Cocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0

Renklerini Sev



Gecen yildan, bir Proje'de yazdigim mektubum:

"Merhaba güzel cocuk,

Ben Viyana'da yasayan bir ablan, sana mektup yazmak ve seninle biraz sohbet etmek istedim. Bunun icin seni taniyor olmam gerekmez, seni hayal ediyorum ve yaziyorum :) Bu mektup ikimizin de hayat yoluna renk katacak biliyorum :) Renk katar dedim cünkü hayat herzaman öyle renkli ki: Bazen mutlu oluruz rengimiz gökyüzü gibi parlar masmavi olur, bazen hüzün cöker rengimiz gri bir bulut gibi olur icimize yagar, bazen heyecanlaniriz rengimiz günes gibi sapsari olur cosar...Tüm bu renklerin bütünlügü hayati güzel yapandir. Düsünsene hergün sadece mutlu olsaydik, mutluluk artik siradan olurdu...Yani hayatin sevmedigimiz renklerini de yasayinca "niye bu renk var ki, keske olmasa" dememeliyiz, cünkü her rengin bize ögrettigi birseyler mutlaka var. Hicbirsey tesadüf degil hayatta, suan benim sana yaziyor olmam bile :) Allah bu hayati sanki bizler icin süslemis, cok özenmis bu Dünya'yi yaparken, ne kadar sansliyiz degil mi, hersey tek cesit ve birbirinin ayni gibi olsaydi, günler birbirinin ayni yasansaydi cok sıkıcı olurdu. 
Bazen benim rengim gri oldugunda kendimi öyle karamsar hissediyorum ki hicbirsey yapasim gelmiyor, o gün hic gecmeyecek saniyorum...Senin de bunu hissettigin oldu mu? Öyle anlarda ben neler yapiyorum bilmek istersin diye düsünyorum:) Kitap okuyorum mesela, cünkü kitaplar insanlari icine ceker alir götürür baska dünyalara, cok iyi gelir :) Ya da konusmayi sevdigim bir arkadasim varsa onunla paylasiyorum yasadigim sikintiyi, paylasinca azaliyor hüznüm. Paylasacak kimse yoksa ellerimi acip Allah'a anlatiyorum, O nasilsa bizi herzaman dinliyor, Dua ediyorum ve sonunda cok rahatladigimi hissediyorum:) Sonra baska neler yapiyorum mesela: Temiz havada yürümek, günlük gibi birseyler yazmak, Ney üflemek, arkadaslarimla bulusmak, dogayi incelemek de cok hosuma gidiyor. Ayrica tam bir cicek hayraniyim, Allah ne büyük bir Sanatci diyorum baktikca sekillerine...Sen hic cicek yetistirdin mi? Kesinlikle tavsiye ederim, cünkü ciceklerin büyüdügünü gözlemlemek insana hem keyif hem heyecan veriyor. 
Olumsuz durum ne olursa olsun bir gün geliyor ve geciyor, yani rengimiz hep gri kalmiyor, yine yesilleniyoruz, turunculasiyoruz, pembelesiyoruz :) Önemli olan bizim kötü anlarimizi yasarken hep pozitif kalmaya calismamiz, sabirli olmamiz. Düsünsene geceden sonra sabah varsa eger, her karanlik durumun da sonu mutlaka aydinliktir! Bu dediklerimi hic unutma olur mu :) Özellikle rengin gri, siyah oldugunda hep hatirla ve hafif gülümseme yerlessin o güzel yüzüne :) Gülemezsen de "gececek" kelimesini kocaman yaz zihnine.


Derslerle aran nasil? Benim okuldayken bazi derslere ilgim azdi, bazilarina ise cok iyiydi. Insan her derste iyi olmak zorunda degildir zaten ;) Hem ögrenmekte okul hayati bitince bitmiyor ki, tüm yasam boyu ögrenmek gerekiyor, cünkü bu bizi gelistiriyor. Hayali olarak düsünürsek gittikce büyüyen bir bilgi depomuz oluyor, icine sürekli yeni bilgiler geldikce zenginlesiyoruz:) Kim zengin olmak istemez ki, hele böylesini ^^ Ögrenmeye merakli ol, bir böcegin hayatini ögrenmek bile olsa bu, ögren :) Baskalari senin ögrendigini sacma bulsa bile, o onun yolu onun düsüncesi, bu senin yolun :) Kendi yolunu bilgilerle süsle, bir gün geriye baktiginda ne güzel ögrenmisim yaa diyebil kendine :) Insan kendini de takdir etmeli bazen. Mesela ben aynaya gülümseyip, "gülmek yakisiyor aferin kiz" diyorum, bunu sen de denedin mi? Eminim sana da cok yakisiyordur, "nereden biliyorsun" dersen eger, ben gülümsemenin yakismadigi bir kisi görmedim hayatimda ^^
Canim cocuk, hayatin simdiye dek nasildi bilmiyorum ama bundan sonrasi icin cok güzel olacagini ümit ediyorum. Sen de ümit et! Hep iyi hayaller kur, hayal kurmak öyle güzel ki :) Bazen hayal ettigin gibi devam etmeyebilir hersey ama onda da bir hayir vardir! Allah bizim bilmediklerimizi de bilir ve bize daha iyisi nasip olsun diye bizim istedigimizi kismet etmeyebilir. Biliyor musun bunu hayatta cok kez yasadim: Mesela cok begendigim birseyi satin alacaktim, o gün alamayinca moralim bozuldu. Günler gecti ve bana daha iyisi daha uygun fiyata nasip oldu. Yani bosuna üzülmüstüm, sadece "bunda mutlaka benim icin bir hayir vardir" diye düsünmeliymisim :) Artik hep böyle düsünüyorum.

