Umre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Umre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10

Umre Yolculugum (3)


Medine'ye varmak üzere otobüslerimize yerlestik, yaklasik 6 saatlik bir yol gidecektik...
Yolda tatli bir heyecan kapladi beni, Mekke'ye gelirkenkinden farkli... Medine taaa Hicret olayindan beri ayri bir güzel gelir bana, onlar ki Peygamberimize kucak acmislar, ellerinde ne varsa paylasmislar, Mekke'de ki cirkinliklerin, zulmün tersine Medine ne de güzel yasanilasi yermis o zamanlar...
Peygamberimi hissetmek, onu ziyaret etmek, tipki evine misafir olmak gibiydi bu yolculugun sonu, nasil heyecan olmasinki :)
Otobüste ilahiler dinledik bolca...Bir taraftan hep etrafi seyrettim, daglar, develer, kumlar...Uyumak ne mümkün...Düsündüm, Efendimiz bu yollari devesiyle gitmis, biz aracla gittik kolayca...
Medine'ye girince hayatdolu bir sehir oldugunu farkettim, ve düzlüktü etraf...
Insanlar kibardi, sevecendi, ilikti havasi gibi..


Namaz vakti gelince herkes nasilda saf olusturuyor Mescid-i Nebevi'nin avlusunda, hemen doluyor siralar istif istif :) Sagina bakiyorsun bir hintli, soluna bakiyorsun bir arap...Iste herkesin kardes oldugunu hissediyorsun tam bu esnada...
Aglayan cocuk sesleri oluyor yine Mekke'deki gibi, minik bir seker yardimci olur diye yanimdan eksik etmiyorum...
Kayinvalidemle Ravza'ya giriyoruz, öyle bir kalabalik ki, insanlar yeterki o cennet bahcesinde iki rekat namaz kilmak icin birbirini ezecek sekilde...Bazilari maalesef iki rekatla yetinmiyor, oraya yerlesince kalkmak istemiyor tabii dogal olarak ama digerlerini de düsünüp haksizlik yapmamak gerek. Iki rekatimi kilabildim cok sükür ve duami edip cikarken arkamda bekleyen tesekkür etti...
"Peygamberimize kucak acan Medine, ne de güzel bir sehirmis gercekten" diyorum. Hani bir yemek tadarsiniz daha dilinizin ucuna degmistir ve yeni almissinizdir tadini derken geri cekersiniz agzinizdan, ayni böyle oldu oradan ayrilmamiz, cok kisa geldi, Mekke'de daha uzun durmustuk. 

Artik "Medine'ye varamadim, gül kokusun alamadim" ilahisini dinlerken söyle düsünürüm herhalde; vardim ve gül kokusunu aldim ama doyamadim...

Peygamberimiz varken, baska birilerini örnek alanlar varmis...Okuyun onun hayatini, var mi benzeri bir insan? Ben onun sabrina, iyiligine, merhametine, zekasina...vs. üstün ahlakina hayranim.Onun gibi olamayiz ama yolundan gidersek gül kokusu serpisir belki üstümüze...

Birer selam gönderelim mi:
(Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed)


Not: Önceki Umre yazilarimi okumak icin:


11

Umre Yolculugum (2)


Insan birkac haftaligina bir yerlere gitse geri geldiginde evini özledigini hisseder ama bu Mekke-Medine icin gecerli degil bence. Daha oradan gelirken kafada baslar düsünceler "Acaba yine gelebilecek miyim? Yine imkanim olacak mi? Rabbim nasip edecek mi? Daha uzun kalabilseydim..."
Ve pismanliklar... "Keske daha cok ibadet etseydim, Kabe'nin karsisinda saatlerce dalip gitseydim..."

Oradaki bir sabah namazi aklima geldi simdi...
Gündüzün sicagini öyle bir serinlik kapliyorki sabah namazi esnasinda, rüzgar tatli tatli esiyor "Günaydin" diyor Allah'in huzuruna cikmadan gözlerini aciyor insanin :) Mescid-i Haram'in avlusunda bir yer bulduk kendimize ve oturduk. Oralarda uzanmis uyuklayan iscilerde vardi, bulduklari yerde dinleniyorlar...
Birkac kedi geziniyordu etrafta, kizim öyle kedi bize yaklassin diye gözetleyip duruyordu :) Ezan okunmaya baslayinca o uyuklayan, yatan insanlar hemen birer birer oturmaya basladilar, yorgunluklari yüzlerinden okunuyordu ama bu saygi göstermelerini engellemiyordu...
Mermer taslar nasilda sepserin, ayaklarimi üsütüyorlar neredeyse.
Ve namaz baslayinca huzur kapliyor heryeri, tüm yeri gögü...
Bu huzuru satin almak mümkün degil ama Rabbim nasip ederse Mekke'ye bilet alip sabah namazina gitmek mümkün diyorum :)

