9

Asya Mutfagindan bir lezzet

Sogani kalin kalin istediginiz gibi dograyin, ince olmasin ama!
Tava ve icine yag ilave edip kizdiriyoruz biraz.
Sogani atiyoruz tavaya, ilk adimi attiktan sonra geliyoruz diger malzemelere.
Simdi mantik olarak sirada ne olmali?
Tabiki tavuklar, cünkü sebzeler daha cabuk piser nasilsa.
Tavuklar önceden küp yahut uzun ince sekilde kesilip istedigimiz gibi soslanip tavaya ekleniyor.
Tavuga bence sadece karabiber ve köri ilave edin birazda limon.

Sonra tavuklar hafiften pisince, üstüne gelisigüzel dogranmis mantarlar, hemen ardindanda renkli biberler evde(sari yesil kirmizi), üstüne tuz ilave ediyoruz ve agzini kapiyoruz biraz.
Mantar suyunu salacak önce ve mantarin suyu bitene dek pisirecegiz o zaman pismis demek :)
Ama hep agzi kapali olmasin, pismesine yakin tavanin kapagini acin.

Ben tavugu cok severim, mantarida öyle ama hic ikisini birlikte yapmamistim, hep yapicam yapicam derken gecende denedim ve bayildim, tek kelimeyle sahane bir lezzet ya bu sekilde.

Hatta iki gün ardindan tekrar yaptim :D
Favori yemeklerime eklendi bile :)

Bu yemek Asya Mutfagindan diye biliyorum, onlar WOK tavasiyla yapiyorlar ve en leziz o sekil oluyormus, hani su dibine dogru sivrilen tava ( ben normal tavada yaptim ).

Denemeyenler benim gibi ertelemeyin sonra pisman olursunuz:)

Afiyet seker olsun:)
16

Tuvalette Sanat Faciasi :D

Evde boyama krizim tuttu, illa birsey boyamaliyim.
Senede bir geliyor bu bana, hemde bu mevsimde genelde sonbahardan sanirim:)
Gecen yil bunu boyamistim.
Bu defa evde kimsede yok dedim, aldim elime boyalarimi.
Gecenlerde bir karikatür görmüstüm onu yaparim diye düsündüm.

Tuvaleti sectim bunun icin :D Tuvalette hem kötüde olsa göz önü degil nasilsa dedim :D
Sanki ben karikatür ustasiyimda hemencecik öyle pat diye cizebilecegimi zannettim.


Ve meydana bu manzara cikti, bir yandan deli gibi kahkaha atiyorum evde, "sanat dehseti yaptin kizim" diyorum.
Sonrada baktim böyle ürkütücü gözüküyor tuvalet, bari bunu baska birseye cevireyim dedim.

O kafa kismini tamamen sari boyadim, sarida zar zor kapatti acik renk oldugundan kat kat sürdüm.


Sonrada bu yine cicek olacak mecbur dedim, etrafini yaptim ve biraktim.
Hic plansiz sekilsiz calisirsam olacagi bu zaten :D
Esim gelince bir baktiki, sustu sadece :D
"Iyi baska yeri denemedin" dedi. Bende "bundan sonra boyama krizim gelince tuvaleti kullanicam" dedim :D
Esiminde karariyla tuvalet benim karalama defterim olabilirmis :D
Bu arada cicegin ortasinda " I feel sooo Good" yaziyo :D Biraz esprikli olsun dedim :P
Siz siz olun benim gibi yapmayin hee sakin, buradan bir ders alin diye paylasiyorum :D
12

ALaMaNCa :)

Almanca kursum basladi.

Sabah kalkiyorum, kizimla giyinip süslenip püslendikten sonra :P azcik ne atistirabilirsek yiyoruz ve dogru kre$e.

Kizim orada kahvaltiya yetisiyor, saat 9 da kahvalti ve genelde 9'dan sonra getirmeyin diye rica ediyorlar!
Bende kizimi 9'da birakinca 9 bucukta baslayan kursumada yetisiyorum zaten.

12 bucukta bitiyor ve cuma,cmrts ve pazar haric.
Ögretmen iyi ama cok felsefik konusuyor :)
Yani bir kelimenin ailesini, kökünü neden cümlenin icinde o konumda oldugunu..vs. bayagi ince elekten geciriyor.
Onun istedigi siradan alistirmalar yapip edip ögrenmek degilde, bu isin felsefesini kavramak ve mantik olarak isi ele almak.
Yani cümledeki bir kelimenin konumunu yahut sonundaki baglacin neden gerektigini..vs. kuralimsi degilde kavramamizi saglamak istiyor.
Birde hosuma giden, derste aktif tutuyor bizi, yani aniden herhangi birine soru sorabiliyor konustuguyla ilgili yahut siniftan birinin kurdugu cümle neydi diye tekrarlattiriyor.
Benim gittigim B1+ basamagi, birde B2 var sonra C1 ve C2 sanirim bunlari anlayinca gecince zaten bayagi güzel almancaya sahipsin demektir.
Sinifta cogu bayan. Afganistanli, Bulgaristanli, Japon, Filipinli..vs. cesitli ülkelerden arkadaslar var. Hepside cana yakin bos vakitlerde sohbet ediyoruz.

Almanca konusunda pek yazi yazmadim, aslinda almancaya meraki olan varsa baslangic icin birseyler yazabilirim daha sonra :)

Ee ne demisler bir dil bir insan!

Bu arada aklima gelmisken bir link eklemek istiyorum Almanca ögrenmek isteyenler icin cok yardimci olacagini düsünüyorum.
Bende üyeyim buraya ve güzel bir Forum.

Birde Almanca biraz bilip pratik yapmak isteyenler icin bir Almanca Chat adresi ekliyorum.

Kolay gelsin :)
8

Sizi Bob'la Tanistirayim

Az önce resimleri gezinirken bu resme gözüm takildi.
Internetten aldigim ilk hediye buydu sanirim, böyle bir önemi var.
Tabi bundan dahada büyük bir önemi ise kizim icin bu köpekcigin degeri!

Bebekkokusu diye bir Forum var, ben hamileyken rastlamistim oraya ve dogum sonrasida takiliyordum, oradakilerle hediyelesme yapilacakti bende katildim. Yurtdisindakiler kendi aralarinda kura cekiyordu, Türkiye'den gönderim pahali oldugundan. Banada Almanya'dan biri cikmisti ve bu resimdekileri göndermisti, bende baska birine göndermistim.

Resmi cektigim tarihe baktimda 2006 Kasim ayinin baslariymis. O zaman kizim daha 6 aylikti ve bu köpekcikle tanismisti, birkac kez yanina koymustum uyurkenleri.

Sonra baktimki az büyüdükce bunu kendi yanina almaya basladi. O siralar konusamadigindan, sadece arada " bab, bob..." gibi birseyler diyordu ve bu köpegin ismini biz " BOB" koymustuk.

1 yasindan itibaren falan artik Bob kizimin vazgecilmezi oldu! Ben ne kadar cok baska koyuncuk, ayicik, ceylan, zürafa..vs aldimsada hicbiri Bob'un yerini tutmadi kizim icin.

Hatta bir gün Bob'u yikamistim sokakta yere düsüp cok pislenmistide. Ne bileyim kizimin bu bagimliliginin derecesinin bu kadar yüksek oldugunu!!!
Ne mi oldu?
Kizim uyuyacakti ve illaki onunla uyumak istedi, ben güya bir gecelik baska oyuncakla uyur diye düsünmüstüm. Bob'dan sular akiyor resmen kiz yinede istiyor...
O gece sac kurutma makinasiyla bir süre kurutmaya calistim, yinede nemliydi ama verdim ve uyuyunca geri almistim...
Dahada Bob'u öyle vakitsiz yikamadim, camasir günleri yikadimki kurutma makinasinda hemen ardindan kurusun diye.