Bir de sana bir abla tavsiyesi, hergün uyumadan önce o güne dair 3 tane sükür sebebi düsün, bunu aliskanlik haline getir. Benim ufak bir not defterim var, her gün degil ama aklima geldikce birkac sükür sebebi yaziyorum o günkü tarihi de ekleyerek :) Mesela suan sana mektup yazabildigim icin Allah'a tesekkür ediyorum. Yazabilecek parmaklarim oldugu icin, kalemim kagidim oldugu icin, mektubumu ulastirabilecegim postahane oldugu icin de sükrediyorum...Biraz düsünürsek eminim sayfalar dolusu bile tesekkür sebebi bulabiliriz :)
Mektubumu burada bitirirken sana kelimelerimle sariliyorum...Umarim severek okumussundur, ben cok severek yazdim :) 

Allah'a emanet ol."

~Sultan


2

Lütuf değil Görev


Bugün ortopediye gitmistim sol kol agrimdan, orada bekleyenlerden bir baba-ogul dikkatimi cekti. Simdi size güzel bir örnek yazmak isterdim, mesela gipta ile baktim, deseydim, ama maalesef...
Bir saat boyu hic bir kelime dahi konusmadilar, üstelik ikisi de baska birseyle mesgul degildi, telefon falan yoktu ellerinde. Cocuk 12-13 yaslarindaydi, gözgöze gelmemeye calisiyordu karsilikli oturdugu babasi ile...Bir ara telefonu caldi adamin kapatti, 10dk sonra yine caldi, acti ve "ne ariyon yaa, ciksam gelirdim heralde" deyip kapatti sertce. O an onlarin evinin icinde huzur olmadigini hayal ettim ister istemez.
Esim yanimda oturuyordu bu konuyu telefondan ona yazdim usulca: "Zavalli cocuga bak, ergenlik caginda hemde, ileri de nasil bir bag olacak babasiyla ya da olacak mi..."
Biz de süper anne baba degiliz elbet hatalarimiz var ama bir sekilde kendimizi gelistirme cabasindayiz hep...Etrafta birbiriyle iletisimi nerdeyse hic yok gibi aileler görünce üzülüyorum. Cünkü o gencler gelecegin bireyleri olacaklar. O bireyler bizim de evlatlarimizla muhatap olacaklar belki...Keske bu anne babaligin kitabi olsa, oradan sinava tabi tutulsa insanlar anne baba olmadan öncesi. Belki bazisinin bir kulagindan girip digerinden cikar ama minicik bile birsey kalsa hic yoktan iyi degil midir!..
Ahh canim cocuk, o yaninda mecburi durdugun babani birgün kendi ayaklarin üzerinde durunca daha hatirlayacak misin acaba...Eglenemedigin, keyif almadigin her dakikani her sevgi acligini nerelerde arayacaksin acaba...Ve bir gün yasin ilerleyince geriye dönüp bakinca yüregin burkulacak, aslinda ben böyle degilim, hepsi sevgisiz büyümekten olmus diye o tüm hayatini genis pencereden gözetleyince yine cocuk olasin gelecek...Yeniden ve bu defa cok sevgidolu olanindan...Belki sen de yasadiklarini kendi cocuguna yasatacaksin...
Benimkisi hayal, kötü hayal. Insallah sen her olumsuzda olumluyu görebilen, büyüklerin hatalarinin da olabilecegi olgunluguna erisen, sevgidolu bir yürekle kalirsin (amin).

*Unutmayalim ki iyi anne baba olmak lütuf degil görevdir. 
Allah'in emanetlerine iyi bakalim, sonra hesabini verecegiz daha...

0

Ramazan'da Cocuk


Senai Demirci ne güzel yazmis: Tut beni ey Oruc...
Gercekten de ince düsünürsek oruc bizi tutmali, kötülüklerden, günahlardan, cimrilikten, sabirsizliktan, sükürsüzlükten... Yani tüm Ramazan gercekten icimizde hicbirsey hissetmiyorsak acliktan ve susuzluktan baska, büyük kayip degil mi sizce de? 
Hayatimizda kac Ramazan görecegiz bilmiyoruz ama her Ramazan tek dilegim affedilmis olarak o ayi tamamlamak. Devaminda biraz daha kendimize ceki düzen vermis halde yolumuzda yürümek. 



Bu ayda en özenilmesi gereken konulardan biri de cocuklar bana göre. Bizler bile o cocuklugumuzdaki sahurlari nasil ki gülümseyerek hatirliyorsak, kendi cocuklarimiza da hatirlanacak bir Ramazan ayi birakmaliyiz. Yani diger aylardan farki olmali, bi heyecan olmali, renk olmali...
Ben önceki yil yukarida gördügünüz Ramazan takvimi yapmistim kizima :) Ondan önceki yil ise aktif sekilde gecirebilsin diye görevler belirlemis puan toplayip bayramda ona göre ödüller sunmustum (tiklayip bakabilirsiniz). 
Gecen yil tam yeni eve tasinma zamani birsey yapamadigim icin üzülmüstüm, neyseki bu yil firsati kacirmadim :) Hem ufaklikta artik 2,5 yasini gecti onu da dahil ettim bu defa :) Aslinda biraz vakit ve üretkenlikle cok zor birsey degil. Önemli olan cocuklarinin gülümseyen suratlarini hayal edip biraz sevgi katmak :) Gercekten hergün ayri bir heyecanla uyaniyorlar ki ufakligin sabredebileceginden emin degildim, hepsini acalim diye tutturursa diye düsünmüstüm ama öyle olmadi :) 

11. gün paketlerini acmadan önceki halleri ^^ 


Kizim icin ayrica bir kavanoza görev kagitlari yazip katladim, hergün bir tane seciyor. Merak edenler olmustu bundan da bir görüntü ekliyorum belki fikir olur :)
Burada önemli bir husus var ki herkes kendi cocugunu tanir, neleri yapabilir ona göre görev yazmakta fayda var. Yani zorlamayacak/biktirmayacak sekilde, dozunda olmasi tercihimdir! 

