Aile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2

Lütuf değil Görev


Bugün ortopediye gitmistim sol kol agrimdan, orada bekleyenlerden bir baba-ogul dikkatimi cekti. Simdi size güzel bir örnek yazmak isterdim, mesela gipta ile baktim, deseydim, ama maalesef...
Bir saat boyu hic bir kelime dahi konusmadilar, üstelik ikisi de baska birseyle mesgul degildi, telefon falan yoktu ellerinde. Cocuk 12-13 yaslarindaydi, gözgöze gelmemeye calisiyordu karsilikli oturdugu babasi ile...Bir ara telefonu caldi adamin kapatti, 10dk sonra yine caldi, acti ve "ne ariyon yaa, ciksam gelirdim heralde" deyip kapatti sertce. O an onlarin evinin icinde huzur olmadigini hayal ettim ister istemez.
Esim yanimda oturuyordu bu konuyu telefondan ona yazdim usulca: "Zavalli cocuga bak, ergenlik caginda hemde, ileri de nasil bir bag olacak babasiyla ya da olacak mi..."
Biz de süper anne baba degiliz elbet hatalarimiz var ama bir sekilde kendimizi gelistirme cabasindayiz hep...Etrafta birbiriyle iletisimi nerdeyse hic yok gibi aileler görünce üzülüyorum. Cünkü o gencler gelecegin bireyleri olacaklar. O bireyler bizim de evlatlarimizla muhatap olacaklar belki...Keske bu anne babaligin kitabi olsa, oradan sinava tabi tutulsa insanlar anne baba olmadan öncesi. Belki bazisinin bir kulagindan girip digerinden cikar ama minicik bile birsey kalsa hic yoktan iyi degil midir!..
Ahh canim cocuk, o yaninda mecburi durdugun babani birgün kendi ayaklarin üzerinde durunca daha hatirlayacak misin acaba...Eglenemedigin, keyif almadigin her dakikani her sevgi acligini nerelerde arayacaksin acaba...Ve bir gün yasin ilerleyince geriye dönüp bakinca yüregin burkulacak, aslinda ben böyle degilim, hepsi sevgisiz büyümekten olmus diye o tüm hayatini genis pencereden gözetleyince yine cocuk olasin gelecek...Yeniden ve bu defa cok sevgidolu olanindan...Belki sen de yasadiklarini kendi cocuguna yasatacaksin...
Benimkisi hayal, kötü hayal. Insallah sen her olumsuzda olumluyu görebilen, büyüklerin hatalarinin da olabilecegi olgunluguna erisen, sevgidolu bir yürekle kalirsin (amin).

*Unutmayalim ki iyi anne baba olmak lütuf degil görevdir. 
Allah'in emanetlerine iyi bakalim, sonra hesabini verecegiz daha...