Birde disari götürmesine izin vermedik sonralari, yolda düsüyordu falan, birde kaybolma ihtimali var sonucta! Aynisinida bulamayiz ki satin alsak, bir gece durmayan kiz nasil durur sonra!
Disariya cikarkenleri diger hayvanciklarindan aldi yanina ve Bob sadece evde kaldi.

Bob'u birakmasi icin birkac kez denedim ama olmadi, nasil icten agladi ve üzüldü! Onun icin o bir arkadas sanki, bizim degerimizde gözünde belkide :)

Bob yikana yikana eskidi, artik resimdeki gibi bile degil. Icinden yünleri cikti biraz, dikmem ve biraz yün ilave etmem gerekli...

Sanirim Bob kizimla büyüyünceye dek kalacak bu gidisle!

Kresten eve gelir ilk isi " Boooob nerde".
Bazen ona güle güle yapar, yahut özledigini söyler :D Bana bile yapmadigi seyleri :D

Bunu bize hediye eden kisiyle görüsmedik sonra, yani bir hediyelesme oldu tamam.
Bilse Bob'un hayatimizdaki yerini sasirirdi belkide :)

Kizimla ilgili neler yaptigini falanda ayri bir zamanda yazacagim insallah, simdilik en özel arkadasini anlattim size :)
7

Blogger niye kapandin sen simdi?

Blogger kapandi deyince $oK gecirdim, ayni sanki önemli bir ölmüs der gibi oldu.
Önce tüh gitti yazilar dedim, hic yedeklememde!
Sonra bir arastirdim ve ögrendim ki sadece Türkiye'ye girisim engellenmis :(
Yaa bir sürü arkadasim Türkiye'de ama :( Hatta %90 oraninda!
Böylede tadi tuzu olmazki buranin!
Kisa sürede acilir umarim!
Bu arada Blogger neden kapandi? Bilen varsa lütfen yazsin merak icerisinde bekliyorum!
11

Sihirli Kelimeyi Unutmayalim

Bismillahirrahmânirrahiym (Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlarım).

Bu bana göre sihirli bir sözcük yahut görünmez bi anahtar gibi düsünün...
Islerimize baslamadan önce bunu söylüyoruz ve bize kapilari aciyor, kolaylastiriyor!

Ben bazen unutuyorum, yemege baslarken yahut herhangi birseyde...
Kendime kiziyorum sonra, unutmamaliyim diye!

Seytanin $errinden Allah'a siginmak icinde "Euzübillahimineşşeytanirraciym" ekliyoruz besmelenin basina.

Ne güzel bir kelime degil mi Besmele...



İlk yazılan, Besmeledir. Âdem aleyhisselama ilk gelen, Besmeledir.

Müminler, Besmele yardımı ile, Sırattan geçer.

Cennet davetiyesinin imzası Besmeledir.

Peygamberimiz, (Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır) buyurdu.


İyi işlere Besmele ile başlamalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır.) [Beyhekî]

(Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.) [Tibyan]

(Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur.) [Taberani]

(Besmele ile yenen yemek bereketli olur.) [İbni Mace]

(Sıkıntıya düşen, “Bismillahir-rahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur.) [Deylemî]

(Besmele yazılı bir kâğıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır.) [Tergibussalat]

(Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç!) [İbni Sünnî]


Yemek yerken Besmele çekmemenin üç zararı vardır:

1- Şeytan kendisiyle birlikte, yer.
2- Yedikleri bedenine zarar verir.
3- Yemekte bereket olmaz.


Yemekte Besmele çekmenin ise, üç faydası vardır:

1- Şeytan yemeğe ortak olmaz.
2- Yemek bedenine şifâ olur.
3- Yemekte bereket olur.


Kesinlikle haram olan seylerde besmele cekmek küfürdür.
Yani besmeleyi kötü seylerde kullanmamaliyiz!

Ben kendi adima cok daha dikkat edecegim bu konuda :)
Sizleride davet ediyorum bu sihirli kelimeyi kullanmaya:)

19

Babaanneme...


Bugün seni aradim, birkac ay olmustu konusmayali, ahh ne vardiki daha cok arasaydim :(
O titrek sesini duydugumda duygulanmaya baslamistim zaten.
' Kizim nasilsiniz, torunum nasil, esin nasil...' hep sordun.
Dün doktora gittigini ve 5 tane ilac verdigini, artik ilac icmekten biktigini söyledin :(
Senelerdir ben bildim bileli ilac iciyorsun, ben bildim bileli öksürüyorsun ve nefes darligin var...
Ben bu yil 10-15 gün bir öksürüge yakalandimda, nasil biktim öksürmekten, artik iclerim aciyor dedim hatta bir ara. Sen aklima geldin :( Sen senelerdir öksürüyorsun iclerin nasil aciyordur...
Bir ara "cok yazmasin kizim sana bayagi konustuk" dedin.
Yazsin be babaannem, zaten epeydir aramayip esseklik etmisim :(
Yine verdin ögütlerini, "kafana takma hicbirsey saglik cok önemli" dedin...
Beni cok özledigini ne zamana gelecegimi sordun :(
Yaninda olmak o lekeli yasli ellerinden öpmek isterdim, basini bir cocuk gibi oksamak isterdim...
Telefonda konusurken aglamak istedim ama tuttum kendimi.
Sana bir kumas etek alsam Türkiye'de geldigimde, yahut bir corap gibi basit birseyler.
Bunlari söylersin durursun, bunlar bile seni sevindirmeye yetiyor.
Ama benim yaptiklarim bana yetmiyor, sana yaptiklarim bana yetmiyor, daha cok daha cok sey yapmak isterim senin icin...

Biliyor musun belki sana hic söylemedim ama sen biliyorsun zaten bunu, ben seni anneannemden daha cok seviyorum (Onun sevgisi ayri ama seninkinden zayif kaliyor) :)
Sen kiyida kenarda ne sakladiysan hep paylastin benimle... Anneannem ise tersine bizden gizledi...
Sen kendini sevdiriyorsun, karsiliksiz seviyorsun bizi. Anneannem ise hep bir i$ beklerdi, buzdolabi ve cam silmeden nefret ettim kücüklügümde bu yüzden mesela...
Sirf i$ yapmaya gitmekten nefret ederdim oraya...
Seninle sakalasirdik, espriden anlardin,anneannemle daha mesafeliydi hersey.
Sana daha Süper Babaanne sarkisini söyleyemiyorum Baris Manco'dan.
Bunu söyleyince nasilda hosuna giderdi...
Bogazimda bir dügüm...
Daha cok seyler var yazilacak ama yazamiyorumki...
Her öksürügün, her cektigin zorluk günahlarina karsilik sayilsin insallah babaannem...
Allah'im eminim seni sevdiginden bu derdi verdi sana!
17

Dert - Nimet

Sanma ki dert sadece sende var!..
Sendeki derdi nimet sayanlarda var!..



demek ki neymis :
derdimi dinledim, derdimden igrendim...
onun derdini gördüm, derdime imrendim....


Ömür dedigin 3 gündür,
dün geldi gecti, yarin mechuldür,
o halde ömür dedigin bir gündür,
O Da Bugündür...

Not: Ne güzel cizilmis bir karikatür degil mi? Cizenin ellerine saglik! Mailime gönderen Aysemmm'in annesine tesekkürler. Bende birilerine birseyler hatirlatir belki diye paylasiyorum, bazen bulundugumuz durumdan daha kötüleri oldugunuda düsünsek hayat daha kolaylasir belkide...

6

Rujunu Test Et Bence

Bir süre önce bir forumda okumustum ve o zamandan sonra yeni aldigim ruj icin aklima geldi gene, test etme fikri. (Bu arada ruju aslinda pek sevmem,dudak nemlendirici ve hemde hafif renk veren seyler daha güzel).
Belki sizlerinde isine yarar diye bu testi paylasmak istiyorum.

Rujlarin bazilarinda kursun maddesi varmis ve kansorejen bir madde olarak insana zararli tabiki!