Yazim umarim birilerine renk katmistir :)
Galiba Ramazan'da cok gezememek beni bloga bagladi bunu da itiraf ettikten sonra 13.günün sahuruna uyanacagimiz Gece'nin Sahibi'ne emanet ediyorum sizleri :)

*Blog Header'imi sonunda yeniledim, nasil olmus? :) 


0


Blogumu bazen cok özlüyorum demistim degil mi^^
Yeniden basliyordum ki yine uzak kaldim birkac ay :)

2017 gireli en önemli konu oglumun sünnet olmasiydi sanki :) Sünneti yapan Viyana'da bir cocuk cerrahiydi, eger lazim olursa ismini verebilirim.
Ikinci bir önemli baslik ise kizimin gecen gün 11 yasina girmesi :) Biz anneler hep cocuklar ufakken en zor zamanlari zannederiz özellikle ilk cocukta. Ama yasadikca ögreniriz ki tersine...Kizimla son yil icinde fazla didisir olduk galiba ondan böyle duygusala gectim :P Detaylara girmek istemiyorum ama bunlar gecici seyler eminim ki.

Yine sosyal aglardan sikayetciyim, insanin yazmasini da okumasini da engelliyor. Haftada bir gün en azindan hic internetsiz olmali insan...Eminim o gün cok daha verimli gececektir her yönden. Sizler ne düsünüyorsunuz?
Ailemden gurbette olunca mesela Whatsapp uygulamasi yemek ekmek gibi günlük ihtiyac oldu, büyük kolaylik. Tabii diger gruplara da cevap vereyim ona buna da yazayim derken bir bakiyor insan ohooo :S Eskiden jeton ya da kart alip arardim annemleri :) Kisa genel konusmalardan ibaretti bu...Simdi bu aksama iftara menümüz ne onlari da dahil olmak üzere detaya da girebilmek güzel imkan ^^ Yani internet güzel birsey de dogru ve gereken kisiler icin vakit ayirildigi sürece :) Yoksa bazen öyle bos yerlere/kisilere vakit gidiyor ki ben iste onlara yazik oldugunu düsünüyorum en cok... 

Suan oglumu okuldan gelmis kizima postaladim, hadi biraz oynayin güzelce deyiverdim ama biliyorum ki uzun sürmeyecek yine ben yanlarina ugramak durumunda kalacagim :D 
Canlarim benim, simdi mutfaga gectiler oynamaya ki cocuk odasinda oynayin derim hep. O oda icin tasindik gecen yil bu zamanlar...Cevreye alistim mi bilemiyorum henüz, orta sekerli duygulardayim, az da önyargiliyim belki de Türklere karsi tutumlardan dolayi... Ama zamanla tatlanmasini isterim tabiki. En azindan "Hallo"dan bi iki tik ötesi komsu edinmeyi :P
Derken an itibariyle masamin üzerinde bahceden kopardigim bir tane erengülün kokusu burnuma gelmekte. Bir tane de gönüllü türkce kitap okuyuculugu yaptigim ilkokulun müdürüne götürdüm gecen gün, birinin yüzünü güldürmek güzel sey bence, ister yabanci olsun, ister baska dinden...

Bugünlük bu kadar, merak ettiginiz konular varsa o konularda da yazabilirim
(yazilacak birseyse) ^^

Ve Ramazan'in 5. günündeyiz, kavusturan Rabbime hamdolsun :) Devaminin saglikla, huzurdolu ve agiz tadiyla gecmesini diliyorum. 
Sonrasi Temmuz'daki Türkiye tatilimizi sabirsizlikla bekliyorum, özledigim ne varsa kavusmayi istiyorum insallah...

Sevgiler

6

Prenses'in Recelleri


Azönce kizim uyumadan bir masal anlatir misin deyince basta saat gec oldu baska aksam falan dedim ama kisa süre sonra kendimi onun yaninda buldum, 10dk. daha vaktim elbet vardir baska zamana niye erteliyordum ki...Ve bu defa ilk kez masalima sizleri de dahil ediyorum, yani azönce anlattigimi buraya da yazacagim :) 
*Kizim kücüklügünden beri kitaplardan okudugum degil de en cok böyle uydurduklarimi sever...


Prenses'in Recelleri

Bir zamanlar cok uzak ülkelerin birinde güzel mi güzel, meyve yemeyi coook seven bir prenses varmis. Emir vermis tüm bahce görevlilerine fidanlar dikilsin diye, cünkü meyveler büyüyünce kendi elleriyle toplayip yiyecekmis. Günler gelmis gecmis, dikilen fidanlar hic güzel gelismiyor ve soluyormus hatta...Yeniden diktiriyormus yine ayni sonuc, daha bir cicek acan agac bile olmamis hicbiri... Halbuki cevre semtlerin evlerinin bahcesinde ne güzel meyve agaclari varmis. Bir gün böyle kara kara düsünürken en yakin arkadasi ona "neden bu fidanlari kendin dikmiyorsun bir kez de, hem bu seni daha cok mutlu edecek eminim" demis. Prenses ona hak vermis, gercekten simdiye dek neden kendi dikmeyi düsünmemiski! Hemen prenses gibi degil de normal görünümlü biri olarak pazara gitmis arkadasiyla fidanlarini bile kendi secmis elleriyle. 3 cesit fidan almis, kendisi icin elma, annesi cok sevdigi icin armut, ve babasi icin erik. Tam odasinin penceresinden görünen bir yere dikmis fidanlarini onlarin büyüdügü hayalini kura kura...Aradan birkac gün gecmis odasindan bakiyormus ama birsey yok henüz. Yürüyüse ciktiginda geri gelirken oraya ugramis bir de yakindan ne görsün, minicik yesil fidanlar, hemen etrafini temizlemis, biraz sulamis, gözlerinin ici umutla dolmus. Artik sadece odasindan bakmakla yetinmiyor daha cok bahceye cikiyormus. Bir gün fidanlari seyrederken taaa eskilere dalmis, o an duygulanmis ve gözünden bir damla yas elma fidanina degince birkac karis uzamis fidan aniden, prenses bir an hem ürkmüs hem de sasirmis. Diger damlasi da armut fidanina düsünce aynisi olmus...Prenses mutluluk gözyasi dökmüs fidanlarina. Ertesi gün cicek acmis ücü de. Bunu gören bahcivanlar sizin özel bir ilaciniz mi var nasil oldu bu is diye sasirmislar. Tam da o günlerde prensesin dogumgünü yaklasiyormus ve özel hazirliklar varmis. Ve dogumgünü sabahi uyandiginda bir de ne görsün, 3 agaci da meyve dolu. O an ici kipir kipir olmus ve ellerini kocaman acip Allah'a sükretmis, "Allah'im bunlar senin dogumgünü hediyen biliyorum, cok tesekkürler" demis. O gün gelen misafirlere de ikram edilmis meyvelerden. Aradan günler gecmis yine ve prenses bir sürü daha meyve dikmis bahcesine, incir, seftali, ayva, nar, üzüm, kiwi, kiraz, bögürtlen...Ve sarayin yanina minik ama coook sevimli bir klübe yaptirmis, orada toplanan meyvelerle receller yapilip satiliyormus. Tabii prensesin bahcesi artik dilden dile duyuldugu icin ünlüymüs, herkes bu meyveleri ve recellerini tatmak istiyormus. Artan meyveleri de etraftaki fakirlere dagittiriyormus. O bir sepet verse Allah ona 10 veriyormus, öyle de bereketliymis ki...Babasi koskoca prensesinin böyle islerle ugrasmasini yorucu buluyormus ama onun bir hedefi varmis, biriken paralarla harika bir okul yaptirmis. O zamana kadar esi benzeri görülmemis bir okul. Babasi kiziyla gurur duymus. Prenses fidanlari kendinin dikmesini öneren arkadasina tesekkürünü unutmamis tabii, onu o recel isinin basina getirmis, beraber yürütüyorlarmis. Vee ülkedeki hicbir recel onlarinkinin tadini tutmuyormus. Böyle mutlu mesut yasayip gitmisler. 
Gökten 3 meyve düsmüs biri bana biri bu masali okuyana biri de kime olsun? :)

