18

Hosgeldin 11 AYIN SULTANI

Onbir ayın sultanı,
Kıymetlidir her ânı,
Süslersin şu cihânı,
Hoşgeldin yâ Ramazan!

Akşam ezanı dinlemek,
Sahur vakti yemek yemek,
Ramazana mahsus şeydir
Gece davulcu söylemek.
Ramazan’ım merhaba!
Bizlere verdin sefâ,
Rabbimize hamdolsun,
Her nefeste bin defa.
Ahzâb Suresi: 35. Ayet
"Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allâh’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar varya; işte Allâh, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır"

Bakara Suresi-185. Ayet
"Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir."

İftar Duası:
" Allah’ım! Senin için oruç tuttum, Senin için rızkınla orucumu açtım. Ancak Sana tevekkül ettim. Seni hamdinle tesbih ederim.
Ramazan ayi geldiginde Cennet kapilari acilir, Cehennem kapilari kapatilir, seytanlar da baglanir,
Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur.
Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü tealanın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.
Hepimiz unutulmaz güzellikte bir Ramazan geciririz insallah!
2

HaYaLLeR bitmez...

Biolog arkadasim beni söbelemis sagolsun.
Epeydir bir söbeye cevap yazmamistim ,daha dogrusu cevaplayamamistim, sorular zor gelmisti sanirim :)

Bu defa hayaller konu olunca herkesin oldugu gibi benimde yazacak birseylerim olur elbet bir baslayayim gerisi gelir diyorum :)
Hayal kurmayi cok severim...

1- Kizimi iyi yetistirmek, onunla gurur duymak ileride basarilarini görebilmek!

2- Birde oglum olur insallah birgün iyi bir vakitte, babasinin olmadigi zamanlar evimde ikinci bir erkegim olur :)

3- Esimle ömürboyu evliligi iyi yürütmek ve sevgimizin hic bitmemesi!

4- iyi bir konumda, iyi bir ücretle az saatli calisiyor olmam :)

5- Kendime ait cift katli bir evimin olmasi...

6- Güzel bir araba, sadece bana özel, kizimla anne-kiz gezileri yapabilecegimiz, o büyüyünce ona hediye edebilecegim bir araba.

7- Degisik ülkeleri gezmek, oralardan birer hatira almak ve koleksiyon yapmak.

8- Bir okul yaptirmak isterdim, burada durumu iyi olmayanlar okuyabilir mesela.

9- Ucu bucagi gözükmeyen bir cicek bahcem olsa, yanindada ayni büyüklükte meyve bahcem. Her birinde cok cesitli türlerin bulunacagi cicekler ve meyvelerle dolu...

10- Kendime ait kocaman bir kütüphaneye sahip olmak.

11- Arkamdan iyi hatirlanan bir müslüman olarak can vermek.

Simdi gece aklima bunlar geldi ve hemen cevapladim ertelemeden.

Bende kimi söbelesem acaba?
Seineb seni söbeliyorum :)

12

Vücudumuza Göre Karakterimiz

1. Boyu uzun olan saf akıllı olur.
2. Boyu kısa olanın hilesi çoktur.
3. Orta boylu olan kişi akıllı ve güzel huylu olur.
4. Saçı sert olan keskin zekâlı olur.
5. Saçı yumuşak olan ebleh ve arsız olur.
6. Saçı sarı olanın işi gücü kibir ve gazaptır.
7. Saçı kara olanda sabır vardır. Böyleleri ile yakınlık kurmaya bak.
8. Saçı kumral olan ise güzel, huyca eşsizdir.
9. Saçı seyrek olan ârif ve zarif bir kişidir.
10. Saçı çok olan kadının anlayışı kıt olur.
11. Başı küçük olan kişinin aklı da az olur. Böylelerine sakın sırrını söyleme.
12. Başı büyük olanın aklı çok olur.
13. Başının üstü yassı olan keder çekmez.
14. Başının cildi sağlam olan hayır işler; şer işlemez.
15. Başı kel olana yakın olma. Böylesinden sakın ki, kötü huylu olur.
16. Alnı dar olanın ahlakı da dar olur.
17. Alnı yumru olan kötü ve aldatıcı olur.
18. Alnı enli olanın kötü huyluluğu hastalık gibidir(ondan gitmez).
19. Alnı düzgün olan kişiyi emniyetli bil.
20. Alnı kırışıksız olan şüphesiz tembel olur.
21. Alnındaki kırışıklar uzun olan anlayışlı olur. Kırışığı az olan cömert olur.
22. Kaşları arası kıvrımlı (kırışık) olan kişi baştan sona gam yüklüdür.
23. Kulağı büyük ve enli olan cahil ve tembel olur.
24. Kulağı küçük olan hırsızdır. Kulağı orta büyüklükte olan ise dürüsttür.
25. Kaş ucu ince olanın işi gücü fitnedir.
26. Kaşı çok kıllı olan gönlü kırık ve kederli olur.
27. Kaşı açık olan dürüsttür. Kaşı çatma ise hırsız olur.
28. İnce kaş güzeldir ama bunun da uzunu kibirlilerde bulunur.
29. Kaşı kavisli olan her zaman dilber olur.
30. Gözün çukur ve eğik olması kibirlilik alâmetidir.
31. Kara gözlü olanlar itaatkâr olur. Gözün kanlı olması ise yiğitlik alametidir.
32. Gözleri gök olan zekîdir. Ela gözlü ise edebli olur.
33. Gözü küçük olan hafif bir kişiliğe, gözü büyük olan ise zarif bir kişiliğe sahiptir.
34. Gözü yumru olan hasetçi olur. Gözü orta büyüklükte olan gerçek dosttur.
35. Kıpık gözlü olan yaramaz ve çirkin olur.Bakışı gevşek olan ise süslü olur.
36. Noktalı göz ok gibidir. Böylesinin gözü başkasına çok değer (nazarı dokunur).
37. Tek gözlüye yakın olma; sık bakan ise emniyetli sayılmaz.
38. Şaşıya hiç bakma ki sana eğri (kötü düşünerek) bakar.
39. Gözü güleç olan güzel olur. Kirpiği sık olan ise eşsizdir.
40. Yüzü büyük olan hastalıklıdır. Küçük yüzlü olmak ise kibir alametidir.
41. Yüzü yumru olan ahmak; yassı olan güzel olur.
42. Yüzü arık olan borcuna sâdık değildir. Yüzü etli olan ise sakil olur.
43. Yüzü hayli uzun olan konuşurken yalan konuşur.
44. Yüzü sert olanın genellikle sözü acı olur.
45. Yüz, değirmi gerekir. Dolunaydan parlak olmalıdır.
46. Tebessüm eden bir yüze bakanlar rahatlık bulup kam alır.
47. Benzi kızıl olan edeblidir.
48. Benzi sarı olan hastalıklı; siyaha çalan ise tevekkel olur.
49. Gözleri gök veya mâvi olursa ondan uzak olmaya bak.
50. Rengi ortada olan yüz hem ak hem kızıl olur (yanak ve alın).
51. Burun biraz uzun ise sâhibinin anlayışında biraz kıtlık vardır.
52. Burnu kısa olanın içinde korkusu çok olur.
53. Burnunun ucu top olan kişi neşeli olur.
54. Burnunun ucu ağzına yakın olan adamdan kendini sakın.
55. Burun delikleri geniş olursa, kibir ve haset alametidir.
56. Burnunun iki kanadı hareketli olan kişide kahır ve inat bir aradadır.
57. —-Bu madde sansürledim.—
58. Burnu eğri olan kişi himmette bulunmayı düşünür.
59. Ağzın küçük olması güzelliktendir ama böyle kişi korkak olur.
60. Ağzı büyük olan yiğit eğri olan ise kötüdür.
61. —-Bu madde sansürledim.—
62. Burnundan konuşan kişinin bu özeliği kibrine dalâlet eder.
63. —-Bu madde sansürledim.—
64. Erkek sesli kadın ise çoğunlukla yalan söyler.
65. Sözü hızlı söyleyenin anlayışı yüksektir.
66. Sesi kaba olanın himmeti de vardır, merhabâya değer.
67. Sesi çatal olan kişi halka fazlasıyla kötülükte bulunur.
68. Gülüşü çok olan kişiden hayâ beklenemez.
69. Yüzü güleç ve sözü tatlı olan kişi ne aziz kişidir.
70. Yufka ve kırmızı dudaklı kişi iyi ilim tahsil eder.
71. Dudak etli olursa sahibi kızgın ve sakil olur.
72. Dişleri iri olan kişi çoğunlukla kötülük yapar.
73. Dişi orta irilikte olanın işi doğruluk ve esenliktir.
74. Kokusu güzel olanın huyu da hoş olur.
75. İnce çeneli erkekte akıl az olur.
76. Çenesi enli olan kişi sert ve kaba olur.
77. Çenesi orta halli olan akıllı ve güzel olur.
78. Sakalı uzun olan kişi hünersiz olur.
79. Sakalı sık olan sakil olur. Böyleleri sözü uzatır da uzatır.
80. Kara ve seyrek sakal zekaya delildir.
81. Hiç sakalı olmayan kösenin hilesi pek çok olur.
82. Sakalı değirmi olan kişi olgunluklarla doludur.
83. Kafası geniş olan ahmak olur.
84. Boynu çok uzun olan kişide olgunluk az olur.
85. Gerdanı ince olan ise câhil olur.
86. Boynu kalın olan kimse gece gündüz tıkınır oburlaşır.
87. Boynu kısa olanın hîlesi çoktur.
88. Boynu orta uzunlukta olan kişi hayırlı işler ile uğraşır.
89. Her yeri orta halli olan kişi şüphesiz bir dilber olur.