Yapacagimiz testlede rujumuzda kursun var mi yokmu onu anlayacagiz!
$öyle yapiyoruz;

1-İlk önce parmaginiza rujunuzdan biraz sürün

2-Daha sonra rujun üzerine 24-14 ayar bir altin (yüzük,bilezik) sürün

3-Eger parmaginizda ki ruj siyahlasmaya baslamissa bilin ki kursun iceriyor ve tehdit altindasiniz!

Test edilip cogunlukla cikan markalardan bazilari ise sunlarmis:
Lancome, Estee Lauder, Shiseido, Chanel, Christian Dior, Y.S.L, Clinique...

Bunlarda dikkat ettiyseniz bir sürü para dökülen ürünler!!!
Insan pahali olunca iyi olur zannediyor ama herzaman öyle degil!

Ben mesela önceki rujumda (Loreal Glam Shine Cream) bu testi yapmistim ve kursunsuz cikmisti bu teste göre.
Simdiki rujumuda (Maybelline Wet Shine diamonds) suan canli yayinda deniycem bir yandan yazarken:)
Vee sonuc pozitif, yani kursun yok :)
Orta sekerli markalar yetiyor bana digerleri hep israf, para tuzagi iste.
( Marka takilanlar kizar simdi :))

Yazimda biraz reklamgibi oldu ama gözle görülür örnekler vermek istedim.
Sizde test edin bakalim sonuc ne?
2

Google Cook Renkli



Ben bu Google'in logolarina bayiliyorum yaaa.
Renkler, sekiller...vs. ne güzel tasarimlar var.
Bunun yarismasida düzenleniyor bazen konuya göre, bu yilki 23 nisan icin Google Türkiye sayfasina logo yarismasi düzenlenmisti ve bayagi basariliydi calismalar, insallah dahada güzel olur ileriki yillarda.

Birgün bende bir Google logosu tasarlamak isterdim dogrusu :)

Simdilik bakmakla yetiniyorum ama :)

(Bu yukaridaki Avrupa Kupasi 2008 icin birinci secilen logo)

14

Blog Arkadasligi Ödülü

Bloglar arasi güzel bir uygulama baslamis. Bloglar arasi daha cok kaynasma olsun diye ve arkadaslik adina yapilan hosuma giden birsey oldu bu :)

Lale Abla, ödülün icin tesekkürler, gururla aldim :)
Sevgili Gece'ye de tesekkürler listesindeki herkese vermis ödülü, kendimide kattim hemen icine :D
Gülücüklerim benim bu yaziyi yazarken senide listeye yazacaktim blogunun linki icin tikladim ve baktimki sende bana ödül vermissin, karsilikli olmus, tesekkürler :)
Enerji ve Huzur'da bana ödül vermis, görmemisim cok mutlu oldum tesekkürler:)
Vee birde az önce bir sevgili Malla'nin da bana ödül verdigini okudum, hemen ismini ekliyorum ve kendisine kocaman sevgiler yolluyorum:)
Kalderavolkan'dan da ödül geldi :) Yaa cok sevindim ben bugün bircok kisiden ödül aldigimi görünce, yani 3 sene bitecek blog hayatimda ve bir yerler edinmisim gönüllerde bu beni mutlu etti :)
Birde sevgili Rümeysa ödül verdi sonradan ekliyorum ismini, cok tesekkür ediyorum buradanda:)

Baska görmedigim fakat bana ödül veren yoktu degil mi? Unutmus olmayayimda :)
Bu uygulamada sistem söyleymis; Ödül sürekli alıcı tarafından devrediliyor ve her alan kişi kendine gönderenden 1 fazla kişiye yollamalı. Size gönderenlere göndermeme kuralına uymak gerekiyor zincirin devami acisindan.
Bende simdi ödüllerimi dagitayim arkadas listemdeki kisilerden...Yandaki listemdeki herkes ödülü haketmese listemde olmazdilar zaten :)
Birde yandaki listeme ekleyecegim kisilerde var, ertelemeden dolayi henüz eklenmediler :(
Ilk firsatta insallah!
Ayirt etmekte kolay is degil acikcasi, birini unutsak yanlislikla üzülür eder diyede insan düsünüyor :)
Buyrun:
Anne Notlari (Bir anneki herseyi cocuklari tanimaya adamis, cocuk psikolojisini cözmüs, anneler ugrayin mutlaka)

Arzu ve güzel yavrulari (Kizima hamileyken Aslihan'in güzel resimleriyle hayaller kurdum:) Annesinede maasallah, cocuguyla Üniversiteyi bitirdi, simdide ikinciyi büyütüyor bile:)

AySima (Sadece bu dünya icin degil diger dünyamizida hic unutturmayan, yüregi güzel arkadas)

Aysemmm ( Dogum günün kutlu olsun cimcime kiz:) )

Ayse Gelin (Ahh diyorum, güzelliklerin en güzeli onunla olsun hep, bu ara nerdesin kiz? )

Biolog (Blogculukta ilk tanidiklarimdan, ben anne olup sirami ona verdigim ve ardimdan anne olan canayakin insan)

ipek Böcügü (Bloguna ugramadan yapilmaz:)

Cilekli Süt (Seni bilen biliyor güzelim:) )

Cocukla Cocuk (Hamarat ve güzel iki anne)

Dr Ebru (Yüregi sicak, gezegen bir dis doktoru :P )

Fulya (Sohbet edilesi bir arkadas, yorum rekortmenim:))
Kuaybe (Severek takip ettigim güzel anne)

Mavianne (Insani kendine cekmeye sadece bir gülümsemesi yetiyor)

Moonsun (Yardimsever ve merakli, enerili dolu kizil sacli kiz:)

Mutlu Cocuklar ve Örnek Anne (Bu anneyi parmakla gösteriyorum dikkat:)

Nevbahar (Beni hic yalniz birakmayan, paylasmayi seven arkadas)

Rümeysa (Tatli bir kiz)

SaNanaAki BaNaneSan ( Japon Güzeli:P Herkesten farklisin:))

Seineb ve Tostu NeVv(blogunu mu sifreledin Nev?)

TugbaTugba (ilk gözagrim blogcuya adim atinca:)

Tuana ve annesi (Taa uzaklardan gelen iliman bir ses)

Yeni gelin Zehra :) (Hep mutlu olsun insallah:D )

ZeynepMelike ( Dertlesebilinecek, kafadengi:)

Betül (Sicak, örgü oyuncaklariyla insani örmeye tesvik eden:))

Kizimda biraz hasta ve bugün evdeyiz onunla, bu kadar yazabildim aceleyle.
Bloguma gelen, yorumlariyla yalniz birakmayan, yahut yorum yazmasada ugrayan herkese selam olsun:)

Iyiki varsiniz bloguma renk katan insanlar...
17

Üniversite Yoluna Dogru

Ögrenim yolunda neler yapiyorum devam edeyim yazmaya...
En son Philips'te denemistim olmadi ve cikmaya karar vermistim.
TIP Sekreterligi üzerine 6 aylik yogun bir ögrenim kursu buldum, hemde sonunda sinavi gecince alinilan belge international gecerlilikte.
Buraya herkesi almiyorlar tabiki yeterlilik sinavindan ve yetkili kisiyle yüze yüz bir görüsmeden sonra giriliyor.
Bende yeterlilik sinavi olacagi gün gittim, denemek istedim kendimi.
Önce almanca yazdirma yapildi, ne deniyordu türkcede onuda unuttum :)
Hani kadin okuyor biz yaziyoruz, öyle hizli ve sesi düsük okuduki ben bir ara yok yazamiycam dedim sonra konsantre oldum ve sonu baslangica göre daha iyiydi. ( Almancasi orta seviyede olan ben icin yani kolay degildi ).

Sonra bilgisayar bilgisi üzerine test kagidi verdiler, sorulari cevapladim, gayet basariliydim diyebilirim bilgisayar bilgilerinde :) Vee sonundada beni biri cagirdi sorular sordu falan, kazandigimi söyledi. Devlet öderse gidecegimi söyleyip ayrildim bende. Cünkü bunlar özel egitim kurslari ve genelde pahali oluyor, 2500 euro idi ücreti.
Benim hayalim önce Üniversite okumak degil miydi diye sordum kendime...