0

Okul Basladi


Ve blogcu sabah gözlerini actiginda bakar ki kizinin okul saati gelmis. Usulca kizini okula götürecek olan tüm gece battaniyeye dolanip duran ve yanindakinin üstünü acan (!) baba kisisini cagirir. Zaten son zamanlar yataktan yavas kalkmalarina sinir olmaktadir ve cagirmalara tahammülü yoktur. Hele de odada uyuyan Mahir prens varsa o odada cit cikarsa gözler ayri bir irice bakar ses yapan kisilere. 
Eee hadi adam kalkti, sen kalkmiycak misin? diye sorar kendine...Kizin ortaokul 2. sinifa bir kez baslayacak (insallah yani) :P Bu ani kacirma, hayat gidiyor zaten hizlica, ne ani biriktirdiysen kardir deyiverir blogcu kisisi ve bir hisimla oldugu gibi sessizligini de korumada usta sekilde odadan cikar. Henüz gitmemis olduklarini görünce sevinir, cünkü güzel dilekler esliginde bir sarilma anisi biriktirebilecektir :) 
Ee gittiler simdi nolcak diye kalir ortada, uykusu da kacmistir. Bari bloga yazayim der Mahir prenste uyuyorken. Kahvalti arkadasi da zaten okula baslamistir, bundan sonra daha cok ogluyla kahvalti edecektir cünkü esi sabaha dogru isten geldigi icin ogleden sonra kahvalti etmektedir ki o da malum (blogcunun iyi günüyse...). 
Hee tabi bu konuda da dertleri vardir. Neden yilin 363 günü sanki kahvalti hazirlamak onun görevidir, neden! 350 olsa ici daha mutlu olacaktir halbuki :P Hadi 15 kez de disarida yenildigini sayarsak, 335 kaldi o daha süper, ee misafirlige de gidilir fln derken o kahvalti 300'e düser. Ama yani tamam kahvalti hazirlamayi da sever kendisi en sevdigi ögündür de buna ragmen o masaya oturulup eli ayagi tutmuyorcasina beklenmesi gicigina gitmektedir ki neden birkac yil öncesi böyle bekleyis yoktu da artik var? Tamam bu sorunun cevabini biliyordur...Iste tam bu kisimda okuyucuyu hayal kirikligina ugratip neyse deyip simdi karnindan gelen sesi dinlemek istiyor, mutfaga gidiyordur blogcumuz. 
Hee bayramin son günü oldugunu da unutmamis, büyüklerin ellerinden kücüklerin yanaklarindan öpüyor :)

0

Abla?




"Insanin bir ablasi olmali yaa bu hayatta..." 
diye gecirdim azönce aklimdan. 
Galiba Instagram'da bir abla kelimesi okumam sonucuydu bu defa... Bazen de baska birsey ayni duyguyu yasatir. Yani sanki olmayan ablaya hasretim :P
Oglumun, baba-anne-abi-abla-bebek parmak sarkisini iyice ögrendikten sonra "ama bizde abi yooook" demesi gibi... Cocuk simdiden mi o eksikligi yasiyor acaba ^^

Ne bileyim iste, hani abla=sirdas=dost=dayanacak bir omuz...
(Kardeslerim bu yaziyi okumasin :D)

Uzaklarda bile olsa, kafasini sisirecegim biri olmasi hayali cok güzel, hem rahatsiz ederim cekincesi de yok...En cirkin halimle Whatsapp'ten görüntülü konusabilirim :D Google'dan önce birsey kafama takilirsa ona sorardim...Bir hata yapinca yol gösterici pusulam olurdu belki...Düstügümde elimi tutabilirdi, izin vermezdi...

Her abla-kardes süper anlasiyordur diyemem ama cogu öyle olmali diye düsünürüm hep. 
"Fatih-Sultan-Mehmet" ya hani bizim isimlerimiz, bak o bozulurdu iste bu durumda ^^ Olsun yine de...
Ee artik mümkün olmayacak birsey ama hayal kurmak bedava ya benimkisi o misal :)
Bu yastan sonra (tam manasiyla) abla olacak kisi cikar mi karsima bilinmez :P Ama bana cogu "abla" diyor artik, bu da en büyük gercek :D 

Simdi bu kadar bahsettikten sonra gidin ablaniz, kiz kardesiniz varsa bir güzel kucaklayin, sevildigini hissetsin :) Eger ki var ama iletisim kopuksa da o baglari canlandirmak lazim...Küs iseniz barismak icin en güzel aydayiz! 

Simdi uyumaya gidiyorum, bakarsiniz bu yazidan sonra rüyamda ablam olur falan ^^
Hayirli Sahurlar

0


Blogumu bazen cok özlüyorum demistim degil mi^^
Yeniden basliyordum ki yine uzak kaldim birkac ay :)

2017 gireli en önemli konu oglumun sünnet olmasiydi sanki :) Sünneti yapan Viyana'da bir cocuk cerrahiydi, eger lazim olursa ismini verebilirim.
Ikinci bir önemli baslik ise kizimin gecen gün 11 yasina girmesi :) Biz anneler hep cocuklar ufakken en zor zamanlari zannederiz özellikle ilk cocukta. Ama yasadikca ögreniriz ki tersine...Kizimla son yil icinde fazla didisir olduk galiba ondan böyle duygusala gectim :P Detaylara girmek istemiyorum ama bunlar gecici seyler eminim ki.