Not: Bunlari Marifetname isimli kitapta okumustum ve gecen nettede karsima cikinca eklemek istedim. Buna göre bazi kisilere baktimda uydu bazilari azcik:) Allah herkese ayri güzellik veriyor buna inaniyorum!
7

DiLe GÜL KoYMaK

Konusmasindan anlasilir insan.
Güzel konusmasindan...
Kalbten kalbe yol vardir derler.
Bunu biraz daha degistirerek söylersek: Dilden kalbe yol vardir.
Gönlü yumusak insanlarin konusmalari da yumusak ve ilimlidir.
Asla kalb kirmaz onlar. Çünkü bir mihenk vardir gönülde; sözünü önce ölçer biçer sonra muhatabina sunar.
Kati kalbli insanlar ise, bu mihengi yitirmistir.
Gönül kayaliklarinda paramparça olmustur mihenkleri.
Nereye vuracak ve sözünü tartacak?
Altin ile bakiri birbirinden ayiramaz artik o.
Olur olmaz yerde kelâm eder, ya bas kirar, ya da göz çikarir.
Ilik meltemler gibi soluklar gerek bize.
Gönüllere ulastiginda, bahar çiçekleri açtiran.
En sert yürekleri dahi yumusatan, yoguran, sekillendiren... "Tatli söz yilani deliginden çikarir." denmis.
Ne kadar dogru.
En öfkeli oldugumuz anlarda bile yüregimizdeki karanligi gündüz aydinligina çevirir güzel bir söz.

" Söz ola kese savasi
Söz ola kestire basi
Söz ola agulu asi,
Yag ile bal ede bir söz." diyor Yunus.
Elbette öyledir.
En karamsar ve kaos yüklü anlari bile cennet iklimine çevirir, alimli ve iç açici bir söz.
Bu sebepten, güzel ve nazik konusan insanlarin pek düsmanlari olmaz çevrelerinde.
Bilmeden bir gönül kirarlarsa, hemen tamir ediverirler bir kaç kelimeyle.
Mayalarinda yalan olmadigi için, inandirici bulur çevreleri böyle kisileri.
Zaten yalana ihtiyaçlari da yoktur, böyle gönül ve söz ustalarinin.
Bazen bilmeden açtiklari yaralar olur elbet gönüllerde.
Ama bu bilmeden olur çogu kez.
Lâkin o yarayi dudaklarindan akan bal gibi kelimelerle, sihirli cümlelerle bir anda iyilestirirler.
Asla baska bir zamana birakmazlar açtiklari yaralari, olusturduklari çizikleri.
Aninda pansuman eder ve tedaviye geçerler.
Aci konusan insan böyle mi?
Dil yayindan karsidakine firlattiklari kirici söz oku, paramparça eder muhatabin yüregini.
Onlar dönüp bakmazlar bile.
Hani yolda arabayla bir hayvani veya insani ezen acimasiz soförler vardir; arkalarina bile bakmadan kaçip giden...
Aynen öyledir bu zalimler de...
Kirdiklari kalbin çirpinislari ve yanaklardan sizan damlalari görmezlikten gelip, dönüp giderler.
Öylelerini akrebe benzetebiliriz.
Sokmaktan zevk alan acimasiz akreplere...
Dillerini de, zehirli ignelere...
Arkadas! Inancin yumusak ikliminde bir meltem yumusakligina çevir sözlerini.
Yüregi kirgin olanlarin doktoru ol, masum gönüllerin cellâdi degil!
Yarali gönüllere hizir gibi yetis.
Onlarin kirginliklarini gider.
Yaralarina söz merheminden sür.
Gönlünden akip gelen ve kelimelerle harmanlanip, dövülüp sekillenen manevî iksirinle onlari iyilestir.
Bak bu hususta Hz. Ömer ne diyor: "Ey Kâbe seni bin sefer yiksam yine yapabilirim.
Ama kirik bir kalbi asla!"
Iste bu derece zor durumda olan bir kirik kalb eger onarilirsa sen artik Hakk'in sevgili kullarindan olduguna inanabilirsin.
Çünkü bir hadis-i serifte söyle diyor, Nebiler Nebisi: "Gerçek mü'min, elinden ve dilinden baskalarinin zarar görmedigi kisidir.
" Bir gün sahabiler, Nebiler Nebisi'nin yanina varip, ihtiyar bir kadini övüyorlar. "Söyle ibadet ediyor, böyle namaz ve oruç tutuyor." Peygamber Efendimiz: "Çevresine davranislari nasil o kadinin?" diye sorunca, sahabiler: "Çevresine hep kötü davraniyor, Ya Resulullah.
Konusmasiyla kalp kiriyor." diyor.
Bunun üzerine Resûlü Ekrem: "Söyleyin o kadina, cenennemde yerini hazirlasin." diyor.
Iste dost!
Tatli dil ve aci dil arasindaki fark, cennet ile cehennem arasindaki fark gibidir.
Sen diline ister gül koy, istersen bal ve gönüllere cennet asa bir iklim ör.
Istersen kor koy, baskalarini alev alev yak.
Tercih senin...
29

Amigurumi CeDRiC'in CHeN'i :)

Bu nedir diye sordum ve cogunuz kirmizi baslikli kiz dedi :)

Evet bir kiz ama Cedric'in asik oldugu kiz, yani CHeN :P ( benzemiyorsada caktirmayin, CHeN dediysem Chendir canim :) ).

Öncelikle Cedric Chen falan kim diyenler icin onlar hakkinda bilgi eklemek istiyorum;
Cédric, 2000 yılında Fransa'da yapılmış bir çizgi filmdir.