O halde önce Üniversite kapisini zorlamaliyim dedim ve TIP Sekreterligi olayini kapattim.
Sonra birkac egitim danismaniyla görüstüm, yolumu belirlemede faydalari olabilir diye nasilsa bedava. Onlarda Üniversite okurken devletin pek katkisinin olmadigi falan belirttiler.

Ayrica Viyana'da bu yil cok basvuru varmis, yurtdisindan okumaya gelenler cok var yani.
Dönemlik Üni ücreti 750 euro falandi Türk Vatandaslari icin, bu yil 320'ye indirildi.
Önceden 320 ödeyen Avusturya ve Avrupa ülkeleri Vatandaslari bu yildan itibaren bedava.
(Fiyatlari yaklasik yazdim küsürleri vardir, asagi yukari böyle yani).

Üniversite düzeyinde yüksek okullarda var, yani özel Üniversite diyelim biz buna.
Fiyat yönünden ayni, sadece buraya giris sinavi var ve bu cok basit diyemiycem.

Ben Viyana Teknik Üniversite'sine basvurumu yaptim gecen hafta ve cvp yollayacaklarini söylediler, hayirlisi olsun diyorum :)
Egerki buraya alinmazsam,
( cünkü taa 2000 yili ÖSYM puanimla basvurdum, o zamandan bu zamana kurallarda degisti tabi, artik Tr.de 4 yillik bir Üni.ye kayit olmus olmak gerekli burada devam etmek icin, ama ben burada yasiyorum belki baska olabilir benden puanimi istediler sonucta bilmiyorum ). Alinmazsamda diger sinavla girilen özel Üniversite gibi olan okula basvuracagim, en azindan deneyecegim.

Üniversite hic olmazsa o zaman böyle yogun sekilde bir meslek kursunu düsünebilirim.

Yani kendime böyle yol cizdim danismanlarinda yardimiyla.

Üni.den cevap gelene dek bos durmayayim diye Almanca kursuna yazildim 2 aylik.
Hem Üniversite icin iyi almanca bilmek isimi daha kolaylastirir.
Ayrica Ingilizce kursuda yapmak istiyorum bakalim ne zamana nasipse.

Insallah hakkimda hayirli olani nasip olur bana:)
16

FiLM a$eRiYoRuM :)

Bu aralar film izleme isteklerim artti, beni bayagi dinlendirdigini en azindan günlük yasamdan, herseyden alip götürdügünü farkettim, sanki bir rüya görür gibi film bitince uyaniyorum :)
Bazen filmdeki herhangi karakterin yerine kendimi koyarim.
O hüzünlü sahnelerde bogazim dügüm dügüm olur, yanimda birileri varsa aglayamamda rahatca, kimse yoksa sular seller dökülür :D Bana drama izlemek yasaklanmali aslinda:)
Bu aralar yine 3 güzel film izledim. Sirayla sizlerle paylasayim yorumlarimi;

Beyaz Melek
Gayet güzel, ders verici bir filmdi. Izlerken insan yaslilara karsi daha hassas olmasi gerektigini daha iyi anliyor. Ayrica bizim kültürümüzde kalabalik aileler vardi önceden ama artik herkes kücük aile kuruyor belirli sebeplerden...Kalabalik ailenin nasil birbirine kenetli oldugunu gösteriyor filmde insana, bazilarininsa o kadar cevresi olmasina ragmen ne kadar yalniz oldugunu...Askin yasinin olmadigini ve önemini...ee gerisinide izleyin derim!
Kabadayi
Icimin burkuldugu zaman zaman gerildigim bir filmdi. Ortada sadece bir kiz var ve onu seven iki erkek. Bir kiz icin herseyi göze alan bir psikopat...Ve oglu icin herseyi feda edebilecek bir baba!
Kesinlikle cok basarili bir Türk filmiydi!
Die Insel ( Ada )
Bu filmi birkac kez izlememe ragmen gecen gün gene izledim. Bu tarz konusu ilginc filmleri severim ama hepsini degil, bazilari cidden cok abartili seyler oluyor.Bir Clonun kendini cözmesi ve gercekleri aciga cikarmasi, normal yasamaya dogru gidisi...Izlemeyenlere siddetle tavsiye edilir, özellikle Science Fiction tarzi film severlere.
Iyi seyirler
6

Ho$uma Giden Ögütler ve Yorumlarim

Dinlediğin her şeye inanma, sahip olduğun her şeyi harcama ve istediğin kadar uyuma.
(Fazla uyumanin iyi olmadigini hep okuyorum ve onayliyorumda, tembellik sadece.Sahip oldugum herseyi harcamayida sevmem, yarinida düsünmek gerek sonucta bu dünyada)

En sevdiğin şiiri ezberle.
(Ezberimde birkac siir var, evlendikten sonra siirlerle aram sogudu nedense)

'Seni seviyorum' dediğinde, cidden söyle.
(Bunu kesinlikle öyle yapiyorum zaten, öylesine diyemiyorum bu lafi, dememde)

Üzgünüm dediğinde, o kişinin gözlerinin içine bak.
(Bu cok önemli, gercekten üzgün oldugunu yansitir hem insanin)

Evlenmeden önce en az 6 ay nişanlı kal.
(Bende 6 ay gibi nisanli kaldim ama bu nisanlinin bulundugu uzakligada bagli biraz tanimak icin biraz)

Başkalarının düşleriyle asla alay etme.
(Bize sacma, ulasilmaz gelen bir hayale belkide o kisi ulasabilir yahut herkesin hayali kendine önemlidir zaten)

Tutkuyla ve derinden sev.
Sonradan yara alabilirsin belki, ama hayatı komple yaşamanın tek yolu budur.
(O tutku sonra gidiyor ama güvensizlik girince yahut araya tatsizliklar girince)

Anlaşmazlık durumlarında, dürüst ol.
(Dürüst herzaman olmali zaten!)

Kimseyi kırma, hakaret etme.
(Hakaret etmeyi sevmem, ama kirma konusunda bazen istemeden kirdigimiz oluyor bunu cabuk telafi etmek önemli)

İnsanları akrabalarına göre yargılama.
(Kesinlikle! Bazen hayati darmadagin bir aileden ne güzel bir evlat cikabiliyor, bunu cok gördüm cevremde)

Yavaş konuş, ama hızlı düşün.
( Mantikli! Düsünmeden konusmamakta gerek ayrica! Pratik zekayi severim)

Biri hapşırdığında 'çok yaşa' de.
(Güzel yasa demek daha dogru olmaz mi, cok yasayip ne olacak sanki)

Anneni ara.
(Önceki yillara göre gitgide daha cok ariyorum, ucuz bir hat aldim sirf annem icin bu numaram :)

Kaybettiğinde, ders al.
(Kaybetmeyi sevmem ama ders almayi bilirim)

3 'S'yi unutma: Kendine Saygı; başkalarına Saygı; herşeyde Sorumluluk.
(Sorumluluk sahibi olmak yasamin gidisati icin cok önemli bence!Sorumsuz gevsek insanlari tembel buluyorum)

Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme.
(Arkadaslik kolay kurulmuyor artik,helede iyi bir arkadasliksa bu kesinlikle bozmaya izin vermemek gerek)

Hata yaptığını farkettiğinde, onu hemen düzelt.
(Hatanin neresinden dönülürse kardir ne de olsa!)

Konuşmaktan, sohbetten hoşlanan bir kadın/erkekle evlen.
Yaşlandığınızda, konuşma yeteneğiniz her şeyden daha önemli olacak.
(Bunu cok yerinde ve önemli buluyorum!)