Yine sosyal aglardan sikayetciyim, insanin yazmasini da okumasini da engelliyor. Haftada bir gün en azindan hic internetsiz olmali insan...Eminim o gün cok daha verimli gececektir her yönden. Sizler ne düsünüyorsunuz?
Ailemden gurbette olunca mesela Whatsapp uygulamasi yemek ekmek gibi günlük ihtiyac oldu, büyük kolaylik. Tabii diger gruplara da cevap vereyim ona buna da yazayim derken bir bakiyor insan ohooo :S Eskiden jeton ya da kart alip arardim annemleri :) Kisa genel konusmalardan ibaretti bu...Simdi bu aksama iftara menümüz ne onlari da dahil olmak üzere detaya da girebilmek güzel imkan ^^ Yani internet güzel birsey de dogru ve gereken kisiler icin vakit ayirildigi sürece :) Yoksa bazen öyle bos yerlere/kisilere vakit gidiyor ki ben iste onlara yazik oldugunu düsünüyorum en cok... 

Suan oglumu okuldan gelmis kizima postaladim, hadi biraz oynayin güzelce deyiverdim ama biliyorum ki uzun sürmeyecek yine ben yanlarina ugramak durumunda kalacagim :D 
Canlarim benim, simdi mutfaga gectiler oynamaya ki cocuk odasinda oynayin derim hep. O oda icin tasindik gecen yil bu zamanlar...Cevreye alistim mi bilemiyorum henüz, orta sekerli duygulardayim, az da önyargiliyim belki de Türklere karsi tutumlardan dolayi... Ama zamanla tatlanmasini isterim tabiki. En azindan "Hallo"dan bi iki tik ötesi komsu edinmeyi :P
Derken an itibariyle masamin üzerinde bahceden kopardigim bir tane erengülün kokusu burnuma gelmekte. Bir tane de gönüllü türkce kitap okuyuculugu yaptigim ilkokulun müdürüne götürdüm gecen gün, birinin yüzünü güldürmek güzel sey bence, ister yabanci olsun, ister baska dinden...

Bugünlük bu kadar, merak ettiginiz konular varsa o konularda da yazabilirim
(yazilacak birseyse) ^^

Ve Ramazan'in 5. günündeyiz, kavusturan Rabbime hamdolsun :) Devaminin saglikla, huzurdolu ve agiz tadiyla gecmesini diliyorum. 
Sonrasi Temmuz'daki Türkiye tatilimizi sabirsizlikla bekliyorum, özledigim ne varsa kavusmayi istiyorum insallah...

Sevgiler

0

Instagram Post-6


Bir Instagram paylasimlarindan olusan yaziyla daha buradayim, haydi hazirsaniz buyrun:

Hayatimdaki en renkli gülüm...Eski evden getirip öylece bahceye terkettigim ama orayi seven succulentlerim...Oglumun minik elleriyle bana topladigi ilk cicegim (papatyalar) :)


Arada da olsa kitap okumaya devam ediyorum, keske daha cok okuyan biri olsam...Ama evimizde okumayi cok seven bir kitap kurdu kiz var neyseki ^^


Esimin gecen kis hediyesi kardan kalp, insallah kalbimiz hic sogumasin...Ailece ilk ucurtma deneyimimizden...Güzel bir geziden geriye kalan anne ve cocuklari fotografi :)


Arada ufak seyler örmeye devam ediyorum...Bence herkes el isi türü bir hobiyi hayatinda bulundurmali ;) En sagdaki mandala zaten pek yabanci gelmez havalar soguyunca ortaya cikiyor, oglumla yasit kendisi ^^


Önceki Instagram Postlarina göz atmak isterseniz linkleri ekliyorum:



4

Merhaba 2

En son kizimin dogumgününde ugramisim bloga, simdi ise oglumun dogumgünü icin acmak istedim burayi :)
Özlemisim. Her ne kadar diger sosyal aglarda aktif olunsa da blogta yazmak ayri yaa. Sanki bir dosta mektup yazar gibi daha samimi geliyor bana hep. Keske hersey az ve öz kalsaydi...