Çizgi filme göre Cedric, 8 yaşında sarışın bir çocuktur.
Okulunda Çinli sınıf arkadaşı Chen'e aşıktır.
Sıra arkadaşı olan Christian ile çok iyi bir dostluk kurmuştur.
Sınıflarında babası bir diplomat olan Nicolas ise onun bir numaralı düşmanıdır.
Babası Doğu kilimleri satıcılığı yapan Cedric, evinde ailesiyle birlikte pek iyi geçinememektedir.
Annesi olan Maryrose çok kuralcıdır.
Babası Robert genellikle çok yorgun ve bitkin olur.
Cedric'in büyükbabası olan Paul ise yaklaşık seksen yaşındadır fakat torunu Cedric'i en iyi anlayan odur.

Bu çizgi film okulda sorunlar yaşayan küçük bir çocuğun kurduğu basit hayalleri anlatan bir komedi çizgi filmidir. Bircok kanalda yayımlanmıştır. Atv, Stv, Kanal 7, Kanaltürk, Kanal A, Tv8, D Çocuk ve Cine 5. Stv'nin kendine özgü dublajı vardır.
Su siralar hangi kanalda bilmiyorum dogrusu!



Gecenlerde youtube'de cizgi film bakayim derken Cedric'i izledim oradan esti bu Chen'i yapmak.



Bizim asiklarda zaten küsmüsler ee bende bir aracilik edipte baristirayim dedim:D
Hee birde Cedric hep derki " 8 yasindaysaniz ve asiksaniz hayat cok daha zordur "
Ah Cedric sen büyüde asik olmanin her yasta zor oldugunu göreceksin evladim :D
NoT: Cedric hayranlarina birde Oyun, buyrun.

16

Kalbimde bir hüzün...

Kizimi krese birakip eve geldim.
Evde bir rehavet cöktü icime nedense, evi bos görmek bazen iyi olsada bazen kupkuru geliyor...

Birde kizimin sabah kön kön öksürmesi, " daha dün birsey yoktu" dedim.

Zaten 3 gece ates gecirip, daha iki gündür iyiydi.

Kre$e baslayali hastaliklari cogaldi!

Birde kac defa bezini islatip üstünü batirmis ve yedek kiyafetleri giydirilmis olarak buldum kre$te kizimi, en son dün yedeklerle aldim oradan!

Özellik kizimin cok sivi ictigini biliyorlar ama yinede belirli bir saatten önce degismiyorlar sanirim, belkide üsütüyor cocuk öyle islak kalinca!

Bugünde yedekleri giydirilmis görürsem kavga etmeye hazirim sanirim, ben özel krese vereyim para ödeyeyim islak biraksinlar...

Off off, yavruma kimse benim gibi bakamiyormus gibi geliyor, öylede zaten degil mi?

Anne olunca insan...

Onu en iyi ben anliyorum, huyunu-suyunu, neleri sevmedigini, suratinin seklinden ne demek istedigini...

Beni sardi bir düsüncedir gidiyor, kizimsiz kac saat ayri durmak zor olacak.

Simdi ögleye dek kre$te ve sabah gec götürüyorum zaten ama Eylül'den itibaren sabah 7'de falan gidip saat 16-17 'ye kadar duracak :(

Ben birkac haftadir bunu düsünerek üzülüyorum ama mecburen böyle olmasi gerek benim egitimim icin.

Sizce bencillik mi yapiyorum?

Ama onun icin iyi yönleride olacagina eminim, mesela ögle uykusuna alismasi gibi orada...

Kizim, hayattaki en degerli sahip oldugum $ey...

Seni cok seviyorum kizim, birgün bana simsiki sarilip " Anne, iyiki SEN benim annem olmussun " dedigin günleride görmek istiyorum, daha dogrusu sana bunu dedirtecek anne olmak istiyorum!
Kizima Not: Sayende annen kücüklügünü gördü kizim. Cocukluk resmim yoktu ve senin bana cok benzedigini duydugumda cok mutlu oldum her defasinda...
14

Blogum artik Uyu$uk degil :)

Arkadaslar cogundan sayfamin acilmadigina dair seyler duydum yani bayagidir.
Aslinda bende farkindaydim yavasligin cünkü bendede bazen takiliyordu.

Cilekli Süt'e sorayim dedim ve sagolsun eski temami yeniden kurdu ve fazlaliklari kaldirmisti, düzelmisti.
Yani eski temam fazla eklenti falan kabul etmiyormus!

Benimde yeni temayla ugrasacak vaktim olmaz dedim, ama yinede birkac tema aradim google amcadan öyle acelece.

Bu temayi buldum ve denedim eklentilerimi koydum birkac, o esnada disari cikacaktik böyle kaldi blog :D

Yani bu temayi ben sadece denemistim daha denemek istediklerimde vardi aslinda ama fazla temayla ugrasmakta istemiyorum, bu kalsin bari madem iyi gözüküyor sizede :D
Blogumu cok seviyorum ben yaa, bu blogspota tasinali tam blogcu oldum ama, size demistim burayi daha güncel tutucam diye :)
Yani buradanda anliyoruzki aslinda paylasilacak cok seyler var, herkesin hayatindan paylasimlarin olmasi bizlere okudukca belkide deneyimler kazandiriyor.

Blog insana bagimlilik yapar mi sizce? :) Neyseki iyi bagimlilik diyelim, yani nette bos dolanmaktansa...

Interneti acinca sizde ilk olarak blogunuza mi giriyorsunuz?

Bloga sevgimide birkez daha itiraf ettim bugün :) Sevgimizi saklamayalim degil mi, hayat bunu söylememize firsat verdigi sürece söyleyelim sadece bloga degil herkese, herseye olan sevgimizi ;)

Sizide seviyorum blogumu renklendiren güzel insanlar :)

(Bugün uykusuzum aslinda ama bir sevgidir fi$kiriyor benden :D )

12

Haydi hep birlikte Amigurumi Kalp yapalim

Tig ve ipi hazir tutanlar bugün ilk calismamizi yapalim mi?
Baslangic icin bir sekil olsun dedim.

Bugün amigurumi teknigiyle kalp yapicaz.

Önce ilk baslamayi bilmeyenler icin bir siteye yönlendirme yapicam baslangici göstermek icin buyrun.

Önce 6 kez dolduruyoruz ipin icini.

2. sira: Sonra hani her ilmegin üstü varya belirgin bir V seklinde, onlardan her birini iki kez dolduruyoruz. (12 V sekli(ilmek) sayin kontrol etmek icin :D )

3. sira: Bir ilmege bir kez, ikinciye iki kez batip öyle devam ediyoruz, yani her ikincide iki doldurma. ( 18 olacak toplam )

4. sira: Her ilmege bir kez batiyoruz, 18 ilmekte kalmis oluyoruz böylelikle.
Simdi yukaridakinden iki tane yapin, bunlar kalbin üst kismi olacaklar.Daha ortasi asagida bir kalp istiyorsaniz bir sira fazla örün.

Bu ördügümüz iki parcayi yanyana getirip birlesen kismini dikiyoruz, resimdede gördügünüz gibi.Yalniz parcanin birinde ipi koparmayinki örmeye devam edicez.

Ortalari birlesince kalan ilmek sayisi 36 falan olmasi gerek.

5. sira: iki parcanin etrafini bir kez dolanin örerek,36 ilmegi.

6. sira: 4 ilmek örün ve 5.yi atlayip 6.ya gecin. Yani 5.nin üstünden gecip kesmis oluyoruz.(30 ilmege düsüyor)

7. sira: 3 ilmek örüp 4. yü kesiyoruz, yani 5 ye batiyoruz direk 3. den sonra.(24 ilmek kaliyor)

8. sira: 2 ilmek örüp 4.ye batiyoruz (18 ilmek kaliyor toplam)

Bu dediklerimi sira boyunca yapiyoruz, bir nokta baslangic noktasi olacak ve orayi dolaninca bir tur sonra diger maddeye gecilecek yani!

