu etti, mutlu ettirdi...
(Elhamdülillahi Rabbil'âlemîn)

Gözlerim daha tam acilmamisti ki, kahvalti masasini görünce sasirdim :)
Aslinda bu ilk hazir kahvalti yemem degildi ama en özenlisi buydu sanki...
En sevdigim peceteler serilmis, hersey simetrik dizilmis, arkada güzel bir fon müzigi caliyor, taptaze ekmek alinmis, en güzel kokulu mumlardan biri yakilmis...Sanki ben aslinda uyanmadim da güzel bir rüyadayim :P
Sabah uyandigi ilk yarim saat icinde pek cekilmeyen ben, nasilda relax halde basladim güne, nasil baslamayaydim ki :) En enn güzeli de herseyde sevgi tadinin olmasi ve isil isil sevgiyle bakan bir cift gözdü...

O an "bugünü kaydetmeliyim bir yere" diye düsündüm, cünkü özellikle güzellikler kalmali hayatta! Avuclarimizda simsiki tutmaliyiz onlari ki üzgünken belki yüzümüzü gülümsetsinler bize güc versinler diye...

----------------

Özel hayatima dair eskisi gibi yazmiyorum.
Eski yazdigim bazi yazilarimi da silmeye kiyamadim :P Aci-tatli öylece dursunlar oralarda, gecmis gecmiste kaldi cünkü (cok sükür). Ayrica bazi mutluluklar fazla paylasilmaya gelmiyor...

Okuyucularimdan mutlu yuvaya dair sorular aliyorum, bu yönden güzel örnek olabiliyorsam ya da iyi hisler yansitabiliyorsam ne mutlu :) Bizimde her günümüz ayni degil elbet ama huzurlu günlerimiz cogunlukta elhamdülillah. 

Bu tip sorulari kendimce cevaplamaya calisiyorum yardimci olmak adina. Bunun bir tarifi yokki size yazayim ve herkeste ayni etkiyi yapsin. Hem biz insanlar farkli farkliyiz.

Sevgiyi bir anahtar olarak kullanirsak, yanina bir avuc Dua, yeterli ölcüde saygi, azcik hosgörü ve aldigi kadar güzelliklerle süslersek...Bir de dünyaya nasil gözlerle baktigimiz da cok önemli tabiki...

*Hee bir de Sema Maraşlı'nın bu konularda harika kitaplari var, kesinlikle tavsiye ederim :)

Rabbim yuvalarimizdan huzuru-mutlulugu-sagligi eksik etmesin (amin).

Follow my blog with Bloglovin



8

Ikinci Sınıf


Benim biricigim 2. sinifa basladi ve hatta bir ayi bitmis olacak :) 
Ilk günler kendi bile ne cabuk 2. sinifa geldigini anlayamadigini, rüya gibi geldigini falan söyledi ^^ Gercekten zaman ne cabuk gecmisti...
Bugün de mesela ayakuclarinda durup kendini elinden geldigince uzun yapmaya calisti ve benimle boy ölcüstü, sonra da gidip babasina "babaa ben annemin taaa burasina geliyorum" falan dedi sevincle ^^
O büyüdükce ben de büyüyorum onunla, cünkü hayatta ne kadar deneyim kazansak bile yine acemi oldugumuz, bilmedigimiz konular cikiveriyor karsimiza...


 Okula baslamadan kisa süre önce de biri üstten ve biri alttan olmak üzere iki disi düstü :) Üstüne bir de saclarini kestirmeye karar verdik derken  tipi nasil da degisti :P Suanki haliyle daha bir sevimli geliyor bana ^^ Saclarinin modelini son anda karar verdim ama o da ben de cok sevdik :) Biraz vintage tarzi oldu sanki, arkalar kisa ve öne dogru uzun...


Okumayi ögreneli severek okuyor masallah, ben de kendi cocuklugumda sahip olamadigim kitaplara o olsun istiyorum ve her firsatta birseyler aliyorum :) Yukaridaki resimde de en son aldigimiz Heidi'yi görüyorsunuz :) Ayrica özel ilgi alanlarindan biri olan cizgi roman okumaya da devam ediyor.

Bazen icimde yagmur yagarsa kizim da benim gökkusagim oluveriyor, renkleniyorum yeniden...Allah'im sana sükürler olsun bana böyle degerli bir hediye verdigin icin :)

Simdi onu okuldan alma zamani yaklasiyor, hadi bana müsade, hepinize hayirli günler :)
 

6

Instagram Post-2


Instagram hesabi olmayanlarin oradaki paylasimlarimdan birazini görebilmeleri icin bir post yazma zamani daha geldi, yani bol resim az yazi :)
(Instagram hesabim herkese acik degildir, lütfen sadece bayanlar eklesin: http://instagram.com/sltn_ergin)


1- Pogaca, pizza ve biber dolmasi üclüsünden ilk tercihiniz hangisi olurdu? :)


2- Birkac kare "ne giydim" pozlarindan... :)


3- Mutfak cami kenarindaki ciceklerim :)


4- Benim gibi incir receli sevenler el kaldirsin :) (Anne eliyle yapip gönderilmistir :) Minik minik yiyorumki hemen bitmesin o kavanoz diye ^^)


 5- Birgün yine herzamanki gibi cay yapacakken cay kutusunu bir actim veee :) Böyle bir esim oldugu icin Rabbime sükürler olsun :)


6- Havalar soguyunca gömlek tunik seklinde pijamamla daha bir hasir nesir olduk biiiz :) Bu elimdeki de gecen haftanin Cuma gülünden...