Her neyse, iki yil önce günlerden cumartesi gecesiydi. Annem ilk kez Viyana'da yanimdaydi. Aslinda torunu dogmus olsun öyle gelsin diye ayarlamistik tarihini ama torunu o gelmeden dogmadi, hatta gelince de bikac gün bekletti ^^ Hastane minik beyaz globulileri verip beni eve yollamisti ve pazar sabahi artik dogum icin yatiracaklardi. Yani bu saatler asiri da heyecanim vardi diyemem, Özcan Deniz'in yeni bir dizisi baslamisti onu izlemistik, ben kek bile yapmistim karnim burnumda :D Sabah güzelce hazirlanip gittik ve zaten devamini da dogum hikayemdeki yazidan okuyabilirsiniz

Annelik cok güzel, bunu üstelik daha bugün yorgunluktan bunalmis aglamis azönce de birseyleri onlarca kez söylettirmis kizima sitemlenmis biri olarak yaziyorum ^^ Güzel iste! Bugün Mahir'imin dogumgünü, 2 yasinda, artik bebek diyemeyecegim ona, cocukluk dönemine adim atiyor. O benim ruhumun ilaci, bunu sirf laf olsun diye yazmiyorum buraya, gercekten ruhuma cok iyi geliyor. Buraya yazmadiysam da bazi gelismelerini, onun icin ailece tuttugumuz günlügüne yazdim biraz.

Mesela yatmadan önce bir rutinimiz var: Genelde muz atistirilir, bez degistirilip pijama giyilince herkese iyi geceler dilenir, anneyle dogru odaya. Kucagimda emerken ben de "Sordum sari cicege..." ilahisini mirildanirim, ardindan 3 kez salavat okurum ve sessizce Felak-Nas-Ihlas-Fatiha-Ayetel Kürsi okuyup ona dogru üflerim. Biraz daha kucak sefasi yapariz, birbirimize bakariz, ellerini öperim, yüzüme dokunur...Sonra kendi yatagina koyarken "Seni cok seviyorum, iyi geceler" derim. Vee son aylar rutine yeni eklenmis olan masal sefasi baslar :D Ben yatagima uzanirim, o da yataginda ayaga dikelir ve "masal annatt" der. -Neyli masal olsun? dedigimde genelde inekli, eti pufflu, okullu, sinekli, atli en favorileridir ^^ Hatta bazi masallari hic degistirmem ayni anlatirim pek anlatasim yoksa o gün, bazen de degisik fikirlerle zenginlestiririm. Sonra "bugünlük bu kadar, devami yarin" derim. Bazen itiraz edecek gibi olur ama... "Simdi de istersen sen anlat bana" dedigimde ise bir varmis bir yokmusla baslar ve anlatmaya cabalar, bir iki kelime der bazen susar gözlerime bakar ben tamamlarim onu, demek istedigi cok sey var biliyorum ki... Ben tamamladikca ve sonra nolmuss diye sordukca devam etmeye calisir... Sinekkk vizzzz vizzzz adam iggghhh, sonaaa sinek addaa adam haaa puuu haaa puuu. Sinek cok ses yapiyormus adami uyutmuyormus sonra disariya cikinca evden adam bir rahat uyuyabilmis hatta horlayarak uyuma taklidi yapar burda :D Yani  buraya o güzel ifadelerini yazmam mümkün degil, öyle güzel ki ve anlatirken ki mutlulugu gözlerinin o los isikta parlayisi...Vee bu merasimlerden sonra hadi uyuyalim deyip ben arkama dönüp uyuma numarasi yaparim, o da uyumaya calisir yataginda. Ben odadan cikmiyorum o iyice dalana dek. Ilk baslar bu yatakta bekleme fasli beni cok bunaltiyordu, cünkü bazen oldu 1,5 saat bile durdum. Ama ben oradayken daha rahat uyuyor sanki.Orada bir de uyumamak icin telefon elimde birseyler okuyup dururum...Kalkinca kafam sepet gibi olur, güya bir-iki saat oturmak icin uyumamisimdir. Bana kalan tek süre cünkü kacirmamak lazimdir ^^