Sonra bayagi agzi daralmis oluyor kalbimizin ve pamukla falan dolduruyoruz tam kapanmadan.
Son sirayi ise bir ilmek örüp digerini keserek o sekil devam ediyoruz bitene dek ilmekler.
Anlatmak gercekten zor bu tip seyleri, aslinda yaparken videoya cekmek gerek, ellerden daha iyi anlasilir belki :)
Umarim birer kalp yaparsiniz :)
Bunu canta süslemek icin, cocuklara aksesuar olarak yahut anahtarlik icin kullanabilirsiniz.
Baslangic ilmegini azaltip yahut cogaltip daha büyüklü kücüklü kalplerde yapabilirsiniz.
Haydi kolay gele, bu arada yeni bir amigurumi geliyor yakinda suan elimde örüyorum daha :)
7

Evimi kelebekler bastiiiiiiiiiii

Simdi bu yandaki resme aldanipta evimi kelebeklerle süsledim sanmayin :D
Perdede bir büyük kelebek gördüm, hersey bununla basladi...
Sonra esim gelene dek daha mutfaga girmedim, esim mutfakta kelebekle savasti ve "%70 cikti sanki" dedi.

Bir sonraki gün mutfakta isigi yakmamla büyük kelebegin meydana cikmasi bir oldu, ben gene hemen kacar :)

Bu defa esim " kesin gitti" dedi.
2 gün sonra bir gece Pc basinda otururken aniden lambaya dogru saldirmaya basladi kelebek, ben hemen banyoya :) Bu defa esim uyuyordu ve onu uyandirmak icin odadan yatak odasina gecmem gerekti, basima büyük havlu gecirdim ve hizlica yatak odasina kostum :D

Esimi uyandirdim, biliyor rahat edemeyecegimi , hemen kalkti ve kelebegi aramaya koyuldu, sonra buldu ve balkon kapisindan cikardi.

" Bu kesinlikle baskaydi, mutfaktaki degildi " dedi.

Birde "üstüme üsütme saldiriyo ne cins kelebekmis" diyor yaaa :D

Neyse ben o günden sonra camlari dikkatli acar oldum.

(Gerci gecen yil kocaman yesil cekirgeden sonra ben böyle oldum, aniden karsimda bulunca mutfakta, birde 3. katta oturuyoruz yani.)

Kücük kelebek gördüm sonraki günler evde, baktim her gecen gün cogaliyo, bir , iki üc, dört derken dün gece mutfaga girdim 6-7 yarim cm lik kelebekler dolasiyo.

Esime " canim kurtlandik mi nolduk, bu kelebekler nerden cikiyor böyle " diyorum.

O da " büyük kelebekler dogurup gitmislerdir, hem sen kelebek gibisin seni ziyarete geliyorlardir" diyor :D

Bugece olayi cözdüm ama, evde arastirmaya girince artik, kesin bir yerde birsey var kötü olan tahil tipi ve bundan kelebeklenme oldu diyorum ben gene.

Ve cekmecelerimden birinden birsey alacakken oradan minik bir kelebek daha uctu ve ben oraya iyi baktim ,gerilerde patlamis misir poseti delik desik olmus!

Halbuki ben cekmecelerimi temizleyeli 1-2 ay oldu daha, o zaman hatta hatirliyorum " bu misirlari atmayayim demistim (daha saglamlardi), annem Türkiye'den gönderdi nasil olsa dedim :D Sanki hatira :D

Mikrodalgada misir kolayima gittiginden hazirlardan, onu birakmistim öylece.

Siz siz olun böyle benim gibi bir kenara misir falan koymayin hatira niyetine :D

Kelebeklerimi öldürdüler Anne!

Sakin kıyısında uçuşan gönlümün
Cıvıldaşan uçmalara hazırken en uzak çiçeklere
Bulutları kapladılar karayla
Okları batırırken yüreğime
Acıdı hep bir yerleri kanadımın
Esir tutup birer birer
Kelebekleri öldürdüler anne!
Gönlümün sayfaları açıp herhangi bir yerinden
Kurtarırken kendimi sevinçlere bakıp
Sonsuzluğa ellerimi bağlayıp
Mutlu olayım bırakmadılar
İçimdeki buzdan atları salmışken özgür
Buzlar yüreğime değdi de üşüdüm anne
Gemim fazla dayanmaz fırtınalara
Gücüm senden gelirse dayanırım hayata
Hani incitmezdi kötülükler
Değmeyecekti kanadıma rüzgar
Üşütür sevgisizlik, ayrılıklar benden yana
Kolla beni ışığınla, yol göster bana
Dua eder gibi son kez dokun yüreğime
Rüzgarda uçuşan kartallara verme
Bekle beni yine okuldan gelirken kapıda
Nerde kaldın kelebeğim de
Orkideler diz gemimize
Kimse yakalamasın bizi
Son kalan gemi bu
Kelebeklerin gemisi
Hayallerimize yetişmesinler
Sen bana yeşili anlat
Kırmızıya aşkını
Pembe gülleri yelken yapıp kaçalım kıyıdan
Gel al beni kurtar buralardan
Sızım sızım sızlatır ayrılıklar
Gecelere bakamaz oldum
Ateş böcekleri mi yok, yoksa gözlerim mi kör
Bir yavru şahin uçtu yüreğimden
Kac yıldır büyüttüğüm
Onsuz üşüdüm dondum

Işığım bile sessiz, yalnızlıklar bekler köşe başında
Hadi gel desen gecenin bir yerinde
Gönlümün kırık çiçekleri açsa pembe pembe
İçimdeki kelebekleri öldürdüler anne!


Not: ( Anneme olan özlemimden paylasmak istedim, bu siiri netten okudum, yazari Perinur Olgun yaziyordu )


8

Emrah, artik cok GeC :D

Görümcem dün Emrah'i görmüs is yerine yakin ise giderken.
"Benden kisa" diyo birde :)
O öyle deyince ben eskilere gittim biraz...
Emrah'i cok severdim bir aralar, hani böyle cocuklukla genclik arasindaki dönemde!
Babaannemede derdim hep Tv'de görsem etsem yahut sarkisini dinlesem; " Babaanne ben Emrah'i cok seviyorum " diye.
O da " ee iyi kizim seni ona veririz o zaman " derdi :D
Bende " yaa babaanne o beni almazki " diye üzgünce söylenirdim :D
Simdi Emrah Bey taa pesimden gelmis haberim yok :D
Emrah maalesef cok geciktin, evliyim ve esimi seviyorum :D :D
 
Emrah artik Viyana'da yasiyor biliyor muydunuz?
Hemde tam benim oturdugum mahalle cevrelerindeymis ama tam adresi bende bilmiyorum, ögrenirsem paylasirim hayranlari icin ;)
Ona sormak isterdim eger birgün görsem " Neden Viyana'da yasiyorki! Baska ülkemi yok yahut Türkiye'den uzak durmak medyadan rahatsiz olmaktan mi acaba? "
Emrah eger bloguma ugrarsan birgün erinmede cevap yaz hee bak bir yazi konum oldun, az reklamini yaptim ne de olsa degil mi :)
11

Yumusak Kurabiye

Coook yorgunum ama bu kurabiye önerisini yazmadan uyumak istemedim.

Kurabiyeler hani biraz kitir kitir olur ama bu yumusak ve agizda hemen dagilan birsey oldu.

Tarifi aldigim sitenin ismi ARMEDA, burada seftaliye daha güzel benzetip yapilmis ama ben kendimce böyle olsun istedim. Belki gida boyasini cok sevmedigimden olabilir:)

Kurabiye seven varsa hemen denesin:)
Hemde davet yahut cocuk dogumgünleri icin yapilabilir.