Değişikliklere kucak aç, ama değerlerini yitirme.( Aynen ben:P )

Suskunluğun, bazen, en iyi yanıt olduğunu unutma.
(Kesinlikle, bunu yasayarak ve yasatarak gördüm)

Daha çok kitap oku, daha az televizyon seyret.
(Bunu yapmayi cok istiyorum)

Allah`a güven ama arabanı kilitle.
Deveni bağla sonra tevekkül et).
( Herseyi Allah'tan oturdugun yerden beklenilmez zaten, elinden geleni yapip gerisini Allah verecektir)

Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir.
Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap.
(Özellikle cocuklar icin böyle bir ortam cok önemli)

Satırlar arasını oku. (Ayrintilari severim)

Dua et. Duada, ölçülemeyecek bir güç saklıdır.
(Duaya karsi inanilmaz hissettigim duygularim var, benim icin dua etmek cok önemli)

Yılda bir kez hiç gitmediğin bir yere git.
(Iyi fikir keske imkan olsa)
8

Yoksullugun Nedenleri


Hiç kimse gönül rızasıyla istemediği halde, acaba neden yoksulluk varlığını yine de sürdürebilmektedir?
Daha da açık ve net biçimde soracak olursak, acaba neden insanlar hiç istemedikleri halde yoksul olurlar veya yoksul düşerler?
Bu sorunun cevaplarını aramadan önce, yoksulluğun iki ana nedenini söylemek durumundayız:
1. Ülke olarak üretim kapasitesi düşüktür ve toplumun çok büyük çoğunluğu yoksuldur. Bu tür yoksulluk, ülkenin genel karakterinden kaynaklanmaktadır. Bir çok Afrika ve kimi Uzakdoğu ülkesinde toplum çoğunluğunun yoksul olmasının nedeni budur. Buna rağmen bu gibi ülkelerde bile çok zengin olan bir toplum kesimi yine de mevcuttur.
2. Ülke esas olarak zengin olduğu halde, toplumda yoksul bir kesim yine de mevcuttur. Bu tür yoksulluk, ülkenin genel karakterinden değil, sistemin insan merkezli olmayışından kaynaklanmaktadır ve tamamen gelir dağılımı bozukluğunun sonucudur. Bir çok zengin batı ülkesinde yoksul kesimlerin var oluşu bu tür yoksulluğa örnektir.

Bu genel nedenlerin dışında, insan neden yoksul olur sorusuna cevap aradığımızda karşımıza çıkan olasılıkları şöylece sıralayabiliriz:

1. Yoksul bir aileden ya da çevresinden kendisini zengin edecek büyüklükte bir çıkın kalması kesinlikle ihtimal dahilinde olmadığından, hayatın başlangıcında yoksulluğu çekilmesi zor bir yük olarak yanında taşımaya ve yoksulluğa katlanmaya mecburdur.

2. Başlangıçta varlıklı, ya da hali vakti yerinde olduğu halde, başına gelen karşı durulmaz bir doğal felaket (yangın, sel, deprem, heyelan) onu yoksul bırakmış olabilir. Örneğin son depremlerde her şeylerini kaybeden insanlarımızın yoksulluğa düştükleri gibi.

3. Varlıklı, ya da hali vakti yerinde olan birisini, içki, kumar, uyuşturucu gibi kimi kötü alışkanlıklar yoksulluğa düşürmüş olabilir.
4. Kişi doğuştan bedensel, zihinsel ve ruhsal engelli oluşundan dolayı yoksulluğa düşmüş olabilir.

5. Sağlıklı bir kişi, amansız bir hastalığa yakalanarak, ya da trafik kazalarında sakatlanarak sağlığını kaybedip çalışamaz duruma düşer ve yoksul olabilir.

6. Kişi, bakmak zorunda olduğu insanların amansız bir hastalığa yakalanmaları nedeniyle de yoksulluğa düşebilir.

7. Kişi, vurguncuya, soyguncuya parasını kaptırdığı için yoksul olabilir. Tıpkı ülkemizin vurguncuya, soyguncuya parasını kaptırıp, kapı kapı para dilenme durumuna düştüğü gibi.

8. Kişi, yeterli bir eğitimi olmadığı için iş bulamaz ve yoksulluğa düşebilir.

9. Kişi yeterli eğitimi olduğu halde iş bulamaz ve yoksulluğa düşebilir. Günümüzde yüz binlerce üniversite mezunu gencimizin iş bulamayıp yoksulluğa düştükleri gibi.

10. Kişi, soygun, vurgun, hortumlama, söğüşleme, vantuzlama, deveyi hamuduyla yutma ve aşırı savurganlık nedeniyle ülke ekonomisinin krize girmesi sonucu var olan işini kaybedip yoksulluğa düşmüş olabilir. Son yıllarda on binlerce yetişmiş kişinin işini kaybederek yoksulluğa düşmesi gibi.
11. Kişi, kendi savurganlığı nedeniyle de yoksul duruma düşmüş olabilir.

12. Kişi, tembel ve beceriksiz olduğu için yoksul duruma düşmüş olabilir.

13. Kişi, hayırsız evlatları, ya da aile yakınları nedeniyle de yoksulluğa düşmüş olabilir.

14. Üretmeden tüketme alışkanlıkları da kişileri yoksulluğun pençesine düşürebilir. Tıpkı ülkemizin üretmeden tüketme alışkanlığı yüzünden IMF’nin reçetelerine muhtaç olması gibi.
-------------------------------------------------------
Insanlar yardimsever olsalar, zekatlarini düzenli verseler cevresindeki fakirlere...
Keske para insanlarin gözünü kör etmese...
Fakir insanlari anlamak icin onlarin konumunda olmak gerek!
Özellikle fakir olup yüksek okula gidemeyen cocuklara yazik oluyor, ne zeki cocuklar vardir iclerinde kimbilir!
..........................................
*Son olarakta fakirlikle ilgili birkac özlü söz eklemek istiyorum :
*Bir öksürük. Bir de yoksulluk gizli tutulamaz.
*Bu dünyada kanadı kopmuş kuş, kurumuş ağaç, suyu çekilmiş havuz, dişleri dökülmüş yılan ne ise, fakir insan da odur.
*Kendi kazanç ve malından başkalarını da yararlandırmayan yoksul sayılır.
*Yoksul olup da kıskanç olmayanlar onurlu kişilerdir.
*Yoksul, dünyanın bazı nimetlerinden, cimri ise bütün nimetlerinden mahrumdur.
*Zenginlik gurbeti vatan, fakirlik vatanı gurbet haline getirir.


12

Karikatürden Hatirladiklarim

Bu karikatürü görünce iki sey aklima geldi.

Ilki okulda herkes bir kola bagliydi, bende kütüphanecilik koluydum sanirim (eminde degilim).

Ikinciside dantellerin hayatimizdaki yeri ne durumda diye düsündüm, suan ben evimde hic dantelden birsey kullanmiyorum mesela. Ceyizimden var güzel seyler ama fazlalik görüyorum, ayrica kizim nasilsa onlari yerinde birakmayacak ne diye kendime stres edeyim onlari kirlenecek ..vs bilmem ne diye. Genclerin evinde yakistiramiyorum ben dantel türlerini ama yaslilarin evinde güzel olurdu gittigimiz zamanlar geleneksel bir evle karsilasmak.

Siz ne fikirdesiniz?
17

Gülen Gamzeler

Ben tam bir gamze hayraniyim :)
Yani hani yanakta olan minik sevimli cukurlar.

Bunlar bence bir insani cok daha sempatik ve sevecen gösteriyorlar ve de güleryüzlü :)

Hic unutmam ben 9 yaslarindayken bir eve gitmistik, orada bir kiz vardi benim yaslarimda ve ben o kizi görünce kendimi cirkin hissetmistim: Kiz renkli gözlü cok güzel yüz yapisi olan ve gamzeliydi, gamzelerini kiskandim adeta... Kendi gülmeden daha yüzü gülüyor, gözlerinin taa ici gülüyordu.

O zamandir hep gamzeli insanlara sempatim vardir.