Ve bir Cuma namazi'nda...
Bu defa Mescid'in icindeydik, ikinci katta...
Kabe imami hutbesine basladi uzun uzun... Beni öyle etkiledi ki dedikleri, nedenini tam olarak bilemiyorum. Gerek anlatis sekli, gerek ses tonunun degismeleri, gerekse anlamaya calisirken bazi anladiklarim...Tüm dediklerini öyle cok anlamak istedimki o an, tam kalbime isliyor gibiydi cünkü...
Aglamakli oldu bir ara...Ses tonundaki ictenlik duanin taa yürekten geldigi hissettiriyordu...
Belki orada unuttugum arapcam icin üzülmüs olabilir biraz da arap olanlara imrenmis olabilirim...
Hani bana sorsalar "hayatinda dinledigin en etkili konusma hangisiydi" diye, "oradaki, o Cuma günüydü" derim.
Mekke'den ayrilik vakti geldiginde hüzün cöküyor ama bir yandan da Medine'ye gidecek olmanin heyecani kapliyor insani... Son gece, son tavafa ciktik tüm grupla beraber.
Cocuklu olan bir cift, kizimi bu kalabaliga götürmememizi tavsiye etti, kendileri götürmediler.
Ben bunu bir saniye bile düsünmedim, son tavaf hic kacar mi...Kizim ileride birgün bana sorarsa gururla onu fazlasiyla herseye dahil ettigimi anlatmak isterim...

Rabbime güvendik ve gayet rahat bir tavaf oldu kizimla, aksam yogunlugu bile olsa... Ben ve esim hep izdihama karsi onu korumaya calistik. "Iyiki bizimle gelmis" dedim sonra onun o veda halini görünce...
Yavrum benim, bir süre yalniz kalmak istedi Kabe'ye karsi bakinirken, baktimki gözleri sulanmis, ben de ona katildim...Beni görünce saldi kendini hepten aglamaya basladi..."Bir kez bile dokunamadiiiiimmmmm" diye haykirdi. Aslinda bu is babasina düserdi, onu omzuna alip belki bir kez dokunmasi icin ugrasabilirdi ama o da kalabaliga pek girmek istemedi cocukla ki zaten ben bile kendim dokunmak istedigimde, önden giden ben oldum :P :) Hocamizda tembihledi yogun bölgelerde ic kisimlara girmeyin diye...
Neyse bizim kizin icinde kalmis dokunamamak :/ "Biraz büyüyünce yine geliriz, dokunursunda insallah yavrum" deyip onu teselli etmeye calistim, neyseki biraz duruldu yüregi...Belki gelmek icin böyle bir sebebi olur hem...Zemzem ice ice doyamadi o gece orada...

Son bakislarimizi attik Kabe'ye, ayagimiz geri adim atmakta zorlaniyordu... O görüntüyü beynime kazimak istercesine, her an namazda gözümün önünde olsun diye, bakiyordum, seyrediyordum, kaydetmeye calisiyordum...
Yine gelmeyi ümit ederek ayrildik oradan ve otele dogru yürüdük...

29

Umre Yolculugum (1)


Bismillahirrahmanirrahim

Esselamu aleyküm güzel insanlar :) Ben geri geldim o kutsal topraklardan ve yine buralardayim Allah'in izniyle... Simdi sizlere anlatmaya baslayacagim ama nereden baslayacagimi bilemiyorum :P Bu yazi büyük ihtimal tüm yazacaklarimin sadece bir parcasi olacak...