Afiyet olsun simdiden:)
8

YeSiL CaY icmedin mi hala? Aaaaa :)

Yesil cayi özellikle cok severim!
Yaz mevsimi geleli biraz uzaklastim ama sicak degilde soguduktan sonra iciyorum...
Kisin en güzel yanida bu sicacik caylar benim icin:)
Yesil cayin faydalarindan bahsedicem ki icmeyenlerde hemen baslasinlar diye:)
1- Kanser Riskini Düşürür:
Bir antioksidan çeşidi olan polifenoller yeşil çayda bolca bulunur. Bu antioksidan çeşidi, kanser hücrelerinin vücudunuzda barınmasını zorlaştırır, kan damarlarındaki akışkanlığı güçlendirir.
2- Cildi Pürüzlerden Kurtarır:
Bir sıyrık, ısırık veya ufak bir cilt yaranız varsa, size çok ilginç bir yöntem söyleyebiliriz. Yeşil çay yapraklarını, demleme sonrası atmayın. Islanmış yeşil çay yapraklarına pamuk ile bastırın, daha sonra bunu cildinize sürün. Çay, doğal bir antiseptik görevi görür ve ciltte bölgesel kaşınmayı önlemede yardımcı olur. Güneş yanıkları veya akşamdan kalma gözaltı morlukları için de aynı yöntemi deneyebilirsiniz. Güneşe çıkmadan önce pamukla ıslatılmış yeşil çay özütlerinden cildinize sürebilirsiniz.
3- Kan Basıncınızı Düzenler:
Günde sadece yarım fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla %50 daha az hipertansiyon riskleri bulunuyor.Polifenollere geri dönüyoruz, yeşil çay içerisinde bulunan bu antioksidanlar, yüksek kan basıncını önler ve kan damarlarının büzüşüp daralmasını engellerler.
4- Hafızanızı Diri Tutar:
Yetişkinler üzerinde yapılan bir araştırmada, günde en az 2 fincan yeşil çay içenlerin, içmeyenlere oranla daha az zihinsel gerileme ve idrak kabiliyeti sorunları yaşadığı gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, yeşil çayın içinde bulunan antioksidanların, vücudumuzdaki serbest radikaller ile savaşması ve böylece beynimizdeki sinirlere ekstra bir koruma sağlamasıdır.
5- Genç Kalın:
Eninde sonunda ölecegiz elbet ama yasliyken saglikli bir dede veya nine olmak kim istemez? Torunlarimizla birer arkadas gibi olabilmeyi :) Bunamayi önler yani.
Günlük 1-2 fincan içeceğiniz yeşil çay sayesinde bozulan arterlerden, tıkanmaktan dolayı oluşan kolesterole kadar tüm sorunların oluşmasını engelleyebilir.

Yesil cay satiminda firlama olacak bu yazimdan sonra :D

Ben iciyorum ve saglikliyim cok sükür yoksa neden tavsiye edeyimki, cildinizede sürün bol bol, neymis o kremler yapmacik kimyasal seyler, en güzeli dogal kaynaklar dururken :)


Not: Kaynak RealAge sitesidir + benim kendimden kattiklarim :)
9

HaYiRLi KaNDiLLeR


Berat Kandilimiz mübarek olsun! Dualarda bulusmak ümidiyle...

Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır.
Sordum.—“Bu gece nasıl bir gecedir?
Şöyle anlattı:—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar.
Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun.
Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır.

Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.

Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu". Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu". Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu."
Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.

Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."

- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder."



6

Ey SöZüMü i$iTeN DoSTLaRiM

Ey Sözümü İşiten Dostum;

Söz, yürekten çıktığı zaman ancak yüreğe gider.
Sen de sözlerini yürekten söyle.
Sana söyleneni iyi dinle.
Yürekten geleni al, keder vereni bırak.
Güzele çağıranı al, boş olanı bırak.
Rûhunun istediğini al, istemediğini bırak..

Hayat önemlidir.
Neş’elen ve gül.
Hüzünlen ve ağla.
Ne yaparsan yap, ama Allah rızası için olsun yaptığın.
Gördüğün göreceğin Allah rızası için olsun...
Sana rahmet veren Rahman’dır.
Merhamet veren, şevk veren, ümit veren, sevinç veren, hüzün veren.
Sana yoldaş olan Rahman’dır.

İyi bil ki, hiçbir yerde bir başına değildin.
Bundan sonra da olmayacaksın.
Her zaman yanında olan Rahman’dır.

Asla üç şey olma. Ümitsiz olma. Şükürsüz olma. Sabırsız olma.

Mevlâ’yı bilen ümidi bilmeli.
O’nu bilen şükretmeli.
O’na inananın sabırlı olmalı her ameli.

O seni terk etsin, peşinden koş git.
O yüz vermesin, sen ona yalvar.
Sana, bilmen gereken ve öğrenebileceğin en değerli şeyi haber vereyim mi?
Sahip olabileceğin en kıymetli şey, imanındır.
Allah’a inan, mutlu ol.
O’na dayan, güçlü ol.

Kimsen yok mu?
Sözünü dinleyen, acını paylaşan, sevgine sevgisini katacak, kimsen yok mu?
Sen ister “şu var” de, ister “bu”, istersen “yok işte, kimsem yok” de;
hakiki bir dostun kesinlikle var.
Sözünü dinleyen, acını paylaşan, sevgine sevgisini katan ebedî dostunu, Rabbini unutma!
Ey Sözümü İşiten Dostum;

Sözlerim bitti.
Işığım söndü.
Kandilim tükendi.
Sen bana kulak ver de, sözleri bitmeyene, ışığı sönmeyene, kandili tükenmeyene kulak ver.
O’nu sev.
O’na kendini sevdir.
O’nun sevdikleriyle doldur yüreğini.


Not: Bu yazi mailime gelen bir yaziydi, kendim cok etkilendigim icin paylasmak istedim.
10

MoR HoPPi

Kizim Trt Int'deki Elma Kurdu programini severek izliyor demistim daha önce.
Oradaki özellikle su aygirina bende cok bayiliyorum, ses tonu ve konusmalarina :)
Esim kizimla oynarken bazen onun ses tonunu yapmaya calisiyor :D




Neyse iste oradan gelen sempatiyle bir su aygiri örmek gerekti :)
Ördüm ve sonuc bu cikti iste!

Tam istedigim gibi düsüremedim, ayakta duramiyor cünkü ayaklarini cok ince yapmisim ve öne dikmisim biraz, burnu büyükya ondan yükü öne dogru ve cabuk düsüyor :)

Esim gözlerini sevmedi pek, su aygiri iri gözlü olmali dedi, hakli aslinda benimki Japon su aygiri olmus :D


Bende bu hazir gözlerden yapistirdim ama kizima dayanirmi koparmis bile kreste gözlerini :D


Bu arada ip ve tig ile bekleyenler, bu yapilmis hazirdi yani size söz vereli birsey örmedim daha :)


9

Bilgili Koca :)


Karı - koca birlikte tatile çıkarlar.

Gittikleri yerde kamp kurarlar.

Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır.

Adam uyku sersemidir;güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır:'Ne oldu?Ne istiyorsun?' diye sorar.

Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.'

Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir:-'Bunun için mi uyandırdın beni?.Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum,ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız.

Karısı tekrar sorar:
Peki, bu sana neyi gösteriyor?

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:

'Teolojik olarak Allahin kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum.
Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.
Astronomik olarak galaksilerin,yıldızların, gezegenlerin varlığını görüyorum.
Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

Niye sordun bunu bana?

Sana neyi gösteriyor?

'Necati, çadırımızı çalmışlar!

14

SoSYeTeYe GiRMiS KöYLü GüZeLi...


Öyle insanlara rastliyorumki, bu siralar özellikle mi rastliyorum bilmiyorum!
Distan bakiyorum cok böyle bilmis, kendine güvenli, kültürlü ve güclü bir bayan...
Ee sonra ne mi oluyor?
Bir davranisini görüyorum ve ici bos cikiyor, bundanda bunu beklemezdim diyorum!