Sadece aksam rutini bile bu kadar sürdü sabaha gecmeyeyim ben :D Gün icinde oglumun evdeki sesi sanki cennetten gelmis kus gibi civil civil...Elhamdülillah diyoruz onu gördükce duydukca öyle. Babasi eve gelince, ablasi okuldan gelince cok mutlu oluyor. Parkta en cok kaymayi seviyor, pespese cikip kayiyor usanmadan :) Bugün yerde sac bulmus bana uzatiyor, ufak bi cöp bulsa da bunu yapiyor, titiz olacak hee bu cocuk diyorum, hosuma da gidiyor tabi :) Sebze pek sevmiyor, et seviyor, makarna-pilav, corba cok seviyor. Meyve yemeyi de cok seviyor. Onu benim kadar kimse taniyamaz, iste anneligi özel kilan birsey de bu.
 -Beni seviyor musun dedigimde kocaman gülerek -Haaayiiiiir diyor ve surat ifademe bakiyor, biliyor bunu sevmeyecegimi ^^ Ama gözleri bakarken bile nasil sevgidolu oldugunu gösteriyorki, yemezler bu tribini ogul :)

Rabbimden hep hayirli evlat olmalarini, yollarina iyi insanlar cikmasini, kazasiz belasiz ve saglikla büyümelerini diliyorum. Insallah nice yillara beraberce :)

2

Bitmeyen 30 ^^


Bu özel günler olsa bir türlü olmasa baska türlü, insan ister istemez beklentili oluyor ^^
Ben mesela sabah hazir kahvaltiya kalkip sonrasi biraz daha uyuma gibi lükse sahip olmak istedim, istedim yaniiii :P Devaminda böyle bir kupon ya da cek "git istedigin kamerayi lensi al " falan yazan bisey gelebilirdi :D Hayaller ve gercekler farkli tabi ^^
Herzaman en cok istedigim seyler degismiyor: Degerli oldugumu görmek, sevgiyi hissetmek, güvenmek. Bunlarsiz verilen hediyeler maddiyati az ya da cok önemsiz.

Günümün en degerli hediyesini oglum verdi, bir ara kollarini acip acip bana dogru sarilip güldü, ben güldüm o güldü, o güldü ben güldüm derken dakikalarca eglendik, göbegim dansetti gülerken, kalbimin ici isindi, gözlerim kisila kisila kayboldu, agzim yirtilacak kadar acildi...iste öyle de bir hediye bu :) Hangi parayla bunu satin alabilirim ki! Elhamdülillah.
Sonra devaminda elinde Güllüoglu'nun sevdigim pastasiyla okuldan gelen kizim eve girdi babasiyla :) Duygularini herzaman dile getirmez, bugün bana öyle güzel kelimeler söyledi ki "iyiki varsin annecim, ya sen olmasaydin...Seni bu kadaaar cok seviyorum (derken kollarini taaa geri aciyordu) :)
Ellerinde ciceklerle gelen esim, o ki zaten daha biri solmadan bir baskasini alir bana. Ciceksiz kalmaz bu ev hic hamdolsun. Hatta gecenlerde hic beklemedigim birsey yapmisti: Trafikte kirmizi yandi bekliyoruz arabada, o an hizlica indi ve karsi kaldirimda kenardaki güllerden bir tane koparip geldi :D Neye ugradigimi sasirdim yani ^^ Beni hep böyle sasirtman dilegimle hayat arkadasim, iyiki varsin :)
Sizler ile bu hayatin anlami ve tadi var, yoksa kac yasina girmisim girmemisim yasamisim gezmisim tozmusum önemsiz, bombos. Rabbim bize beraberce nice nice saglikli, huzurdolu, bereketli, keyifli ve hayirli ömür versin.