Fotograf: Minimundus/Kärnten'da cekilmistir.

0

Instagram Post-6


Bir Instagram paylasimlarindan olusan yaziyla daha buradayim, haydi hazirsaniz buyrun:

Hayatimdaki en renkli gülüm...Eski evden getirip öylece bahceye terkettigim ama orayi seven succulentlerim...Oglumun minik elleriyle bana topladigi ilk cicegim (papatyalar) :)


Arada da olsa kitap okumaya devam ediyorum, keske daha cok okuyan biri olsam...Ama evimizde okumayi cok seven bir kitap kurdu kiz var neyseki ^^


Esimin gecen kis hediyesi kardan kalp, insallah kalbimiz hic sogumasin...Ailece ilk ucurtma deneyimimizden...Güzel bir geziden geriye kalan anne ve cocuklari fotografi :)


Arada ufak seyler örmeye devam ediyorum...Bence herkes el isi türü bir hobiyi hayatinda bulundurmali ;) En sagdaki mandala zaten pek yabanci gelmez havalar soguyunca ortaya cikiyor, oglumla yasit kendisi ^^


Önceki Instagram Postlarina göz atmak isterseniz linkleri ekliyorum:



Instagram Post-5


Hem Instagram hem Facebook derken insan bloga birsey birakmiyor paylasacak :P Halbuki digerleri yokken blog vardi önceden sadece. Aslinda blogun o zamanlarini özlemiyor degilim...

Simdi baba-ogul disarida, kiz okulda iken ben de hemen bir post eklemek istedim, malum annelerin yapacak her daim binbir türlü isleri mevcuttur degerlendirmek gerek :S

Özellikle Instagram takip etmeyenler icin son paylasimlardan eklemek istiyorum:

https://instagram.com/su_ergin/
Canim ailem...
Oglumla daha bir tamamlandik diyorum her defasinda, hamdolsun Rabbime :)
Gecenlerde evliligimizin 13. yilini da bitirdik, iki cihan saadetine insallah...


Cicekleri ve bahari cook seven benim icin bayram sevincidir bu aralar :)


Son okunanlardan birer görüntü :)


https://instagram.com/su_ergin/
Bebegimden arda kalan zamanlarda kendime terapi olarak örgüyü secmistim...

Umarim bu görseller size keyif vermistir, sevgilerimle :)


10

Çocuk Deyip...


Merhaba blogumun daimi okuyuculari, arada ugrayanlar, ayda yilda bir yolu düsenler, hepinize merhaba :)
Sistikce sismeye devam eden hamile, oturup dinlenirken "bir yazi yazivereyim" diye düsünüp akip giden zamani kacirmadan uygulamaya gecmek istedi...

Konu annelere dair olsun...
Instagram'da severek takip ettigim güzel anneler var, imreniyor insan bazisina :) Cocuguna ayirdigi vakitlere, gecirilen kaliteli zamanlara, aradaki iletisime, duygusal baglantiya...vs. Herkes ayni derece "anne" olamaz bence ama bir gercek vardir ki anneler elinden gelenin en iyisini yapmaya calisirlar muhakkak degil mi?

Böyle cocugu en ön planda yasayan anneleri elestirenleri de okuyorum, gerci insanoglu herseyde elestirmeye birsey bulabilecek kapasitede zaten :P Mesela; O anne isini birakmis cocugu icin, aman gösteris, en iyi anne ödülünü alacak sanki, hep mi güllik gülistanlik yasiyor bu kadin, hic "offf" demiyor mu cocugundan...vs.
Benim sahsi fikrim bu tür annelerin harika birer örnek oldularidir! Cocuguna vakit ayirmak gerektiginin bilincindeler, bunun icin parayi/ideallerini elinin tersiyle bile itebiliyorsa bunun neresi kötü? Hem biz kadinlara annelikten daha güzel yakisan ne vardir? 
Ee biz bayanlar neden okuyoruz, calismayacak miyiz? 
Tabiki calisabiliriz ama bir anne icin tam zamanli calismayi mecbur olunmadigi sürece onaylamiyorum! Bir bayan esinden ayrilmistir, esini kaybetmistir ya da bunun gibi durumlar mecburiyettir bana göre, yalniz güclü durmak zorunda annelerdir onlar...Yani elimizde olmayan sebepler, bizim secimlerimiz haricinde gelisenler vardir, kader gibi...
Ben süper arabaya binecegim, en rahat evde oturacagim, en iyi tatillere gidecegim diye kendimi ise verip cocuguma verecegim zamanlari calisarak gecirip kisitliyorsam, bunu düsünmek gerekir!
Öldügümüz zaman geride birakacagimiz iyi yetistirilmis evlat gibisi var midir? Neden en büyük yatirimi ona yapmayalim ki...
Cocuk yetistirmek hele ki bu devirde eskisinden daha da zorken...
Babasindan göremedigi ilgiyi, sefkati baska erkeklerde arayan genc kizlar...Annesinden göremedigi sevgiyi kendi anne olunca cocuguna veremeyen anneler... 