Örnek vereyim;
Bankaya girdim, kadinin biri önümde fatura havalesi yapiyor.
Kagidi icine itiyor makinanin, sonra banka kartini yeniden aliyor ..vs.
Ben düsündüm arkasinda dururken, heralde almancasi yok ( Türktü bayan ).
Yaninda 10 yaslarinda kizi var, kiz "anne öyle degil, blaa blaaa" birseyler diyor ama kadin onu dinlemedigi gibi isine karistirmiyor ve ayrica " dur Allah'in cezasi kafami karistiriyon" diyor.
Be kadin bir dinle kizi belkide bir bildigi var, belki isin kolaylasacak!
Hem o güzel tertemiz, mis gibi güzel kiza nasil Allah'in cezasi dersin sen yaaa!
Öyle cocuga hasret olup bulamayanlar var!!!
Allah sana illa iyi bir ders vermelide mi anlayacaksin bunu!

Sonra arkasinda beni gördü ee ben basörtülümya hemen Türk oldugumu anladi tabi, " bu makinayida yenilemisler hepten karisik birsey olmus" dedi.
Kadin benle konusurken ekrana baktimki, türkceye basip türkce islem yaptigi halde yapamiyormus üstelik! Yani ben almancasi yoktur diye düsünürken meger türkceside yokmus demek.
Simdi ben bu kadina neden gicik oldum, kizina öyle davrandigi icin tabiki ilk önce!
Ikincisi o kadar giyimine kusamina önem veriyoken egitimine verseymisya azcik önemde!
Kadinin isi bitti cikti makinadan ben gectim, bir fatura havalesi yapacaktim, tam 10 saniye sürdü ve kadindan önce ciktim bankadan, hic zor degilmis demek istedim aslinda bir yandan :D

Gecen lafliyorduk bir arkadas dediki,
"Iste filanca nisanlandi, nisanlisi olan kiz ve ailesi cok sosyetikler". Ee buraya kadar normal cümle, olabilirler. Ama direk devamindaki cümle $u, " o kadar sosyetiklerki o kadar kisiden hic kapali yoktu ailesinde! " Ben, " nasil yani" oldum.
Yani basörtülü cok oldukca ailede o ailenin sosyetikligi mi azaliyor ters orantili mi bunlar birbirine :D
Yani bazi insanlar bunu bu sekil görüyorlar, kötü niyetten degil, öyle kabullenmisler!

Basörtülü - örtüsüz, siyah - beyaz, kisa -uzun, sisko - zayif...vs. ne olursa olsun!
Önemli olan kisinin kendisini egitmesi...Illa Üniversite mezunu olmayada gerek yok bunun icin! Hayatin her alaninda öyle cok imkanlar varki gelismek isteyene...
SOSYETiK olmayi kimse istemezki, eger sosyetik bir insan bir banka havalesini türkce yapamiyorsa ve cocuguna bu sekil muamele ediyorsa! ...
(O kiz kendini hep bir fazlalik olarak görmez mi acaba? "Annem bana neden böyle diyor, ben ceza mi verildim ona" ...)
Not: Basligi yaziya alaka olarak koymadim, "Sosyete" deyince benim aklima Hakan Peker'in bu sarkisi gelirde :D Ellerine kina yakmis ellerine... :)
14

KiZiMDaN GeLiSMeLeRLe...

Kizimin kumbarasi vardi, o dolunca bisiklet alacagiz sana demistik ona, her para attiginda, dolunca bisiklet alicaz diye kendi kendine söylenirdi:) Kumbarayi actik ve bisiklet parasinin 2/3'si hazirdi, ee yaz gecmeden alalim o halde dedik üstünü tamamlayip.

Bisikleti görünce öyle sevindiki, babasina " aldin, aldin sen , aldin " deyip durdu:)

Bende "benim kizim cok para biriktirdi ve bisiklet aldik kizimin parasiyla" dedim durdumki para biriktirme aliskanligi olsun biraz diye:)

Bisikletine biniyor ve henüz ben sürüyorum arkasindan, pedal cevirmeyi falan bilmiyor henüz, hatta direksiyonu cevirmeyide bilmiyor ama bindikce ögrenecek insallah, daha 2 bucuk yasinda degil, normal bilmemesi:)

Kumbaraya yeniden para atmaya basladi, bu defa dolunca baska birsey aliriz kizim dedim ama ne oldugunu belirlemedik henüz, belki onun istedigi birsey olur sonra:)


Gecenlerde bir sabah kahvaltidan kalktiktan sonra, yumurtasini bitirmemisti ve ben mesgulken birseyle o ara koltuga bulastirmi yumurtalarini ve görünce hemen temizlemesini,böyle pis oldugunu..vs söyledim,"piril piril olsun koltuk" dedim. Bu islak mendiller alip sildi sildi, sonrada "daaa pis yapmicam anne, bak timil timil ooodu" dedi :D Beni tuttu gülme tabi, güya "piril piril" diycekmis:D

Bazen kendi kendine oyun oynarken agzida durmaz bir yandan konusur durur, bende caktirmadan gözlemlemeye bayilirim:)
Bir konusmasindan diyalog;

-Kalemlik neeedemi$, buuudami$, bak bunu diyom bunuuuu(bebegine anlatiyo)

-Otuuuu gujel gujel buayaa, gene gelcem ben tamamm miiiiiiii (bebegine diyor), (sonra geliyo iceri) geeedimm, hadi babanneyee didioosss.


Babaannesindeyken elinde izin verilmeyen birsey varsa mesela " Babanne sakin bunu benden almaa,SAKIIIINN" diye sakin lafini öyle vurguluyorki gözlerini kocaman acarak :D
(Ben onu bu sekil uyariyorum bazen izin vermedigim seyleri yaptiginda falan, ondan sanirim böyle yapti).

Biraz utangaclik var kizimda, mesela bir sarki falan söylemek icin ona bakmamiz gerekli!
"Anne banaaa bakmaa sana sarki söööyliycem" der. Bu tip seyler yaparken baska tarafa bakmamiz gerekiyor.

Kizim namaz kilarkenleri yanimda durur bazen, namaz bitince Sübhaneke'yi tek tek okurum o da ardimdan tekrar eder, bu onun icin oyun gibi sanki, bitiriyoruz "annee gene okuyalim miiiii" diye hemen ister devamini.
Derken gecen birgün bastan sonra hepsini kendisi okudu, öyle mutlu oldumki!Kendisine hemen bir ödül verdim(seker), arada okuyup durdu gene seker vereyim diye :D
Sonra babaannesinde okumasini istedim ama utangacliktan okumadi orada:)

Kizim krese bayagi alisti, artik birakinca arkasina bile bakmiyor, almaya gittigimde kosmuyor bana yavasca geliyor ve bakicisina güle güle yapiyor:)

Hatasini anladiktan sonra gelip sarilip,öpüp "daha yapmicam, öööle yapilmaz..vs." demesi cok hosuma gidiyor:)

Birde saclarindan dolayi boynu cabuk kizariyordu ve saclari dökülüyor biraz, ondan sacini kisaltmayi düsündüm ve uclarindan kisalttim yeterince, gayet güzel oldu hatta biraz daha olgun gösterdi onu:)

Simdilik aklima gelenler bunlardi...

5

öGReNDiKLeRiMDeN...

1- Bir kanalda Yoga üzerine bir sohbet dinlemistim.
Insani cok rahatlatan ve hayatini olumlu yönde etkileyen bir spormus. Örnek uygulama ögrendim: Mesela normalde nefes alirken karnimiz icine cöker verirken siser.
Ama aslinda bu yanlis nefes alip vermeymis, tipki bebeklerde oldugu gibi nefes alirken karnimiz sisip verirken inmesi lazimmis.
Bu uygulamaya konsantre olarak günde birkac kez yaparsak faydali olabilirmis.
Bazi hastaliklarin olusumunda bile etkisi varmis yanlis nefes alip vermenin.
Ayrica önceden duymustum günde en az 10 kere derin nefes almak cok faydali..
Derin bir nefes aliyoruz biraz bekleyip yavasca birakiyoruz, bunu temiz havali bir ortamda yapalim bence herzaman!