7- Allah "OL" der, dallarda meyve olur. Allah "OL" der, bulutlarda yağmur olur. Allah "OL" der, annelerin karınlarında bebekler olur... Her ne olursa, Allah "OL" dediği için olur. ( Kün feyekûn)


8- Evimin gökkusagindan da bir görüntü eklemeden olmazdi :)


9- Cuma günü sünnetlerinden bazilari: Salavat getirmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, tirnak kesmek, Kehf Süresini okumak, göze sürme cekmek.


10- Son olarakta bu güzel cicekler esliginde hepinize hayirli bir Cuma günü diliyorum :)


*Bir önceki Instagram yazisini da görmek isteyenler buyursunlar: Instagram Post-1


8

Eskidendi, çok eskiden...

 
Azönce yedigim pogacamin üzerine cayimi da icerken ve bir de arkada eski müzikler calarken, "iste tam bloga yazma zamani" dedim :) Ortam güzel ve keyifli olunca yazmak bir o kadar kolaylasiyor sanki...Kelimeler biz onlari aramadan dökülüveriyorlar parmaklarimizdan :)


Ramazan sonrasi epeydir izlemek istedigim "Seksenler" dizisine basladim ve derken kendimi son bölüme gelmis buldum. Insan internetten devamini acmaya alisinca bir bakiyorki "aa haftaya beklemem gerek" :P
Biz pek Tv izleyen bir aile degiliz, Türk kanallari da yok televizyonumuzda...Bu diziyi hem esim hem ben ve hatta kizim bile sevdi :) 
O mahalle varya hani, iste ben öyle sicak mahalle ve sicak insan iliskilerini cok özlüyorum...80'lerde dogmus biri ve öyle mahallelerde büyümüs biri olarak hem o günleri yasamis olduguma seviniyorum hem de özlüyorum iste! Kizimin öyle bir ortami hic göremedigi icin ise üzülüyorum...

Görüyorumki herkes dört duvarinin arasinda sanki daha bir gizemli durmaya calisir gibi, birbirinden kacar, korkar gibi...Paylasmaktan, yardim etmekten, kendimizin disina cikmaktan korkar gibi... Eskiden daha mi sevecendik, daha mi insandik?...

Siz benim gibi büyük sehirlerde yasayanlar ne düsünüyorsunuz bilmiyorum ama benim en cok özlem duydugum seylerden biridir komsu, mahalle iliskileri...

Sezen Aksu'nun tam da bu konuya uygun sarkisinin sözleriyle yazima son veriyorum:

Hani erken inerdi karanlık
Hani yağmur yağardı inceden
Hani okuldan, işten dönerken
Işıklar yanardı evlerde
Hani ay herkese gülümserken
Mevsimler kimseyi dinlemezken
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken

Hani herkes arkadaş
Hani oyunlar sürerken
Kimse bize ihanet etmemiş
Biz kimseyi aldatmamışken
Hani biz kimseye küsmemiş
Hani hiç kimse ölmemişken
Eskidendi,çok eskidendi... 


9

Brokoli ve Makarna


Dün Facebook sayfasinda brokolili makarna yapacagimi yazinca tarifini istemis olan sevgili Ayse ve belki henüz denememis olanlar icin yaziyorum :) 
Bizim evde kizim ve esim makarnayi cok severler, ben onlar kadar degil, degisik soslarla ve katkilarla yapildigi zaman bana da uyar diyebilirim :P Cok acikildigi zaman ve evde hicbirsey yoksa makarna en büyük kurtaricilardan biri degil mi :)

Brokoli sevmeyenler belki bu sekilde denerse sevebilir.


Öncelikle brokolileri minik agacciklara ayirip kaynamis suya atip biraz hasliyoruz.
Diger taraftan makarnayi da ayri bi tencerede hasliyoruz.
Vee ikisini bulusturacak olan besamel sosu da hazirliyoruz. Ben 2 kasik margarin 2 kasik un ve göz karari süt ile yapiyorum, icine biraz tuz ve biraz seker eklemeyi de unutmayalim. Muhallebi gibi kivama gelinceye dek bolca karistiriyoruz.
Genis bir borcama önce makarnayi seriyoruz, üzerine biraz kasar rendesi serpiyoruz, onun da üzerine brokolileri ekliyoruz ve en üstte besamel sosu döküyoruz. Bolca kasar rendesi serpip firinda yaklasik yarim saat gibi (üstü kizarana dek) pisiriyoruz.

Sonra da sicak sicak afiyetle yiyoruz :)

Hayirli Cumalar


Not: Fotograf telefon ile acele cekilmistir, pismis halini yakalayamadim maalesef :P


Back to Top