Erkeklere de cok yakistiririm gamzeyi, ( esime bunu deyince bozulur azcik kendisinde olmadigindan :P ).
Bir oglum olursa cok isterim gamzeli olmasini :)

Allah'im insanlari özene bezene yaratiyor yaa, detayini bile yapiyor yani insanin.

Bende gamze yok ama gülümseyince dudagimin kenarinda cok minicik birsey oluyor, yani gamze bile denilmez buna da iste :D

Bir de internette okudum ki artik gamzeyi bile yapiyorlarmis estetikle, yani hic birsey kalmamis yapilmayacak, gerci buna sasirmamam gerek neler yapiyorlarki!

Ben insan eliyle yapilmis gamzeyi sevmiyorum :P
Dogustan olacak :)

Gamzeli güzellere benden selamlar olsun :)
7

PageRank 3

Benim genelde hep kocaman "0" olmustur.
Eski blogumda en fazla "2" ye cikti birkac senede.
Insan degeri "0" degilde fazla görünce gülümseyebiliyor benim gibi :D
3 olmus Pagerank degerim :)
(sevinsin garibim :P )
Daha aktif oldum bu bloga tasinali ondan belkide...

Aslinda yazacak o kadar seyim varki, yinede hepsini yazamiyorum.
Paylasacak birsey bulamayanlarada sasarim genelde ben, cünkü yasamin icinde cok sey vardir zaten basli basina.

Pagerank degeri bahane, blogumu seviyorum ben, özel bir mülkiyetim gibi sanki. Blogum bir sanal odam ve sizlerde degerli misafirlerim, odami senlendiren :)

Not: Sizde sitenizin Pagerank degerini ölcmek icin buyrun, sitenizin adresini yazin ve CheckPagerank'a tiklayin, sizinkiler kac banada yazin sonra :)
10

Uzaktaki Anılar (A Walk To Remember)

Izledigim filmler hakkinda pek yazmiyorum, bugece yazasim geldi.
Ben cok duygusal bir insanim, ee bu demek oluyorki cabuk aglarim filmlerde.

Az öncede agladim yine bu filmi izlerken.

Ask insani böyle degistirebilir bencede...
O sacma sapan islerle ugrasan zengin cocugu melek gibi oldu adeta, kizin hayatta yapmak istedigi herseyi yaptirdi ona.
Ask ; " göremiyorum ama hissediyorum ".
Türk filmi gibi ama konusu, daha yogun etki birakiyor sanki, ayrica daha romantik ve gercekci.

Tek basina ask filmi izlemekte kötü yaa...Esime asik oldugum zamanlari hatirladim, o duygular yok artik, yani o zamanin yeri baskaydi!

Hicbir zaman eskisi gibi olmayacak biliyorum bazi seyler...
Ama ben o aski görmek istiyorum, özlüyorum :(
.....
Neyse siz izleyin bu filmi, buyrun LINK.
9

Riesenrad - Dev Teker

Viyana'da büyük bir Lunapark var ve ismi "Prater", kizim burayi cok sever demistim daha önce. Yalniz kücükler icin degil büyükler icinde cook eglenceli seyler var.
Prater'de birkac dönme dolap var ( cocuklara, büyüklere ) ama bir tanesi gercekten cok büyük ve "Riesenrad" ismini vermisler, yani dev teker falan demek türkcesi.

Bu dev dönme dolap Viyana'nin simgesi bir yer adeta, yani Viyana kartpostallarinda cogunlukla bulunur ve meshurdur. Taa 1897'de insa edilmis.
Bu dönme dolabin vagonlari var ve 1 vagona 12 kisi girebiliyor sanirim. Ayrica kiralanabiliyorda, icinde özel yemek bile yenilebiliyor. Mesela evlilik icin, özel günler icin..vs. degisik birsey yapmak isteyenlere :)

Büyüklügü hakkinda ayrintilarida yazayim;
Dönme dolabin capi yaklasik 61 metre, yükseklik 65 metre, dönüs hizliligi saatte 3 km. gibi.
Yani bayagi yavas rahatca etraf izlenilebilir.

Bir kez binilmesi 8 euro ( büyükler icin ), 3,20 euro cocuklar icin.( Yakinda degismediyse )

Viyana ile ilgili arada yazayimki Viyana deyince buradan birseyler cagrisim yapsin sizlerede :)
9

Pufur Pufur Mineraller

Bende artik kisa süreden beridir mineral makyaj ürünlerinden kullanir oldum.
Birkac zamandir nettende okuyordum ve merak ediyordum nasil bu ürünler diye.
Beni bilenler makyaji cok sevmedigimi bilirler, makyaj yapacaksamda dogal ürünler olmali kullandiklarim ve sade olmali makyaj. Özel zamanlarda abartilabilir :P

Bu mineral ürünler gercektende cok incecik, yani derinizin üstünde yokmus gibi, makyaj yaptiginizi hissetmiyorsunuz yüzünüzde, yumusacik ve parlatmiyor cildi, cok hos duruyor ve dogal. Cildiniz rahatliyor sanki sürdükten sonra, kadife gibi oluyor :)
Ayrica öyle göründügü gbi toz olup ucup gitmiyor kalicida, yani sabahtan aksama makyaj bozulmadan durur. Birde cildi bakterilerden koruyormus, yaaa.
Ayrica bununla makyaj yapmakta zevkli, digeri kremsi böyle yagli gibi geliyor insana bu ise toz pufur pufur ucusuyor mineraller :D
Ayy herkesin makyaj yapasi gelecek simdi :D

Özellikle makyaji sevenler cildinizin gözenekleride tikanmiyormus mineral ürünlerle, bence cildiniz icin önemseyin kullandiginiz ürünleri.
Fiyatlarida öyle pahali degil.
Mesela ben Maybelline ( Jade )' den aldim, 8 gr. pudra make up, 12 euro.
Tabiki markadan markaya degisir.
Memnun kaldim sizede öneriyorum :)


10

Evimde Sevmediklerim

Haccecan beni söbelemis :) Yok yok pisman olmadim yorum yazdigima :P
( Ona yorum yazmistim oradan söbelemek aklina gelmis ).

Evde sevmedigim seyler neler?

Evde tozu sevmem ve bu tozlarla basa cikmanin kolay yolu nedir bilen var mi? Yani bende zamanlarimi hep temizlikle gecirmeyi sevmedigimden, hergünde öyle toz alamam yani beni bogar, hergün düzenli toz alip temizlik yapanlarada bravo dogrusu. Keske bir sprey olsa bir kez onunla silince bir ay hic toz tutmasa o silinen yerler:)

Halinin üzerinde sac, kirintilar yahut bir leke varsa bu hosuma gitmez.
Kizim sagolsun kirinti yapmakta usta, ayrica hali benekli geyik gibi halbuki daha yikayali birkac ay oldu yinede hemen kirlendi.

Ortalikta corap yahut bir kiyafet görmeyi sevmem ama bu bizim evde cok var, esim sagolsun :)Bende kötü bir ev hanimi olarak toplamam ve öylece odaya birakirim o kendi bir süre sonra ya toplar ya da kirli sepetine atar.

Evde cöp sevmem, cöpler günlük atilmali! Bu görevide ben üstlenmem, evde cöpü erkek atmaliymis gibi gelir bana ve esimin eline veririm hep.

Evde fazlalik esya yigini sevmem, esyalar evi kapatmamali, daraltmamali. Suanda evim tam istedigim gibi degil ama cokta yiginti seklinde degil.

Kirli lavabolari sevmem, bembeyaz olunca daha bir icim rahat olur.

Tuvalet temizlemeyi sevmesemde önemli oldugundan elimden geleni yapalrim :) Ayrica tuvalet mis gibi kokmali, bir sürü koku..vs seyler koyarim.

Sonbahar ve kis aylarinda balkonun cok pislenmesini sevmem, temizlemesinide.Balkon temizligini daha cok yazin yaparim, kullanmiyoruz yaz mevsimi disinda cünkü.