2- Insan birsey hatirlamaya calisirken sol yukari bakarak düsünürse daha cabuk hatirlarmis.
Sol üst taraf önceden görülen seylerin kaydoldugu yer diye aklimizda tutalim.
Sag üst taraf ise daha önceden görmedigimiz seylerin hayalini kurmak icin.
Siyah sacli birisi sari sacli olunca nasil görüntü olusacagini en iyi sag üst tarafina bakarak hayal edebilir.
Bunlar ilginc bilgiler degil mi?!
Bu sekilde daha pek cok sey var bunlari bilince karsidaki kisileri daha kolay taniyabiliyoruz bakisindan, durusundan..vs.

3- Güclü olmak istiyorsaniz güclüymüs gibi davranin!
Bu söz cok hosuma gitti.
Mesela insan fizyolojisini nasil yönlendirirse o kaliba girmis oluyor.
Yani hersey insanin elinde!
Mesela kendimizi canli, hareketli, heyecanli bir sekile getirebiliriz.
Durusumuzu diklestirip, nefes alma seklimizi düzenleyip, ses tonumuzu degistirip, kaslarimizin gerilimini ayarlayip..vs. ic temsilimiz ve durumumuzda degisecektir.
Bunun tam tersi yüzümüzü asarsak, nefes alisimiz kisa kisa ve zayifsa, durusumuz omuzlari cökük vaziyetteyse ve yorgunum diye düsünürsek beyne direk bu sinyaller gidip bu hale girmis oluyoruz tamamen.

4- Basariya yürüme yolunda en iyi yol kesinlikle birisini örnek almadir.
Cünkü bu basarili kisi senelerce ugrasmis ve bu basariyi yakalamis ama siz onu örnek alinca onun cektigi zorluklari cekmeden daha kolay hedefe ulasirsiniz.
Mesela dünyanin en iyi pasta yapanindan bu tarifi alsaniz aynisini uygulasaniz sizin pastanizda buna yakin ve benzer bir güzellikte olacaktir.
Halbuki bu pastaci senelerce deneye yanila bulmustur bu tarifi ama siz onu modelleyerek direk hedefe yakinlasmis oluyorsunuz.

5- Ve son olarak ögrendigim bir dua ile yazimi bitirmek istiyorum.
Bu duayi sabah ve aksam 3’er kez okuyun.Sabah okuyunca aksama dek melekler sizi kötülüklerden korur, aksam okuyunca sabaha dek.
Kim istemez ki kötülüklerden uzak durmak, o halde buyrun duaya;
Bismillahillezi la yedurru ma’asmihi sey’un fil ardi vela fissemai ve hüvessemiy’ul aliym.

Anlami: O Allah’in ismiyle ki, O’nun ismiyle birlikte ne yerde ne gökte hicbirsey zarar veremez. O hakkiyla isiten, cok iyi bilendir.
5

KaRıN Yaglarına HAYIR :)

Esimle durduk yere eczaneye girip tartilalim dedik.
Ben 50,0.. ciktim, o da 70, ..küsürlü birsey cikti.

Ikimizde tam sayili bir kilodayiz ve ikimizde istedigimiz kilodayiz:)

Buna sevindik ve birkac ay sonra gene tartilalim diye karar verdik bakalim degisiklik olacak mi!
Bu aralar yani birkac haftadir egzersiz yapmaya özen gösterir olduk. Ben zaten hamilelikten hatira kalan karin kaslarimi sıkılastirmak istiyordum. Kilo olarak cok memnunumda karin bölgesi gevsek sevmiyorum hem kilo alimi kolaylasiyor, kas oldugu zaman kaslar direk yaglari eritirmis!
Yatmadan önce ayaklarimi koltugun altina yerlestirip, dizlerim hafif bükülü, ellerim caprazlama omuzlarimda, o sekil geri dogru kalkip iniyorum yapabildigim kadar.
Aslinda yanina birkac yeni hareket daha yapsam iyi ve daha cabuklastirmis olurum hedefimi.

Birde cember varya hani cocukken belimizde sallamaya cabaladigimiz, ondan alicam ilk firsatta onun ise yarayacagini düsündüm, hemde oyun oynar gibi güzel olur:)

Gecen oyuncak magazasinda esimle yaris yaptik kim daha fazla cevirebilir diye ben daha uzun cevirdim :D Esimide gören bakiyo orda haha, erkeklerde tuhaf duruyor biraz :D
Karin yaglarini eritme konusunda google amcadan baktigimda bu görünmez sandalye hareketi dikkatimi cekti ve paylasiyorum, belki ihtiyaci olan birileri vardir! Bunu denedim ama sanildigi gibi kolay degilmis, denedikce alisilir sanirim.

'Görünmez sandalye' adını verdiğim bu egzersizi herkes yapabilir. Basit ve çok etkilidir. Bütün bacağı güçlendirir.

Sırtınızı bir duvara dayayarak sandalyeye oturur gibi havada oturun (sandalye olmadan!) ve avuçlarınızı dizlerinize dayayın. İşiniz bittiğinde kolayca ayağa kalkabilmek için bu hareketi tutunabileceğiniz bir mobilyanın yanında yapın. Topuklarınızı dizlerinizin tam altında, 90 derecelik açıyla tutun; omuzlarınız arkaya kıvrılmalı, başınız duvara dayanmalı. Bu şekilde olabildiğince uzun süre durun ve her seferinde süreyi 2 dakika artırmaya çalışın. Yüz kaslarınızı gevşetin ve yavaş nefes alıp verin.


Haydi bol saglikli güzel günlere :)

11

Amigurumiden Kalem SüSLeRi

Yaa aklimda cok örmek istedigim seyler var ve ben belki yarisini bile yapamiyorum, vakit yok!

Bir cicek yaptim kafadan öyle esti, derken "bunun altini yapsam" dedim, yani ilk basta altini yapip icini doldurup elde tutulabilen bir cicek olacakti ama altini yaparken "kalemin tepesine süs olur bundan güzel" dedim ve öyle oldu:)

Kalem süslerini cok severim aslinda bu sekil yapilip cocuklarin kalemleri daha severek kullanmalari saglanabilir!

Buna ilaveten yaprak yapilabilir, yahut o cicegin sari kismina agiz ve gözler islenebilir daha sevimli olmasi icin...
Sonracima yine elime ip alip ne yapsam derken kizimin ördegi yok diye düsündüm ve basladim hemen.
Ördegin kafasi bitince yüzünü isledikten sonra, sacini yaptiktan sonra bu da mi kalem süsü olsa ki dedim!

Kizim "ööödek yapma bana" dedi birde, "öödegim vay benim" dedi banyo ördegini göstererek:)
Bu ördek kesin kalem süsü olacak o halde deyip onuda kalemin tepesine diktik:)
Bu daha bir sevimli durdu, cicek benim olsun, ördek kizimin :)
Degisik hayvanlarla bu sekil yapilabilir. Ayrica bu sekil parmak kuklalarida yapilabilir.
Ördegimizin hangi sac seklini begendiniz, saclarina hergün ayri ayri model veririlmesini cok severmiste:)
Not: Amigurumi sevenleriniz icin ayrintili yapilis yazicam birgün, kismet ne zamana bakalim:)
Siz ip ve tig ile bekleyin:)

5

2 TeSeKKüR...

Bu yukaridaki tanitim benim icin hazirlanmis.
Blogcu olali ilk kez blogum tanitilmis oldu, yani tavsiye edilenler haric.
Cok güzel bir duyguymus :)

Insan bir baskasinin acisindan kendinin anlatimini okuyunca hem kendini dogru yansitabilmismi bunu anliyor.