Yani diyorumki birakalim o anneligi doya doya yasamaya calisan, hayatini ona odaklamis olanlari elestirmeyi...Baska pencereden bakalim; Sevgilerini hissedelim onlari gördükce, birkac damla da bize yansisin sevgileri ve gülümseyelim böyle anneler var diye :) 

Allah bana ve hepimize bu yolda kolaylik versin.


Not: Fotograftaki kitabi yeni bitirdim, kesinlikle tavsiye ederim ;)

17

Çok Hamileyim ^^


Oturdugum yerden kalkamiyorsam, uykusuzluklar had safhaya cikmissa, yere egilip birsey almak iskence olmussa, bol giyince oldugundan daha tombili dar giyince de acayip gözüken bir fizigim varsa, duygu karmasalari yasiyorsam, basit ev islerini bile yapinca kendimi o gün cok sey basarmis hissediyorsam, ayaklarim 37 iken 39'a yaklasmissa...vs. Bunlarin hepsi cok hamileyim demektir ^^

Hamilelik basli basina macera, dokuz aylik bir serüven :) Her annenin ve babanin bu serüvendeki deneyimleri farkli, belki hepsinde ortak noktalar var ama tipki parmak izleri gibi gercekten ayri ayri maceralar...Bunlari bilimsel bir aciklamayla degil, gözlemlerimle söylüyorum tabiki :)
Bu macerada bizleri neler bekliyor hic bilemiyoruz, bugün böyleyiz yarin baska, diger gün bir bakmisiz bebek kucagimizda ve biz inanamayan gözlerle o mucizeyi anlamaya calisiyoruz...Karnimizdayken de biliyoruz ama gözgöze gelince o mucizenin gercekligini daha yogun hissediyoruz. 9 ay karnimda tasidigim sey, bir canli, bir bebek ve ne kadar da masum, dokunmaya kiyilmayacak kadar zarif güzellikte...
Ben bir kez anne oldugum icin bunlari o ani hayal ederek söylüyorum.. Yalniz ikinci kez de ilkinden farkli degil, yine heyecanliyim ve merak icinde o kavusma gününü bekliyorum, daha dogrusu bekliyoruz. Bu defa bekleyen bir abla da var :) Esim ise bambaska duygularda, kendisi ilkinde birsey anlamadigini, asil simdi ilk kez o heyecani daha iyi yasadigini söylüyor :) Ben ise hep hayal ettigim gibi "bir de oglum olsa"nin gercekligine dogru adim atmanin mutlulugunda gidiyorum gündüz gece...

35. haftadan herkese sevgiler :)

0

33. Hafta



Hamilelik hakkinda pek yazi ekleyemedim bloga, sanirim bunda oglumuz icin günlük tutmamizin da etkisi var...Esim, kizim ve ben duygularimizi yaziyoruz aklimiza estikce, ailece tutulan günlük ayri güzel oluyor, onlarin yazdiklarini okumak bana bile keyif veriyor :) Insallah oglumuz da genc bir delikanli olup okudugunda ayni keyfi ve mutlulugu hisseder :)

Hamile olanin halinden en iyi bir baska hamile anlar degil mi :)
Ama su da bir gercek ki hic kimse birbiriyle hamileligini kiyaslayamaz, cünkü her biri ayri birer yolculuktur. Bende 33.hafta olan bir agri baskasinda olmaz, benim göbegim daha büyük olur baskasinin kücük olabilir, bebegim daha az ya da cok hareketli olabilir...Yani demek istedigim biriyle kiyaslarken ya da internetten okurken "niye bende bu olmuyor?" gibi gereksiz strese girmeyin :)
Ben ikinci hamileligimi yasiyorum ama yine de bebegimi gördükten sonra sanirim ikinci kez anne oldugumun farkinda olacagim :P Kucagimda tutarken, kokusunu alinca, yumusacik tenini hissedince...

Ultrasonda ilk görünce "Mahir'im" dedi babasi ve duygudolu bana bakti...Hani cogu insan son aya dek isim bulamaz, bu defa bizde sanki hamile oldugumu ögrenir ögrenmez belliydi. Aklimiza baska isim de gelmedi, biz ondan bahsederken coktaaan ismiyle hitap etmeye alistik bile...Bu ismi Maher Zain'den esinlendigimi düsünenlerde olabilir ama degil. Evde 3 kisiyiz ve hicbirimiz itiraz etmedi ya da baska öneride bulunmadi, herkes sevdi ve öylece kaldi. Kur'an-i Kerim'de de gecen isimlerdenmis fakat tam olarak hangi Süre ve nerede bilmiyorum, keske hafiz biri bana söylese...?
Mahir: Maharetli, hünerli, elinden iş gelir, becerikli...

Oglumuzu görmeyeli iki ay oldu, doktorumuz tatilde oldugu icin randevu gecikti bayagi ve haftaya insallah ultrasonda görmeyi heyecanla bekliyoruz :) 

Gecen haftalarda kizimda da yaptigim gibi 3 hurma hazirladim doguma. Birer Yasin-i Serif okudum ve üfledim hurmalara...Birini dogum öncesi sancilar baslayinca, digerini dogum sonrasi ve ücüncüyü de yavrumun damaklarina sürmek icin. Rabbim insallah uygulamayi da nasip etsin, hurmalar vesilesiyle kolaylik ve saglik versin. Bu defaki hurmalarin özelligi gecen yil ki Umre'den getirdigimiz Medine hurmasi olmasi...