Viyana'nin soguk havasini geride birakip Cidde'ye inince yüzümü ilik bir hava oksadi, sanki "Hosgeldin" deyip gülümsüyordu bana...Bir an önce Kabe'yi görmek icin sabirsizlaniyordum...Cidde'den otobüsle sabaha dogru Mekke'ye otelin önüne ulastik. Ilk o saat kulesini gördüm otelin önünden beri, hayran kaldim...Otele yerlestikten kisa bir süre sonra ilk Tavaf ve Say icin Kabe'ye dogru ilerledik. Gözlerim Beytullahi görünce saskinlik, heyecan, karisik duygular icinde kaldim, yani orada oldugum icin ve canli canli karsimda oldugu icin sanki inanamiyordum...Tavaf ederken ayni saskinligim devam etti bir süre...Sanki bir rüya görüyordum, sanki bambaska bir dünyaydi burasi basli basina, benim geldigim yer neresiydi peki...?

Kizim bizi bu ilk gün biraz zorladi, tüm yolculukta uyumamisti yorgunluktan ayakta duramayacak haldeydi, birde ögle sicaginda oralarda bulundugumuz icin uykulu halde babasinin kollarinda devam etti :)

Tavaf ve diger herseydeki gibi Zemzem suyunu ilk kez tadacagim vakti de cok sabirsizca bekledim...Nasil güzel bir su ki ictikce icesi geliyor insanin, ne siskinlik yapiyor ne baska birsey... Bir de sudan mi bilmiyorum ama o kadar terlemeye ragmen ter kokusu falan hic olmadi. 

Insanlari inceliyorum, hepsi ayni amac icin orada, hepsi Rabb'lerinin huzurunda, hepsi bir sevgi ugruna gelmis ayri ayri yerlerden...Yasli, genc, cocuk, bebek...Insana yasamin anlamini gösteriyor gibi hersey!

Ezanlar, namazlar daha bir bambaska ve icine isliyor insanin...Namaz kilarken aglayan cocuk sesleri hic kesilmiyor :) Yanimda hep seker bulundurmaya calistim, belki bir cocugu gülümsetebilirim düsüncesiyle, cok sükür bunu defalarca yapabildim :)
Seccade sermek bile istemedi yüregim, tasinda topraginda..., her yerinde seve seve yüzümü yere sürecektim cünkü...
Suyun ve havanin bambaska olusunun yanisira kokusu da pek özeldi oralarin, hala düsünürken burnumun ucuna geliyor sanki. Bu kokunun ismi Huzur olmali :) 

Sonraki günler kizimi krese birakma imkani bulduk, severek durdu kendisiyle ilgilenen ablalariyla :) Biz de onsuzken daha konsantreli tavaf ve ibadetlerimizi yapabildik...El ele namaza kosustukya hani esimle, iste bu öyle mutlu edici bir duyguki... Insanin sevdigiyle ayni yola dogru gitmesi...
Rabbime sükürler olsun.


*Bugünlük bu kadar devamini birkac yazi takip edecek insallah. Özellikle sormak istediginiz birseyler olursa yazarsaniz cevaplamaya calisirim :) 
*Bu arada Kutlu Dogum Haftamiz mübarek olsun hepimize, bu yaziyi okuyan kardesim hadi bir Salavat okuyalimda Peygamberimize selam gönderelim mi :)

14

Merhaba 12 - Güle güle Viyana



11 yil ayni yastiga bas koymusuz, aslinda bunu 365 güne carparsan bayagi bir uzun geliyor insana :)
Biraz düsündügümde evlilige ait ne kadar duygu varsa yasadik gibime geliyor...
Bazen mutlulugumuzun yansimasini hissetmis takipcilerimden sorular geliyor, "Mutlu yuvanizin formülü ne?" gibi... Biz her daim toz pembe yasayan bir aile degiliz elbette bizimde oluyor tuzlu-biberli günlerimiz :) Ayrica bu zamana gelmemiz icin ugrasmamiz gerekti; agladik, sabrettik, üzüldük, küstük, baristik, özledik, üzdük ama hep sevdik! Yani oturdugumuz yerden mutluluk bizi bulmuyor öyle, biz onu aramaliyiz ve ararken sabir-sükür-umut 3lüsünü kusanmaliyiz. Yikici degil yapici olabilmeliyiz. Yikmak isin kolayina kacmaktir, kalip savasmaktir aslinda zor olan...