Herseyden önce paylasimlarla dolu bu ortamda bulundugum icin cok memnunum!

Eee kim tanitmis beni simdi sona yaziyorumki, hani assolistler sona cikarmis sahneye :D
Sevgili CiLeKLi SüT, sana blogumdan tesekkürlerimi sunmak istedim.

Bu arada CiLeKLi'nin Blog Carsisi'na ugramadiysaniz güzel bloglari kacirirsiniz, hemde onun tanitimindan okumakta ayri bir zevk.


---------------------


Bu arada bir tesekkür daha yerine ulasmali kesinlikle!

O da sevgili Fulya'ya!

Kendisi bir el yazisi oyunu baslatmisti bloglar arasi ve bu oyun yazisinda isterseniz el yazimla mektup yazarim diye yazmisti, bende bana yazmasini istemistim, mektup almayi sevdigimden.

Fulya'cim hangi ara yazdinda gönderdin be güzelim, bu kadar mi cabuk olunur.

Mektup kagidi ve zarfida cok tatliydi, kizimada gösterdim bak bu ari diye :D

Insanin cok tanimadigi birinden mektup almasi daha baska birsey, yani biri benim icin vakit ayirmis yakin olmasak bile, böyle güzel yürekli arkadaslarla dolsun dünya :)

GöZ GöZe...


Kizimla gezinirken yasli günes gözlüklü bir bayan geliyordu karsidan.
Kadina yaklastiginda baktim taa gözümün icine bakiyordu sanki, ben cevirdim gözlerimi baska yöne...

Eee nolmus peki?

Iste o an düsüncelere daldim...
Neden o degilde ben cevirmistim gözlerimi baska yöne?

Sonra gecen kizimi rutin kontrol icin doktoruna götürdügümde dis tellerime bakti gerci o daha cok ama ben gözlerine baktim dinlerken.
Yani aslinda gözlere bakmak benim konsantremi bozuyor bazen ama bakmamakta sanki saygisizlik oluyor.

Gözgöze uzun uzun bakmayi cok sevmiyorum hic tanimadigim insanlarla özellikle!
Bunu biliyordum zatende dahada farkindalik oldu iste...

Birde düsündüm acaba o kadin daha mi kendine güvenliydi?
Yani gözlerini kaciran taraf kendine az güvenli insanmis gibimede geldi bir an!
Ya da bunun cekingenlikle mi alakasi var, yani kücüklükten gelen yetistirilme tarzina bagli olarak!

Bunlari düsündüm durdum iste öyle kizimi parka götürürkenJ
Soru dolu bir yazi oldu ama belki sizlerde nasil oluyor bu durumlar onu merak ediyorum.

Kendimle barisik oldugumda pek söylenemez ama cokta öyle kapanik biri degilimdir yani!
Odak noktasi olmayi hem severim hemde rahatsiz olurum yerine göre iste!
Karmasik bir kisiligim var benceJJ
Gülerken aglama sendromlarim olur bazen, hem aglarim hemde kahkaha atarim düsünün iste!
Duygu karmasasi yasiyorum sanirim böyle zamanlarda:D

Neyse bu kadar analiz yeter...

$uan saglikliyim, huzurluyum....Cok sükür!
Gerisi varsin olmasin!...
10

DeViR "eSTeTiK DEVRi"

Az önce bir Forum geziniyordum ve kendimi Estetik bölümünde buldum.
Aslinda merakim beni oraya yöneltti.
Son yazilanlardan birinde " Yeni bunum nasil?" diye okuyunca bir bakayim dedim:)
Ona baktim, sonra ayni bölümde baska yeni burunlara...
Yaa dedim ne kadarda yayginlasmis bu ameliyat, ben hala sadece sanatcilar yaptirir diye düsünürken meger yaniliyormusum.
Artik parasi olan gidiyormus!
Düsünüyorumda bu gidisle insanlarin cogu ileride basma kalip gibi olacaklar sanirim, düzgün burunlar, tam iyi ölcülerde bir vücut..vs.
Insanlar neden kendiyle barisik degil?
Neden herkes bir kalipta olmak istiyor?
Saglik probleminden dolayi olanlara hic bir kelimem yok ama digerleri...
Bu durum kötü geliyor bana.
Zenginler dört dörtlük olacak kalip gibi, fakirler ayni kalacak ve icin icin onlari seyredecekler belkide!
Hem bu tip insanlar cogaldikca digerlerinin psikolojiside bozulur sanirim...
Allah bizleri farkli farkli yaratmis, herkesin tasarimi ayri...
Bu tasarimdan hosnut olarak yasanilsa keske!
Bu söyle birseyki; diyelim bir bebek ördüm ben, kendine has bir parcasini degistirdi hediye ettigim kisi, buna ben bozulmam mi? Egerki o parcada bir sorun varsa, düsüyorsa, kopuksa falan tamam düzeltsinde ama durduk yere benim tasarimimi neden bozuyor?
Di$ görünü$ artik her$ey oldu zaten!
Bir i$e alinirken bile ne bildigin degil, ne giydigine bakiliyor önce!
Zamani anlayamiyorum ben, iyiye mi kötüye mi gittigini...

6

uMuTLaR BiTMeMeLi...

Pers sultani iki adami ölüme mahkum etmisti.
Sultanin atini ne kadar sevdigini bilen adamlardan bir tanesi hayatini bagislarsa, bir yil içinde ata uçmayi ögretebilecegini söyledi.
Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden sultan bunu kabul etti.
Diger adam inanmayan gözlerle arkadasina bakti: ' Atlarin uçamadigini biliyorsun. Nasil olup da böyle delice bir fikirle çikabildin ortaya? Yalnizca kaçinilmazi geciktiriyorsun o kadar.'
'Pek degil' dedi birinci mahkum.
'Kendime dört özgürlük sansi veriyorum.
Birincisi sultan bu yil ölebilir. ikincisi ben ölebilirim. At ölebilir.
Ve dördüncüsü... belki ata uçmayi ögretebilirim..!'

Umutlarimizin hiç tükenmemesi dilegimle!...
5

GaLiBiYeT CoK GüZeL :)

Oyun oynamayi cok sevdigimi söylemis miydim daha önce?
Ne oyunu derseniz eger, cogu oyunu. Yani yok bunu yapmam, denemem demem kesinlikle!

Bize bir iki arkadas gelse oyun oynamadan olmaz benim icin :) Illa bir oyun kurulup oynanacak, gelen kisilerede bagli tabiki hangi oyun olacagi...Bazen "Anlat Bakalim" iyi oluyor mesela.

Kizimin cok sevdigi hep gitmek istedigi yer vardiya hani Prater ( LunaPark), oraya gidincede eglenceli vakit geciriyoruz. Sadece kizim degil herkes egleniyor yani.

Bu yil tüfek atmaya merak saldim orada:) Her defasinda 12'yi tuturuyorum yani:P

E$imle yari$iyoruz ve ben ondan iyi ati$ yapiyorum hep :D
Attigimiz yerdeki mesafe 5 metre falan,önünde bir hedef kagidi var. Yandaki resimde elimde kalan bir örnegi paylastim sizlerle.


Gecen haftasonu atista yenilince e$im, mini golfe gidelim dedik, kendisi iyi oynarda.

Görümcem, esimin bir arkadasi ve biz..

Sonuc, puanlari topladik ve ben en iyiydim :D
Mini Golftede iyi olunca ben tabii daha bir havalandim:)
Bende öyle birsey varki yenme duygusunu cok seviyorum! :)

Bu arada Mini Golf zevkli bir oyun-spor, denemeyenlere tavsiye benden!
Ama birkac kisi birlikte gidin daha rekabetli oluyor :)
Back to Top