Bunlarin yanisira evde oglumuz icin yer acmaya calisiyoruz, zaten cocuk odasi olmayan bir evde oturdugumuz icin yarisi kizima ait olan yatak odasini en pratik sekle sokup bir yatak sigdirmak amacimiz...Kizim kendi gardobundan yer bile gösterdi, "buraya da onun esyalarini koyabiliriz" diye :) 
Önemli olan yuvamizda huzur, saglik ve mutluluk olmasi, gerisi teferruat :)

Bakalim kücük askim gününü bekleyecek mi yoksa erken mi gelmek isteyecek annesinin, babasinin ve ablasinin kollarina...

Son olarak bu siskin hamile sizlerden Dua ister ve dua edecek herkese simdiden cok tesekkür eder :)



6

Amigurumi Kuzucuk


Bu yazimda sizleri "Şapşi" ile tanistiracagim :)
Hamileligin bulantili dönemlerinde, cok cok oturup uzandigim icin elimde oyalanirim, kafam dagilir diye baslamistim örmeye ve ne zamanki bulantilar bitti bir kenara koydum kendisini yarim yamalak :P
Bu aralar artik gözüme takilip duruyordu "bak burada yarim kaldim, ör beniiii" diye :P Hem bir yarim is daha tamamlanmis oldu bitince..

Ismi neden Şapşi bilmiyorum, örme esnasinda icimden ona öyle demek geldi ^^
Bitirince kizim hemen oynamaya basladi bile :) Onun begenmis olmasi beni mutlu etmeye yetti, hem sonra kardesi dogunca o da oynarmis :)


Kuzucuk birini kirmis olmali, o sebeple biraz düsünceli ve hüzünlü duruyor :P Ama kendisini affetirmek icin elinden geleni de yapmaya hazir ;) Hatasiz kul olmaz, önemli olan hatasinin farkina varip telafi etmeye calismak ve bir daha yapmamak degil mi :) ^^

--> Kendisinin bir baska pozunu Facebook'taki fotograf sayfama da ekledim
(Photolog Sultan).

Diger ördüklerimden bazilarini da görmek isterseniz BUYRUNUZ.


Bu yazinin sizlere biraz nese, keyif ve gülümseme katmasi dilegimle...
Sevgiler :)
4

Mutlu Abla


Bu yazimda kisaca kizimin penceresinden kardesini bekleyisini konu edinecegim.

Daha önce de belirttim mi bilmiyorum, 5 yasindan itibaren arada bir kardes istedigini hem belli eder hem dile getirirdi...Hatta dua ederdi bunun icin :) Biz ama biraz daha vakte ihtiyacimiz oldugunu düsünüp pek orali olmazdik. Kizim ne zamanki okula basladi ya da etrafimizda kardesi olan cocuklar cogaldi onlara imrendigini daha bir hissettim.
Gercekten de kardes bambaska birsey, bunun eksikligini ailenin tek cocugu olanlar bilirler...

7 yasinda artik onun harika bir abla olabilecegini düsündük ve Rabbimin de nasip etmesiyle hamilelik haberi hepimizi ama en cok onu mutlu etti :) Daha ilk zamanlardan hayaller kurmaya basladi, kardesiyle neler yapabilir, bana nelerde yardimci olabilir...vs.
Hic olumsuz bir düsünce ya da duygusunu görmedim insallah dogum sonrasinda da ayni sekil devam eder :)

*Mesela bu aksam havai fisek izlerken "korkma kardesim" diyerekten karnimi oksadi, kendisi kücükken korkardi cünkü...
*"Simdi oyuncak bebekle oynuyorum, yakinda gercegi olacak evimizde", gibi mutlulukla söylendi bir gün...
*Arada göbegimin hareketlerini sorar... Birseyler konusup, oksayip ya da sarki söyleyip kardesi tepki veriyormu takip eder...
*Ona masal okumayi, kiyafetlerini giydirmeyi, mama yedirmeyi, oyunlar ögretmeyi...vs. hayal eder.

Hamilelik sürecini benimle beraber gözlemliyor, bu kadar zor oldugunu tahmin etmiyormus :) Benden duyup söyledigi bir cümle de var "Zor ama cok güzelmis ^^
Karnimin iriligine sasiriyor bazen, "anne son aylar daha da sisecek, yürüyemezsin böyle gidersin bak" deyip taklit yapiyor, bir de agrilarim da artarmis, sanki cok deneyimli ya :)) :P
 Cok cocuk seven bir yapisi var, oyun oynarken bile kendisinin 4-5 cocugu oluyor ^^
"Belki birgün 3. cocugumuzda olur" diyor, ben ise " kizim dur bi karnimdaki cikmadan daha ne planlar yapiyorsun, Allah olmayanlara versin önce" diyorum :P

Canim kizim, ne de yakisacak ona ablalik ve kardesi ne kadar sansli olacak böyle bir ablaya sahip oldugu icin :) Dilerim ki iyi-kötü günlerde hep birbirlerine kenetlensinler...

Kizim ilk cocuk oldugu icin elbet onda daha fazla hatalar yapmisizdir, bu defa biraz daha tecrübeliyiz bakalim nasil olacak...
Rabbim hepimize evlatlarimizi saglikla ve hayirli sekilde yetistirebilmeyi nasip etsin.

4

Renkli Ramazan


Selamlar blog sevenlerim :) 
Ramazan ayiniz umarim saglikli, bereketli ve huzurlu geciyordur...Bu aya yönelik belki fikir olur diye bir yazi yazacaktim iki hafta öncesi ama yakinda bayram gelecek bile :P

Ramazan gelirken her evde bazi hazirliklar olmustur, bence bunlar sadece yemege/mutfaga yönelik olmamali...
Özellikle de cocuklu evlerde daha renkli görsel birseylerde degismeli, civil civil hatirlamali cocuklarimiz Ramazanlarimizi...