Yasimi soran herkese ayni cevabi veriyorum artik: 30, önceki yillar orada takili kaldi, sayac bozuldu :P

Blogcunuz geri mi döndü ne ^^
Dogumgünümde hediye cekilisi baslattim, katilmak isteyenler olursa beklerim: 

Not: Suan esim eve girdi, elinde kendi hazirladigi istedigin bir Canon lens alabilirsin kuponu ile :D 
Hayaller demekki gercek olabiliyor samimi ve cok isteyince ^^ 


Yarım Yaş



4 günlük Istanbul ziyareti sonrasi yeniden evdeyiz :) Kizimdan ilk kez bu kadar ayri kaldik, normalde babaannesinde kaldigi iki üc kezi gecmezdi cünkü biz nereye o oraya...Onun icin de farkli bir deneyim oldu ve kendisi gayet mutlu görünüyordu babaanne ile gec saate kadar oturmalardan, dizi keyiflerinden, bolca misafirlige gitmelerden...Hatta asansörde kalmislar o da ayri macera :P Yani hayattan deneyim kazaniyor ki bizsiz de bir yasam oldugunu görüyor. Tek cocuk olarak büyüdügü icin hep bizi yanibaslarinda ister, bir konuda zorlanmadan yardim istemeye aliskin...Cünkü hep düsünce kaldirdik, kendi kalkmasina müsade etmedik. Aile olarak ilk cocuk acemilige denk geliyor bunun daha iyi farkindayiz.

Neyse efenim sonuc olarak, kücük hanim arada yine babaannesinde kalacakmis ^^
Kardesimin nikahi sebebiyle gittik Istanbul'a, mutluluguna sahit olmak istedim, yaza dügün var ama yine de o zamana dek sabredemedim. Ayrica kendisinin fotografcisi olmak ayri güzeldi :) Rabbim onlari ve tüm yuva kuranlari hep mutlu etsin, yuvalar hic yikilmasin insallah. 

Bir orada bir burada bebekle hic kolay degilmis bunu anladim..Kizimla da bebekken yolculuk etmistik ama Istanbul gibi yormamisti bizi memleket. Bir de emzik farki var tabi aralarinda. Oglumun ilk ucak yolculugu gerceklesmis oldu bu sayede, sanirim esim de ben de unutamayiz ne terler akittigimizi :P 2 saat durmadan aglayan bir ucak bebesini hayal edin, emzirmekte cözüm olmayinca geriye pek birseyde kalmadi, arada bir iki dakika gazete kagitlara susar gibi oldu hepsi...Dört gözle yolculuk bitsin diye bakarken yarim saat gec inise gecildi, artik karayollari dolu degil sadece hava da dolmus :P Neyseki geri donusumuz cok daha az aglamaliydi, kucagimda yeterki uyusun diye kolum ve ayagim uyustu bir saat, ee eski kücük ogulcuk degil kendisi artik büyüdü biraz ve anne kollari pes etmeye basliyor bazen :P

Oglumla 6 ay geldi gecti, kimi zaman yorgunluk tavan yapti agladim hüngür hüngür, kimi zaman epeydir hic gülmedigim kadar icten kahkahalar attim, kimi zaman nasil daha iyi anne olurum üzerinde düsünüp durdum, kimi zaman sükrettim daha fazla etmeliydim, kimi zaman degil herzaman önce cocuklarim rahat olsun diye planlar yaptim, kimi zaman...