Bulasik makinasina kirlileri yerlestirmesini ve yikandiktan sonra geri yerlestirmesini sevmem. Elimde yikamak daha iyi bu isleri yapmaktansa ama yinede elimde yikamiyorum.

Evimdeki camasir makinasini sevmiyorum, durmadan su aliyor ve bozuk, zaten kullanmiyorum evden yollanilacak kendisi yakinda, binanin camasirhanesinde yikiyorum cünkü ben 15 günde bir.

Misafirim olunca onun yaninda birsey hazirlamayi sevmem.
Mümkünse hersey hazirlanmis olacak misafir gelene dek ve misafirle vakit gecirilecek o varken.
Evime gelenlerin rahat olmasini isterim.

Oturma odasindaki lambayi sevmiyorum, özellikle sorduk ve en beyaz isikli lambayi aldik güya ama gene sarimsi isigi ve istedigim gibi cam gibi beyaz isik yapmiyor, mum isiginda gibi oturuyoruz, 5 ampül var lambada ama neye yarar. Bembeyaz isik istiyorum ben yaaaa...

Kapilarimin beyaz olmasini sevmiyorum, en ufak bir seyden leke oluyorlar, kizimin el izlerini silmeye yetisemiyorum.

Simdilik aklima bunlar geldi, aslinda eminim daha cok sey vardir!

Bende "Gülücüklerim Benim , Nevbahar01 ve Ayse Gelin(blogu bozuk cikiyor bende ama!) hadi sira sizde" diyorum :)

16

Bilgisayarinizin Yaninda Neler Var?

Bunu bir söbe konusu olarak yazabilirim aslinda, herkes Pc nin yaninin resmini cekebilir :)Kimin daginik düzenli oldugu meydana cikar :)

Benim masamda genelde yiyecek birsey kirintisi olur, Pc basinda atistirmayi severimde:)
Kurabiye, kuruyemis falan bu tür birseyler olur.
Mutlaka dolu ya da bos bir cay fincani olur, ee yesil caylari, bitki caylarini aksamlari götüren biri olarak bu da normal.
Ufak tefek notlar, kalemligim, Türkce-Almanca sözlügüm her daim bulunur.

Amigurumi yaptigim zamanlar Pc basinda ip kirintilari, makas, cesitli iplerde eklenir, taa ki elimdeki is bitene dek, sonra yerine kaldiririm.

Masamda cok sey bulundurmayi sevmiyorum o zaman cok dolu karmasik geliyor.

Ayrica benim Pc masasinin üst raflari, bölmeleri falanda oldugundan oralarda neler var saysam bitmez. Örnegin kitaplar, sakiz kutusu, seker kutusu, randevu takvimim, taki kutusu, birkac süs esyasi, dosyalar, kuru cicekler...
Bu konu nette gezinirken aklima geldi masasinda neler bulundugunu yazanlar vardi forumun birindede.

Coraplari olan, makyaj malzemeleri , parfümler, kül tablasi, cakmak, pijamasi olan, dis macunu, abajur, mumlar-tütsüler, biblo, cerceve....vs. yani bu kisiye kalmis ve Pc'nin yanindaki alanin büyüklügüne :)
Sizin masalar nasil?
14

CANIM Tellerim :D

Dislerim hakkinda gelismeleri epeydir yazmadim. Benim gibi ayni durumda olanlar icin özellikle yazmak isterim ,ayrica ilerde bu tedaviyi okumayi isterim tekrardan neler atlatmisim diye :)
3 Ekim'de doktordaydim. Alt damagin kenar kisimlarina daha sert tel takti, yani üstteki ön iki disle alttaki ön iki dis ayni hizaya getirilmesi icin! Bunu yaparken alttaki kösedeki disimdeki braketi cikarip bir büyügünü takti ama berbat bir andi. Ilk defa bu tedavi boyunca bu kadar zorlandim yani, ter akittim, sanki disimin üzerindeki degil disim cikacakmis gibi geldi.

Sonra iki gün o disimin dipleri ve hatta kulagima dogru agri oldu.
Braketler cikarilirken en sonunda böyle hepsi aciyacaksa yandim...
Ama bence o disim hareket aninda suan, ondan hassasti biraz.

Üst ön dislerim birbiriyle carpismak üzereydi tedavi öncesi sonra dümdüz oldular ve simdide aralari bile acildi biraz, bende bunu taktim kafama ve sorup durdum doktorda, bunlarin arasi böyle mi duracak diye, doktor "sirayla, herseyi bir anda yaparsam yemek yiyemezsin" dedi.

Dis tellerimi seviyorum, inanin öyle!
Yani öncekinden daha cok gülüyorum bunlarla cekinmeden.
Ilk baslar öyle degildi tabiki ama artik bayagi bir hosuma gidiyorlar :D
Hatta cikarilinca tuhaf olurum diyorum, agzimda cok büyük bosluk varmis gibi olacagi kesin :D
Ama dislerimle rahatca hic sorgusuz sert birseyler yemeyide özledim. Ayrica temizlemeleri zor, aralarini tek tek ugras et, ince is. Ben hergün böyle ince temizlik yapmiyorum tabii, arada bir. Normal fircaliyorum tabiki düzenli.

Gecenlerde kizim tellerimi ellemek istedi, onun icin normal ama.
Beni tellerle tanidi diyebilirim cocuk :D Yani o yüzden bence teller cikinca tuhafina gidecek :D

Umarim ben ailede simdilik ilk dis teli kullananim ve son olurum :D
Gerci ihtiyaci olanlar var ama herkes cesaretli degil :P

Saglikli, temiz gülüsler :)
9

Bugün Günes Bana Parladi

Ben susmustum ama size degil tabiki, beni bu duruma koyanlara...
Bazen bagirip cagirmak icindekileri haykirmak degilde susmak aci bir ceza oluyor karsidakine.

Tabii susmak, icinde tutmakta kolay is degil...

Bazi arkadaslarim sorun ne diye sormus; sorunu asagidaki bir yazima nota yazmistim bir kelimeyle.

Yaa böyle zamanlarda yalniz kalmak iyi degil, insan depresyona girebilir!Bence sorun olunca birileriyle paylasilmali, hafiflenmeli...

Dün öyle tuhaf duygular hissettimki kendimde, yasamaktan midem bulaniyor gibi oldum.
Yani bunu tarif edemiyorum bile; hani zamansiz ikindi uykusundan kalkinca böyle bir ton agirlik olurya, eksimsi bir tat vücudunuzda, basinizda agirlik ve hicbirsey yapmama istegi...
Iste ayni böyle bir haldi benimkiside.
Ama kizim var. Iste burada hersey degisiyor, onun icin depresyona degil güce ihtiyacim var bol bol. Savasci olucam! Evet eveet blogumun yeni slogani bu olsun hatta. Savasci Kelebek diye...

Bana celme takanlara ben tüm kalbimle gülümsesem, yaptiklarindan utansalar, kötülüklere iyilikle karsilik versem, yalanlara dürüstlükle...

Birseyler pesindeyim yine yani egitim yönünden insallah olursa tabiki cok sevinicem bu adimi attigima.

Evde oturamam arkadasim...
Bunu evli olunca söyle birde bakalim ayni görüsün olacak mi!
Bu benim karakterimle uyusmaz, oturamam...
Illa birseyler yapacagim!

Bugün günes parladi kac gündür hava yagisli kara olmasina ragmen.
Sanirim beni teselli ediyor günes, cünkü ben günesli günlerde dah bir mutlu olurum :)

Allah'im beni seviyor:)
8

Sustum...

2 sarki sözü paylasmak istedim...Icimdekileri yazmak istemiyorum, susmak en iyisi bu siralar ve beklemek...


Bendeniz - Güvendiğim dağlara kar yağdı

Mutluydum huzurluydum
Nasıl kıydın anlat bana
Bir an mıydı anlat bana
Kimim vardı senden başka

Güvendiğim dağlara kar yağdı
Hiç ummadığım yerden yara aldım
Haykırdım yalvardım duyulmadı
Aşkımda kimin gözü vardı ...