Bu konuda fikirlerimi de belirttikten sonra geleyim yine asil konuya :) Cok sükür Allah'a, bu günümüze, cünkü ben mutluyum. Suan Playstation oynayan esime bakarken icime güzel hisler doluyorsa bu da mutlu oldugumun kanitidir degil mi ^^ Güne özel ne yaptik derseniz, sabah iyi bir kahvalti hazirladim aksama ise ailece yemek yemege gittik hepsi bu :)

Bu yilki Evlilik Yildönümü hediyemiz Umre yolculugumuz olacak insallah :)
Yolculuk demisken birkac gün kaldi, cok yakinda buralarda gözükmezsem bilinizki oralardayim kismetse, o hep gördügüm ama birgün kendimin gidecegini hayal bile edemedigim kutsal topraklarda...Peygamberimizin ayak bastigi topraklarda...Gözlerimle görünce orada olacagima inanacagim sanirim :)
Neler hissedecegim, ne degisiklikler olacak icimde bilemiyorum tek bildigim istedigim...Istiyorum, bu yolda yürümek, hissetmek O'nun sevgisini, gözyaslari akitmak, bosvermek O'ndan gayrisini, temizlenmek, hayatima yeni yön cizmek... Biz istedik Rabbim nasip etti bu yollari, izin verdi bizim O'na yakin olmamiza, basli basina bu bile ne kadar mutlu edici...
Bir kücük defter aliyorum yanima, günlük yazmayi planliyorum insallah. Geri geldigimde sizlerle bu notlarimdan paylasmayida istiyorum tabiki :)

Daha önce Salavat okuyup göndermek isteyen olursa bana yazabilir ismiyle birlikte dualarimda yer vermek isterim insallah diye yazmistim, varsa okumus olanlar sali gününe dek bana iletsinler lütfen...
Bu arada geri dönüste 3-4 günlügüne bir Istanbul ziyareti yapmayi planliyoruz, belki birkac blog dostuylada yüzyüze görüsme imkani bulacagim :)

Simdiye dek herhangi birinize bilerek ya da bilmeyerek bir kusurum olduysa affedin ve hakkinizi helal edin. Benim hakkim varsa her birinize helali hos olsun :)

Sizleri seviyorum, Allah'a emanet olun :)


Not: Bir önceki evlilik yildönümü yazisini okumak isteyenler: 10 yilin hikayesi


2

Yazip Kaciyorum °◡°

 Mutfak caminin kenarina oturdum, hem en aydinlik yerlerden biri oldugu icin hem de suan yagan lapa lapa kari seyretmek icin :) Yani Viyana yine beyazlar icinde :) Bu yil kis mevsimi gercek anlamiyla kendini yasatti bizlere cok sükür, kis mevsimini özleyenlerin de kar sevincini yasamasini dilerim...

Blogu ihmal etmeyi istemedigim halde ediyorum. Sanirim sosyal aglarin coklugu da buna etken oluyor... Bir baska etken ise benim cok cesitli mesguliyetlerimin de olmasi...*Sosyal aglar demisken bilmeyenler icin ekleyeyim linkleri: Blogun Facebook sayfasi, Fotograf sayfasi, Instagram (henüz cok yeniyim oradan...)

Kizimi okuldan almaya gitmeden önce böyle kisa da olsa bir post yazmak istedim zencefilli portakal cayi esliginde :) Anlatmak istedigim o kadar sey varki aslinda: Ney kursumdan gelismeler, okudugum kitaplar, izlediklerim, manevi dünyamdaki duygularim, kizimla ilgili gelismeler (yakinda yazmayi planliyorum...), son zamanlar cektigim fotograflar ve sayfamin bir dergide yer almis olmasi...vs. uzar gider bu cümle.

Veee en büyük ve özel haberi verecek olursam, yakin zaman icinde Umre'ye gidecegiz kismetse :) Öyle heyecan verici ki simdiden... Gitmeden önce muhakkak vedalasma yazisi yazmayi da istiyorum.
Bu konuda bir diger önemli sey ise Peygamberimiz icin Salavatlar okuyor olmamiz (Facebook sayfasinda duyurmustum...), benimle birlikte ona Salavat hediye göndermek isteyen herkesi not alacagim, ismi ve kac tane okudugunu. Böylelikle orada hem sizleride dualarima katmak istiyorum. Dahil olmak isteyenler lütfen okuduklari sayiyi not alsinlar, toplu almak istiyorum sayilari, Mart ayinin ortalarina kadar süreniz var :) 

Simdilik benden bu kadar, cayimdan son yudumlari alip kar tanelerinin arasina karismaya kaciyorum  :)

Hayirli Cumalar


Back to Top