 Biz mesela birkac yildir hep oturma odasinin kapisini süslemeye calisiriz, ailece oturup güzel bir etkinlik yapilmis olunur. Bu yilki kapi da böyleydi, bombos olmasindan cok daha hos oluyor inanin :)

Ikea'dan yeniyil siralari Ramazan'da perdeye asmaya led süs lambalari almistik, onlari da güzelce astik, yaninca cok hos bir ortam olusuyor, bunu da kesinlikle öneririm :)

 Ayrica kizim Ramazan boyu aktif halde birseyler yapabilsin diye de oturup ona liste hazirladik. 30 gün icinde bu listedeki yaptigi her birsey icin puanlar topluyor ve bayrama toplam puanlari kadar ödül secme hakki olacak...Ödülleri onun sevecegi seyleri göz önünde bulundurarak beraberce yazdik. 200 puana ulasti bile :)
(Hergün benden Cüz dersi almakla hem puan toplayip hem de Kur'an-i Kerim'e gecti cok sükür. Gecen yil ara ara ders vermistim ve okullar acilirken gecmek üzereydik ki biraktik. Rabbim isteyen herkese nasip etsin, cok güzel bir duygu cocugunu Yüce Allah'in kelamini okurken seyretmek, dinlemek...Ayrica günde 15 dakikayi belirli konuya ayirmak bayagi verimli sonuclar veriyormus...)

Hergün ne cikacak diye merakla actigi Ramazan takvimi var, okulda müslüman cocuklar icin satisa sunuluyordu bizde almistik. Sadece bir resim cikiyor ve o bile mutluluk katiyor :) Arkasinda o resme ait not yaziyor, mesela ambulans resmi cikiyorsa, aciklamasinda onun numarasi...vs. yaziyor. Bu takvim olayini biz kendimiz cesitlendirebilir ve yapabiliriz diye düsündügümde maalesef gec kalmistik :P Ramazana bir hafta kala ufak tefek ivir zivirlar alinip minik keselere ya da kese kagitlarina baglanarak bir kartona asilabilir ve önlerine sayilari yazilabilir...Bir sonraki seneye kismetse yapmayi isterim.

Bunun yanisira Ramazan'da kizimla bolca animasyon filmleri izliyoruz, bazilari dini icerikli de oluyor, bazilari daha önce sinemalarda cikmis olanlar...vs. Sahurlara kalkmayi cok seviyor, uykusuzluk umrunda degil.
Cocukken hepimiz öyleydik degil mi :)

Türkiye'deki sicacik Ramazan pidelerini, atomlari, ezan ve top seslerini, teravihe giden insan toplulugunu, komsu-akraba ile yenilen kalabalik iftar sofralarini...vs. özlemiyor degiliz buralarda ama bizde kendimize göre Ramazanimizi güzellestirmeye calisiyoruz iste...

Bu mübarek ayda tek dilegim, artik savassiz bir Dünya olsun!
Rabbim zulüm altinda olan tüm kardeslerimizi korusun.


8

Okuyalım Okutalım


Yine bir kitap alisverisimi paylasmak ve devaminda en son okudugum kitaptan bahsetmek istiyorum :)

1- Ciceklerimi Rüzgara Verdim (Debbie okumaya devam ^^)
2- Her Anneye Lazim Dua ve Bilgi Hazinesi (Öneri bir kitapti, faydalanacagimi düsünüyorum...)
3- Allah De Ötesini Birak (Bu kitap hakkinda asagida ayrintili yazacagim...)
4- 9 Ay 99 Esma (Belki lazim olur diye...)
5- Cocuklarimiza Namazi Nasil Sevdirelim (Biraz inceledim ve gayet faydali olacagini düsünüyorum...)
6- Aile Risalesi (Cep Boy bir okumalik...)
7- Tavuk Suyua Corba / Hayallerinizdeki Hayati Yasayin (Kisa öyküler olan kitaplari seviyorum sanirim...)
8- Bögürtlen Kisi (Sarah Jio'dan okuyacagim ilk roman...)

Kizim icin aldiklarim:
1- Gülperi
2- Basima Icat Cikardim / Zeynep'in Asiri Komik Maceralari-3 (Kizim okurken bayagi gülüyordu, diger serilerini de istiyor...)
3- Ucurtmam Bulut Simdi
4- Cilgin Ögretmen
5- Ayse ve Kücük Midl
6- Billur Ece (Kizimin simdiye dek okuyacagi en kalin kitap..)
7- Lokman Hekim ile Ciragi / Anadolu Masallari

Kitaplarimi Kitapyurdu.eu'dan aldim, bu defa internet sayfalari yenilendigi icin biraz uzun sürdü elime ulasmalari ama ulastilar cok sükür :)


Vee simdi gelelim "Allah De Ötesini Birak" kitabi ile ilgili görüslerimi yazmaya:

Kim okursa okusun huzurdan baska birsey hissetmesi imkansiz diyorum ben! Bu kadar net söylüyorum ve sükrediyorum. Sükrediyorum cünkü böyle kitaplar yazan insanlar var dünyamizda. Allah razi olsun Ugur Kosar ve onun gibi gönülden, sevgiyle yazanlardan...
Herbir cümle merhem oluyor yaralara...
Korkutmuyor, acitmiyor, dislamiyor, hor görmüyor, hüzne bogmuyor...
Sadece sevgi var, huzur var.

Bir arkadasinizin son zamanlar morali mi bozuk, gidin bu kitabi hediye edin.
Bir tanidiginiz zor günler mi geciriyor, bu kitabi verin okusun.
Onlarin gönlüne ferahlik hediye etmek gibi birsey olacak bu!

Ben yazarin bir baska kitabina basladim bile :) Tam da ihtiyacim vardi son zamanlar böyle cümleler okumaya...