Not: Oglum bu ayki cekim icin kaytan biyiklar birakmaya karar vermisti :P


Instagram Post-5


Hem Instagram hem Facebook derken insan bloga birsey birakmiyor paylasacak :P Halbuki digerleri yokken blog vardi önceden sadece. Aslinda blogun o zamanlarini özlemiyor degilim...

Simdi baba-ogul disarida, kiz okulda iken ben de hemen bir post eklemek istedim, malum annelerin yapacak her daim binbir türlü isleri mevcuttur degerlendirmek gerek :S

Özellikle Instagram takip etmeyenler icin son paylasimlardan eklemek istiyorum:

https://instagram.com/su_ergin/
Canim ailem...
Oglumla daha bir tamamlandik diyorum her defasinda, hamdolsun Rabbime :)
Gecenlerde evliligimizin 13. yilini da bitirdik, iki cihan saadetine insallah...


Cicekleri ve bahari cook seven benim icin bayram sevincidir bu aralar :)


Son okunanlardan birer görüntü :)


https://instagram.com/su_ergin/
Bebegimden arda kalan zamanlarda kendime terapi olarak örgüyü secmistim...

Umarim bu görseller size keyif vermistir, sevgilerimle :)


11

Anneme Mektubum

 Annem,
Suan saat tam 00:00 ve ben seni düsünerek basliyorum bu satirlarima…
Hemen doluyor gözlerim…
Belki hasretten belki gurbetten, evet evet en cok onlardan olmali bu sulugözlülügüm…

Sensiz gecen günlerin sayisi öyle cokki! Ve gitgide daha da artiyor…
Bazen „suan annem yakinimda olsaydi keske“ dedigim anlar yok mu…
Paylasmak istediklerim birikiyor, cogaliyor ve icime oturuyor kocaman bir dag gibi…

Senin ne demek oldugunu, hayatimdaki yerini anlamam icin, anne olmam gerekiyormus meger.
Hani hep derlerya „anne olunca anlarsin..“ , anladim annem…

Sen demek; emekmis, karsiliksiz sevgiymis, ictenlikmis, kandan ve candan ayrilamaz parcaymis…

Benim kizimda belki anne olunca anlayacak beni… Ama insallah onun kaderi bukadar uzaklarda degildir…Tipki seninde benim icin bunu dilemis oldugun gibi diliyorum bende…

Gurbeti yasamamiz gerekiyormus demek annecim, hayirlisi buymus demek…
Annesi yakininda olanlar meger ne sansliymis!

Seni düsününce kurur mu gözler, teselli ariyorlar ama yinede beceremiyorlar.
Gurbet elbet bitecek ve ben istedigim zaman sana sarilabilecek ve hayatin dikenleri acittiginda basimi yaslayip sana aglayabilecegim bir cocuk gibi…
Sende inaniyorsun buna, bitecek degil mi annem?
Icimdeki ses „ya bitmezse“ deyip benim moralimi bozuyor… Bu dünyada bitmezsede diger tarafta bulusuruz hem, ümidimizi kesmemeliyiz degil mi anne… Sevenler eninde sonunda kavusurlar nasilsa…

Biliyorum bana olan sevgini, benim kizimi sevdigim gibi! Sonsuz, sicacik ve beklentisiz… Iste ben o sevgini senden baska kimsede bulamiyorum…

Gurbet ismi bile hic güzel duygular vermiyor insana. Sanki baslibasina „sorun-hüzün-uzaklik“ demekmis gibi…Tüm hepsi bir yana „sensizlik“ te girdi gurbetin icine, ve en cok dokunani da bu…

Sensizlikten senli günlere selam olsun ve tüm güzel dualarim sana gelsin annem!
Cünkü seni seviyorum.

Iyiki sen varsin ve annemsin.

Back to Top