Gripin - Hic Gelme Gideceksen

Usandik
Uslandik
Bu yagmurda Yeter Çok islandik
Yol olduk
Yok olduk
Bu yollarda asinan Hep biz olduk
Hep biz olduk
Kimler geçerken içimden
Bir sen vardin Melekleri imrendiren
Hiç gelme gideceksen
Ürkek buz tanesi
Zamanin gelince Eriyeceksen
Bir açtik
Bir solduk
Soluduk yillarca Tek nefes olduk
Bir vardik
Bir yoktuk
Bu yollari asindiran Hep biz olduk
Hep biz olduk
Kelimelerle oynarken hep seninle
Kanattik kalplerimizi
Kanattik uçuran birbirimizi
15

PHiLiPS'ten Geriye Kalanlar...

Philips'te ögrenim hayatim bitti 3 haftada...
Yani kendim bitirdim!
2 yil bu sekilde götüremezdim!
Henüz bana ihtiyaci olan bir kizim var ve daha kücük.
Bir denemek istemistim en azindan.
Tabiki bu demek degilki pes ettim, kesinlikle hayir. Baska kendime daha uygun ve zaman yönünden kizimada uygun bir ögrenim bulucam!!!

En önemli sebep vakitten dolayiydi birakmamda. Cocugu olanlar vardi ama en kücügü 6 yasinda diyelimki...
9 saat oradaydim hergün 2 saatte gidis gelis, 11 saat.
Eve gelincede ev isleri yemekle mesgul oluyordum, kizimi sadece yemek yedirirken uyuturken görmek bana yetmedi onada yetmedi!
Ikinci sebep ise bu makina alanini sandigim gibi sevmedim. Yani makinalara dokunmak, demirlerle ugrasmak ilk denemelerde degisik, güzel ama her zaman calisacagimi düsününce istegimi göremedim. Bu benim icin önemliydi! Yani oraya gidip deneyip görmüs oldum!
Bayramin ilk günüyle Philips'teki ögrenimimin kaydini sildirdim.
Bakalim simdi ne cikacak karsima?!
Birseyler yapmaliyim!
Kizim icin, onun gelecegi icin...
En azindan hayal ettigim icin..
Eminim benim icin böylesi hayirliydi ondan böyle oldu!
Sizler icin birkac Philips hatirasi:

Sahur sonrasi uyumayip, sabah 6:26 gibi evden cikardim ve metroyla 9 durak falan giderdim.Sonra bu trene ulasir ve bununla 15 durak giderdim.Nedense her sabah gülerek, neseyle gittim. Kulagimda müzik vardi hep ve ben oynamamak icin zor tutardim kendimi sabahlari :)

Ders gördügümüz siniflardan biri burasi. Ben genelde ortalarda otururdum.


Defterim ve masamin üstü...


Bu aletin türkcesini bile bilmezken direk almancadan ögrendim :) Buraya calisacagimiz demiri yerlestiriyoruz ve simsiki duruyor orada. Bu yanindaki seylerde törpüler, biri ince biri kalin, daha kalini ve inceside var, yani boy boy. Törpülerin yanindakilerde ölcmek icin mm cinsinden.

Bu da elimde calistigim demirimdi. Bunun üstünü 1 mm kücültmek bile o kadar uzun sürüyorki, igneyle hendek kazmak gibi ayni. Yorucu bir is ama tam tutturunca, ölcüsünü ve boyutunu insan seviniyor :)

Burada güzel deneyimler yasadim, epeydir insan ortamina girmemistim böyle kalabalik, okul yasamini özledigimi farkettim.


8

Özledim Anne

Gurbetin ışikları gönlümü aydınlatmıyor anne
Toprağı buram buram mis gibi kokmuyor anne
Gurbetin hiçbir nimeti beni mutlu etmiyor anne
Gözlerimin önünden yurdumun hiçbir şeyi gitmiyor anne

Duygularım kördüğüm olmuş gözyaşım gelmiyor anne
Şakır şakır konuşan dilim şimdi konuşmuyor anne
Ne geceler nede gündüzler geçmiyor durmuş sanki anne
Sevdiklerim aklıma geliyor adlarını söyleyemiyorum anne
Nereden çıktı gurbette yaşamak bilemiyorum anne

Ölüme yavaş yavaş gidiyorum sanki anne
İnsanlar somurtmuş telaşlı hep izdiham içinde anne
Ne olacak benim bu halim şaşırdım kaldım anne

Kuru ekmeğimi çorbaya doğradığım günleri özledim anne
Taptaze yogurttan yapılmış buz gibi ayranı kana kana içmeyi özledim anne
Gurbetin albenisi güzel ama içimi güldürmüyor anne
Buranın rüzgarları bir hoş esmiyor serinletmiyor beni anne

İnsanların bakışları ürkütüyor beni küstürüyor anne
Ne yersem yiyeyim lezzet alamıyorum anne
Adım çıktı zengine mutlu fakirliğimi arıyorum anne
HELAL kazanılmış lokmaları arar oldum anne

Bu genç yaşımda kamburlaştı belim yüzüm asık anne
Manevi zenginliğimi kaybedeceğime üzülüyorum anne
Soframdaki bereketi evimdeki eski huzurumu özledim anne
Büyüklere saygılı küçüklere sevgili olmayı arıyorum anne

Ahde vefayı ihlası ve bir lokmayı birlikte paylaşmayı özledim anne
Maheretli ve nasırlı ellerinden öpmeyi özledim anne
Süzülmüş mercimek çorbasını kaşıklarken buharındaki mutluluğu özledim anne
İnsanların canı gönülden birbirlerine gidip gelmelerini özledim anne
Mevlana nın dediği gibi ya göründüğün gibi yada olduğun gibi görün olanları özledim anne
Yapmacık hareketler kendine iyi bak cümlesi bana yavan geliyor anne
Dostça kucaklaşmayı kucaklaşırkende samimiyeti özledim anne
İçi boş olan görüşelim tamam mı cümlesini sevmiyorum anne

Erkekçe el sıkışmayı sevdiğini asla yarı yolda koymamayı özledim anne
Komşuların dayanışmasını birbirlerine yemek göndermesini özledim anne
Herkesin kendi kapısının önünü yıkayıp temizlemesini özledim anne
İnce uzun sokakların güzelliğini özledim anne

Gurbette ölmek hoşuma gitmiyor korkuyorum anne
Bir Fatihanın okunup okunmayacağını düşünüyorum anne
Mezarımın üstünde kuşların cıvıldaştığı bir ağaç istiyorum anne
Bunları hep tasavvur etmekten gurbet hayatı beni uyutmuyor anne

Kırlarda kor ateşte demlenen kaçak çayın tavşan kanına benzemesini özledim anne
Başımı dizlerine koyup şekerlemeyi özledim anne
Kim ne derse desin ben patika yolların tozunu özledim anne
Ben bir bağcının her geçen yolcuya salkımlarca üzüm vermesini özledim anne

Ben insanların selamlaşmasını kolay gelsin bereketli olsun demelerini özledim anne
Ve ben kuşların insanlardan ürkmeden özgürce uçmalarını özledim anne

Bu hayata alışamadım soluğum kesildi
Takatim tükendi anne
Yarını karanlık geleceği meçhullerden oldum anne

Başka annelerin şefkati beni tatmin etmiyor yorgunluğumu gidermiyor anne
Babamın yorgun argın işten gelirken gözlerindeki mutluluğu ve sevinci özledim anne
Yıldızları bir bir saymaya çalışırken derin uykuya dalmayı özledim anne

Bahar gelince gül bahçelerinden gül toplamayı özledim anne

Not: Siirin kendime uymayan misralarini kaldirdim. Siir netten alintidir.
Bizim tek bir sorunumuz oldu bu zamana dek, ara ara. Bu da Kumar!
Bilmeyenler icin yazdim.
Back to Top