8

Ikinci Sınıf


Benim biricigim 2. sinifa basladi ve hatta bir ayi bitmis olacak :) 
Ilk günler kendi bile ne cabuk 2. sinifa geldigini anlayamadigini, rüya gibi geldigini falan söyledi ^^ Gercekten zaman ne cabuk gecmisti...
Bugün de mesela ayakuclarinda durup kendini elinden geldigince uzun yapmaya calisti ve benimle boy ölcüstü, sonra da gidip babasina "babaa ben annemin taaa burasina geliyorum" falan dedi sevincle ^^
O büyüdükce ben de büyüyorum onunla, cünkü hayatta ne kadar deneyim kazansak bile yine acemi oldugumuz, bilmedigimiz konular cikiveriyor karsimiza...


 Okula baslamadan kisa süre önce de biri üstten ve biri alttan olmak üzere iki disi düstü :) Üstüne bir de saclarini kestirmeye karar verdik derken  tipi nasil da degisti :P Suanki haliyle daha bir sevimli geliyor bana ^^ Saclarinin modelini son anda karar verdim ama o da ben de cok sevdik :) Biraz vintage tarzi oldu sanki, arkalar kisa ve öne dogru uzun...


Okumayi ögreneli severek okuyor masallah, ben de kendi cocuklugumda sahip olamadigim kitaplara o olsun istiyorum ve her firsatta birseyler aliyorum :) Yukaridaki resimde de en son aldigimiz Heidi'yi görüyorsunuz :) Ayrica özel ilgi alanlarindan biri olan cizgi roman okumaya da devam ediyor.

Bazen icimde yagmur yagarsa kizim da benim gökkusagim oluveriyor, renkleniyorum yeniden...Allah'im sana sükürler olsun bana böyle degerli bir hediye verdigin icin :)

Simdi onu okuldan alma zamani yaklasiyor, hadi bana müsade, hepinize hayirli günler :)
 

8

En sevgili Emanetim


Yeter bu kadar tembellik deyip actim yine blogu, neler dökülürse icimden yazacagim insallah.

Bana "hayatta kimi en cok seviyorsun" deseniz, direk cevabim hazirdir; kizim :) Ona olan sevgim bambaska cünkü...Esime, aileme, arkadaslarima olan sevgimden daha renklisi onunki...

Gecen gün kiyafet alirken tipik anneler gibi bir beden büyük almak istedim (özellikle pantalon ve elbiselerde yapiyorum bunu..). 128 numaradan büyügü, yani 134 almam gerek ve o da artik genc kizlar icin satilan bölümün en kücük numarasi oluyor :) "Vayy be kizimiz artik genc kiz bölümünden giyinecek" diye bir gurur duydum sanki, (Mayis sonu 7 yasina girdi), hosuma gitti büyümüs oldugunu farketmek...Ayak numarasinin benimkine ulasmasina ise 8 numara kaldi...

Bu blogu ona hamileyken acmistim, "hamilelik günlügü olsun büyüyünce kendine dair neler yazilmis okusun" diye, sonrasi cok yönlü bir blog oluverdi böyle :) Yani blogcu olmama sebep olan kizimdir :)

Gecen gün birseye üzüldügümde babasini odaya cekip "Annemizi üzmeyelim..." gibi seyler demis. Benim surat ne zaman mahkeme gibi olsa kizim bana bir komiklik yapar ya smiley cizer bir kagida ya da bir not yazar...vs. Aglasam mendil getirir... Ve ben bilirim ki o benim üzülmemi hic istemiyor, iste o kücük yürekten böyle seyler görmek nasil mutlu ediyor anlatamam (elhamdülillah), anne olanlar bilirler...

Okulun pedagogu "kendine özgü dünyasi olan, farkli bir cocuk" dedi.
 Hamilelik esnasinda yasadigim kanamanin etkisi olabilirmis bazi karakterlerine sebep olan...Cünkü o ana kadar orasi güvenilir bir yer gelirmis bebege, ohh rahat, yemek geliyor, sevgi geliyor...vs. Bir anda kanama esnasinda bebek korkuyor ve güveni sarsiliyormus, yani her an yine olabilir gibi...Insanlara hicbir zaman cok güvenen biri olmazmis kizim, bize dahi...Ama ben özellikle sözümde durmaya asiri önem veren biri olarak ona da bu güveni vermeye calisiyorum insallah. Bir de yap-boz verince cogu cocugun hemen baslayip bitirmeye calistigini, kizimin ise önce biraz düsünüp bir süre sonra adim attigini farketmis, yani kendine has bir stratejisi varmis...

Yakinda birinci sinifi bitirecek, ne cabuk gecti :) Umre sonrasi derslerine yeniden isinmasi zaman aldi ama cok sükür yine yoluna girdi hersey. Insallah üniversiteyi de bitirdigi günleri görürüm bir gün. Rabbim kötü arkadaslardan korusun, okulun devaminda arkadasinda cok etkisi var bence...
Comic kitaplari okumaya basladi (burada "Taschenbuch" denilen türden kitaplar). Ona okuma aliskanligi kazandirmayi istedigim icin sevdigi tür kitaplar almak istiyorum yine. Ben okurken o da bazen kitabini alip yanima uzaniyorya hani cok hosuma gidiyor :)

Konusurken gayretlice halini izlemek, mimiklerine bakmak, kelimeleri cikarisini incelemek...vs. öyle hosuma gidiyorki :) Stresli anlarda ya da yaramazliklarinda onu kirdigimda oluyor (hic istemesemde..) ama barismamiz cok uzun sürmüyor, ikimizde kirgin durmayi sevmiyoruz neyseki ^^

Bir ara üstün-esre tekrari yaptik Cüz'den, okula baslayali bayagi ara verdigimizi farkettim ve tatil girince insallah düzenli olarak ders vermek istiyorum ona...
*******
Ahh yazacak o kadar sey birikiyorki aslinda, zamaninda yazmayinca ucup gidiyor...

Rabbim evlatlarimizi hayirlisiyla yetistirmeyi, sevgi dolu olmalarini, her türden insana önyargisiz yaklasabilmeyi de ögretmeyi nasip etsin...

Back to Top